Sorunlar.

95 21 2
                                    

Merhaba.
Biraz kısa bölüm oldu.
Ama diğer bölüm için oy sınırı 10.
Ay çocuk sizi seviyor.

Sayfa 156.
Saat 01.27

"Yakmak bir zevkti. Bazı şeylerin yitmesini, kararmasını ve değişmesini görmek özel bir zevk veriyordu. Avuçlarında, dev piton yılanını andıran bakır çinko alaşımı hortumla dünyaya zehirli gazyağı püskürtürken, kanının beyninde zonkladığını hissediyordu... Elleri, tarihin paçavralarını ve kömürleşmiş kalıntılarını yok etmek için ateş ve alevin tüm senfonilerini olağanüstü bir şekilde yöneten bir orkestra şefinin elleriydi. Duygusuz kafasında 451 numaralı sembolik başlığı, gözlerinde bundan sonra neler olacak düşüncesiyle turuncu alevler vardı."

Kafamı bitirdiğim sayfadan kaldırıp önümde duran büyük kitaplığa baktım. Görende beni kitap aşığı biri sanacak.

Şimdiye kadar, kapağını beğendiğim tüm kitapları almıştım. Ve bu kitaplık resmen doluydu. Ama ben asla kitap okumazdım.
Bu kitapların yarısı alındığı günden itibaren hiç açılmamıştı bile.

Ama bugünden mi alakalı nedir bilmem,odaya adım attığım an gözüme takılan ilk şey en ortada diğer kitapların arasına sıkışan bu kitap oldu.
Diğerlerinden dış görünüş olarak tek farklı parlaklığıydı. Çok cazibedar (?) bir kırmızısı vardı.

Sadece yandan gördüğüm kırmızı kapağı,o an gözüme çok hoş gelmişti. Bu yüzden üzerimi bile değişmeden o kitabı almış ve okumaya başlamıştım.

Namjoon ve tavşan suratlı sevgilisi ile olan eğlenceli gezimizden döndüğümde tek istediğim uyumaktı. Saat geç olmasa bile yorulmuştum. Ama bu kitap beni yaklaşık 2 saattir kendinden kopartmıyordu. Uykum geliyordu,ama bırakmak istemiyordum kitabı.

Farklı bir konusu vardı, yaşanmışlık değildi.
Belki olacaktı.
Ama en azından,şimdi bunun gelecekte olması fikrini birine sunsan, çoğu kişi
"Hayal gücün genişmiş" derdi.

Ve bu "Saçmalıyorsun!" demenin şimdiye kadar icat edilmiş en ince yoludur.
Aslında Haklı olabilirler. Ama yine de herşey için bir ihtimal vardır. Değil mi?

Şimdiye kadar okuduğum eserden kitap adına şöyle bir özet çıkara bilirim..

Kitapların itfaiyeciler tarafından yakıldığı, insanların sadece televizyonda beyin yıkayıcı şovlar izlediği ve kitap bulundurup,düşünen insanların yok edildiği bir gelecek..

Tüm olay sadece bu.

Ve beni en etkileyen kısım ise;

"İnsanların, uğruna canlarını feda etmeyi göze aldığı bu kitapların içinde ne var? Gerçeklerin farkına vardıktan sonra bu karanlık toplumda artık yaşanabilir mi?"
Kısmıydı..

Galiba, bundan sonra daha fazla kitap okumam gerekecek. Çünkü bu sayfa yığınının içindeki kelimelerin nasıl bir elmas kadar değerli olduğunu yeni keşfediyorum.

Ah neyse.

Bu kitabın sonuna kalan tahminen 50-60 sayfayı sonra okumaya karar verdim.
Dizlerimin üzerindeki kitabı ellerime alıp yatağımın yanındaki komidine bıraktım ve ışığı kapattım. Ardından tamamen yanlız olduğum odaya fısıldadım.

"Artık,favorimsin kırmızı kitap."

-----

Gözlerimi açtığımda,yine her gün olduğu gibi aynı görüntü ile karşılaşmıştım.
Ayıcığım yine benden erken uyanmış, bana bakarak gülümsüyordu. Nasıl her gün benden geç uyuyup,benden erken kalktığını ve durmadan sadece gülümsedini anlamıyordum. Gülmek güzeldir tâbi,ama ben bile bazen ağlardım. Bu ayıcığı bana annem kendi elleri ile yapmıştı. Kahverengiydi,ama yeşil bir pantolonu vardı. Annem hep ben ağaçları seviyorum diye yeşil yaptığını söylemişti. Ama üstünde gri kazağı vardı, tam kalbinin üzerinde, beyaz bir kar tanesi vardı. O kar tanesi ile oynamayı çok seviyordum. Hepte beyazdı! Hiç kirlenmezdi çünkü ayıcığımı hep temiz tutardım ben.

Who am I?  - NamJinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin