Silam silam,ay çocuğunuz geldi.
Kelime rekorumu kırdım spmwpsmslpsms.
Lütfen bissüürrüü yorum yapın ve görüşlerinizi bildirin. İyi okumalar.
Ay çocuk sizi seviyor. 🌙
Esmer çocuk ve onu havalimanında karşılayan babası,siyah arabalarıyla dışarda çok gözükmemek adına koca villaya geldiler.
Joon evi gördüğünde ağzı tamamen açık kalmıştı. Elbette Amerika'da da büyük evleri vardı ama burası tamamen farklıydı.
İçeri girdikleri gibi Esmer günün ikinci şokunu yaşadı,bir sürü çalışan iç kapının önünde başları aşağı olarak tek sıra olarak dizilmiş,baba-oğula selam veriyordu.
Babasının çalışanlara karşı bir mimik bile oynatmadan -sanki böyle olmalıymış gibi- içeri geçmesiyle,oğluda onun arkasından hareket etti. Koca salonda girişteki gibi sessizdi. Babası Namjoona dönüp hep olduğu gibi şefkat içeren sesiyle konuştu
"Namu senin odanı çoktan hazırlattırdım,"
Elini sıranın en sonundaki turuncu saçlı gence çevirdi
"Hoseok sana yardımcı olacak ve odanı gösterecek,buraya gel evlat."
Turuncu kafalının onlara yaklaşmasıyla,tüm çalışanların çekindiği ihtiyar sözlerine devam etti;
"Sen yapacaklarını biliyorsun,Hoseok. Ben şirkete geçmeliyim. Ve Namu'm, seninle güzel bir zaman geçireceğiz, şimdi git dinlen,uzun yoldan geldin."
Namjoon başını onaylayacak şekilde salladı ve babası gittikten sonra salonda Hoseok ile salonda yalnız kaldı. Babasının gitmesiyle çalışanlar hepsi çoktan kendi işlerine dönmüştüler bile.
*3 saat sonra*
}Namjoon'un anlatımıyla{
(not: böyle yazılan yazılar Joon'un iç sesidir. Ve Namjoon onunla hep kendi içinde konuşur)
Buraya geleli saatler olmuştu,adının Hoseok olduğunu öğrendiğim genç bana odamı göstermiş,sonrada onu çağırdıkları için gitmişti. Üçüncü katta odam olduğu söylenilen yerin kapısını açtığımda gülümsedim. Babam benim zevkimi biliyordu. Oda tamamen siyah-gri tonlarındaydı. Ayrıca odanın bir köşesi sırf kitaplarla doluydu ki ben kitaplara aşık biriydim. Yine gri olan büyük dolabın önüne geldiğimde,içerisinde güzel giysiler olduğunu umarak elimi dolabın kapısına götürdüm. Gördüğüm kıyafetlerle gamzemi daha da derinleştirdim.
Oha amına.. bu kıyafetler tam bizlik
Biliyorum bi sus iç ses sen yine mi geldin pf gül gibi gitmiştin işte.
Üzerime beyaz renk spor ama havalı bir şeyler giyerek, evi turlamaya çıkacaktım ki,odamın tam karşısında ki odadan çıkan gençle duraksadım. Hoseok bana bu katta hiç çalışan olmadığını demişti..Peki bu kim?
Ama yakışıklı herif haa.
Sus bi gerzek!
Öylece kapılarımızın önünde durup birbirimize bakarken tam konuşmak için ağzımı açacaktım ki,o benden hızlı davrandı.
"sen kimsin?"
gelecekteki kocan.
Sana sus dediğimi hatırlıyorum.
"Asıl sen kimsin?"
"Kim Seokjin. Kim Seong Hyun'un oğlu."
Ay çocuğunuz sizi hep sevecek.🌙
