Sign of nightmares | hyunmin

#25: kurtulma çabası

#25: kurtulma çabası

Jeongin içeriden gelen eşya kırılma sesini işitirken uykudan yeni uyanmış ve mayışmış haliyle sesin nereden geldiğini kontrol etmek için ayaklandı.

"Kahretsin!" Duyduğu sesin mutfaktan geldiğine emin olurken adımlarını o yöne doğru yönlendirdi. Yerde cam kırıklarını toplayan Chan'ı gördüğünde ise hissizce sordu. "Yardım lazım mı?"

Chan duyduğu sesle şaşırırken başını hayır anlamında sallayarak gülümsedi. "Gerek yok Jeong, neredeyse her şeyi hazırladım sen otur. Ben de burayı temizleyip geliyorum." Jeongin Chan'ın adını kısaltmasıyla şaşırsa da tepki vermeden ilerleyip sandalyeye oturdu. Bakışlarını masada gezdirirken hazırlanmış kahvaltıya bakındı, Chan'ın kahvaltı için fazlaca uğraştığı belliydi.

"Bugün rüya görmedim. Uzun zamandır gördüğüm kabusların ardından sonunda huzurlu bir uyku çekebildiğim için seviniyorum." Chan Jeongin'in alttan kendisine vurduğu itemini anlarken yutkundu ve bakışlarını Jeongin'e çevirdi, hissiz yüzüyle karşısındaki beden de kendine baktığı için bakışları kolaylıkla birleşmişti.

Chan itiraf etmeliydi ki karşısındaki bedenin duygusuz yüzü fazlasıyla korkutucu görünüyordu, eğer Jeongin'i yakından tanımasa konuşmaya bile çekinebilirdi. Neyseki o Jeongin'di, ruh eşi. Ondan korkmasına ve bazı gerçeklerin gün yüzüne çıkmasına izin vermekte sorun yoktu.

Son kırık cam parçasını da eline alırken ayaklandı. "Senin için pek bir anlam ifade etmeyeceğini biliyorum ama elimden başka bir şey gelmiyor, üzgünüm Jeongin. Bazı günler sınırımı aştığımın ve sana kaldırabileceğinden daha zor rüyalar gördürdüğümün farkındayım ama bunu yapmam gerekiyordu. Daha fazla bekleyemezdim ve beni çabucak bulmanı istiyordum. Bu yüzden her şeyi karşıma alarak sana sağlam ipuçları gönderdim."

Chan'ın sonlara doğru aklına Hyunjin'in gelmesiyle ses tonu gitgide kısıldı. Hyunjin'in ne aramalarını açıyordu ne de Jeongin rüya cininin kendisi olduğunu öğrendiğinden beri yüz yüze gelmişlerdi. Yaptığıyla Hyunjin'i riske attığını biliyordu lakin bu umurunda değildi, sonuçta Jeongin şu an kendisiyle birlikte bu evdeydi öyle değil mi? Gerisi önemli değildi.

Jeongin Chan'ın sözlerine karşı dalgın bakışlarını sarı saçlı çocukta gezdirdi. Chan'a karşı nasıl bir tavır sergilemesi gerektiğini hala bilmiyordu. Rüya cininin o olduğunu öğrendiğinden beri kader iplerinin birbirlerine bağlı olduğunun farkındaydı ve elinden geldiğince zorluk çıkarmadan hayatını yoluna koymaya çalışıyordu fakat aniden gelişen bu olaylara adapte olması zordu. Seungmin ile geçirdikleri bunca yıl boyunca eski sevgilisine fazlasıyla bağlanmıştı, bu durumda istemsizce kendini uyandığında tekrar onun yanında bulacağını sanıyor ve Chan faktörünü tamamen unutuyordu.