Sign of nightmares | hyunmin

#16: biri bulundu

#16: biri bulundu

O gün kampüse gitmişler ve pek bir olay yaşamadan tekrar eve gelmişlerdi.

Diğerleri için her şey normal olsada Seungmin için değildi. Jeongin bugün kampüste belli etmemeye çalışsa da sürekli kaçmıştı ve kendisiyle sabahtan beri konuşmuyordu.

Bu durumdan kendini suçlu buluyordu. Jeongin durduk yere böyle yapmazdı. Onu üzdüğünü ve hata yaptığını düşünüyordu ama ne yaptığını sabahtan beri düşünse de bulamamıştı. Belki de gece Hyunjin'le kaldığı için böyle davranıyordu. Bu olasılığı düşündüğünde içinde Hyunjin'e karşı istemsiz bir öfke oluşuyordu.

Minho gelip herkese uyku vakti olduğunu söylediğinde Jeongin gerilerek kalktı. "Ben bugün Jisung hyung ile uyumak istiyorum." Seungmin'e bakmadan direkt odaya ilerlediğinde Seungmin şaşkınca arkasından bakakalmıştı. Jeongin ile gece konuşmayı düşünüyordu ve şimdi bu planı boşa gitmişti.

Gerginlikle elini saçlarından geçirdi. Jeongin'siz yapamazdı ki o. Jeongin'in düşündüğü şeyler her ne ise onu bu düşüncelerden kurtarmalıydı.

Omzuna dokunan elle gelenin kim olduğuna baktı. Minho yanında olduğunu göstermek istercesine içten bir şekilde gülümsemiş ve elini uzatmıştı. "Hadi biz de birlikte uyuyalım." Seungmin onu onaylamış ve elini tutarak oturduğu yerden kalkmıştı.

Odaya ilerledikleri sırada mutfağa ilerleyen Hyunjin'i görmesiyle duraksadı. "Hyung sen git, ben geleceğim." Minho onu onaylayarak gittiğinde Seungmin Hyunjin'in peşinden mutfağa ilerledi. "Jeongin'e bir şeyler mi söyledin?" Direkt konuyu girdiğinde Hyunjin dudakları arasındaki bardağı çekmeden Seungmin'e baktı.

Seungmin duvara yaşlanmış ve kollarını bağdaşlamış bir şekilde cevabını bekliyordu.

Hyunjin bardaktan görünmeyeceğini bilerek gülümsemiş ardından bardağı yavaşça masaya bırakmıştı. "Jeongin'e ne söyleyebilirim ki?"

Seungmin derin bir nefesi alıp bırakmış ve yerinden doğrularak Hyunjin'in yanındaki sandalyeye geçmişti. "Bilmiyorum, herhangi bir şey." Seungmin'in sesi bu sefer kısık çıkıyordu, Hyunjin'le göz teması kurmaktan kaçınıyordu.

Hyunjin düşünür gibi yapıp masaya eğilmiş ve konuşmuştu. "Beni pek sevmediğini anlayabilirsin zaten. Bu yüzden onunla konuşmuyorum. Gidip bir şey söylemediğime eminim."

Seungmin onaylamak için başını salladığında hala Hyunjin'e bakamıyordu. Hyunjin bakışlarını yavaşça Seungmin'in yüzünde gezdirdi. "Belki de rüya cini meselesi canını sıkıyordur?"

Seungmin sohbeti Hyunjin başlattığında yine şaşırmıştı. Bu hallerine alışık değildi. Önceki konuşmalarında Hyunjin'in kendisini rahatlattığını bildiği için kendini biraz da olsa açmaya karar vermişti.