𝐈𝐒̧𝐈𝐊 𝐏𝐀𝐓𝐋𝐀𝐌𝐀𝐒𝐈 /2

162 12 2
                                    

  Artık sıra bize gelmişti. Sandalımız büyük bir güçle ileri doğru atılıp toprağı yararken, limanda kalanları geri fırlattı . Kalbim deli gibi atarken ayakta kalabilmek için korkuluğa sıkıca tutundum . Rüzgârın Hâkimi kollarını havaya kaldırdı . Yelkenler büyük bir çarpma sesiyle gerildi ve gemimiz Karanlıklar diyarına doğru hızlıca yol aldı . İlk başta yoğun bir dumana giriyormuşuz gibi geldi ama ne bir sıcaklık hissediyor ne de yangın kokusu alıyorduk. Sesler boğuklaşıyor, dünya durgunlaşıyordu. Önümüzdeki gemilerin karanlığa girişini , gözlerden birer birer kayboluşunu izledim. Artık kendi gemimizin bile önünü göremediğimi fark ettim  ve birden korkuluğa tutunan kendimi bile göremez oldum . Omzunun üzerinden arkama baktım . Canlıların dünyası kaybolmuştu . Karanlık tüm gerçekliği , gücü ve kötülüğüyle her tarafımızı çevrelemişti . Karanlıklar diyarına girmiştik.  Bir uçurumun kenarında duruyor gibiydik . Korkuluğa sıkı sıkıya tutunduğumda, tahtanın elime battığını hissettim ve sağlam olmasına sevindim. Çizmelerimin içinde hissettiğim güverteye basan ayak parmaklarıma odaklandım. Sol tarafımda kalan Alexei ' nin nefes alıp verdiğini duyabiliyordum . Ellerinde tüfekler olan askerleri, mavi cüppeli Grisha  güçlerini düşünmeye çalıştım. Karanlıklar Diyarı' sessizce , fark edilmeden geçmeyi , silah sesleri duymamayı , ateşin gücüne çağrıda bulunulmasını umuyordum . Yinede onların varlığı içimi bir nebze rahatlatıyordu . Bu şekilde ne kadar yol aldığımızı , sandalın ne kadar ileri gittiğini bilmiyordum ; kulağıma sadece sandalın üzerinde süzüldüğü kumların hışırtısı geliyordu . Bana dakikalar geçmiş gibi geliyordu ama saatlerde olabilirdi. Bize bir şey olmayacak, diye düşündüm kendi kendime. Bize bir şey olmayacak. Sonrada Alexei ', nın eliyle beni aradığını hissettim . Beni bileğimden tuttu . " Beni dinle !" Diye fısıldadı, sesi korkudan boğuk çıkıyordu. Bir anlığına sadece onun kesik kesik nefes alışverişini ve gemini hışırtısını duydum.  Sonra karanlıkta bir yerlerden bir başka ses daha geldi. Sönük ama acımasız olan bu ses, çırpınan kanatların kanatların ritmik çınlamasıydı. Kalbim deli gibi atıp gözlerim önümdeki karaltı da bir şeyler görmeye çalışırken bir elimle Alexei in kolunu tuttum, diğeriylede bıçağımın sapını tutundum . Tetiklerin çekildiğini, okların yatlara takıldığını duydum .  Biri , " Hazır ol"diye fısıldadı . Bekledik ; havayı yaran, savaş davulları gibi yaklaştıkça sesi artan kanat çırpış seslerini dinledik. Yaratıklar yakınımıza geldikçe rüzgârın yanaklarıma değdiğini hissettim ." Yakın " diye bağırdı komutan, ardından çakmak taşları taşlara sürtülüp patlama sesleri duyulurken gemilerin her birininden göğü yara Grisha ateşi yükseldi. Ani parıltı nın karşısında gözlerimi kısarak gözümün aydınlığa alışmasını bekledim.
Işıkların altında onları gördüm . Volcralar küçük sürüler halinde uçarlardı ama karşımızda onlarca değil, yüzlercesi vardı . Geminin etrafında dolanıyor , havada duruyorlardı . Kitaplarda gördüğüm tüm  yaratıklardan, gözlerimle canlandırdığım tüm canavarlardan daha korkunçlardı. Silahlar patladı. Okçular oklarını attı,volcraların korku verici, yüksek çığlıkları havada yankılandı . Üzerimize daldılar . Cılız bir ağlama sesi duydum ve korku içinde bir askerin debelene debelene yakalanıp havaya kaldırıldığını gördüm . Alexei'yle birbirimize tutunup korkulukların yanına çömeldik. Dünya gözlerimizin önünde bir kâbusa dönüşürken küçücük bıçaklarımıza  sarıldık ve dua etmeye başladık . Etrafımızdaki erkekler bağırdı , kadınlar çığlık attı ,askerler acıdan kıvranan ,devasa, kanatlı yaratıklarla çatıştı ve Karanlıklar Diyarı ' nın doğaüstü kötülüğü, Grishaların kızıl ateşiyle ara ara püskürtüldü.  Ardından yan tarafından bir çığlık yükseldi . Alexei'nin kolu ellerimin arasından kayarken nefesimi tuttum . Bir ateş parlarken bir eliyle korkuluğa tutunmaya çalıştığını gördüm . Haykıran dudaklarını , fal taşı gibi açılmış , korku dolu gözlerini, canavarın onu parlayan gri kollarından kollarından tutup ayaklarını yerden keserken kanatlarını çırpışını,  kocaman pençelerini  Alexei'nin sırtına batırışını ve yere kanların akmaya bağladığını gördüm . İleri atılıp Alexei'nin kolunu tuttum . "Dayan " diye haykırdım . Ardından ateş söndü ve Alexei'nin parmaklarının karanlıkta parmaklarından ayrıldığını hissettim " Alexei!" diye bağırdım .

  𝔹𝕠̈𝕝𝕦̈𝕞 𝕤𝕠𝕟𝕦

Nasıl bir bölümdü 🙂
Işık patlaması ' son bölüm kaldı . 🥳🥳🤗 ( çok heyecanlı yerde kestim 😁)

𝐓𝐡𝐞 𝐒𝐡𝐚𝐝𝐨𝐰 𝐊𝐢𝐧𝐠 𒊹︎︎︎❦︎ 𝐒𝐨𝐥 𝐊𝐨𝐫𝐨𝐥𝐞𝐯𝐚☼︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin