Taner: Günaydın sevgilim
Burak: Günaydın aşkımm 😍
Taner: Mutlu uyanmışsın
Burak: Ekranda senin adını görüp de nasıl mutlu olmam kii
Taner: Sen dün geceden sonra iyice sevgi pıtırcığı oldun anlaşılan
Burak: Sanırım...
Taner: İyi bakalım birazdan çıkıyorum in aşağı
Burak: Tamamm
-okul-
Taner: Sevgilin fizikten 90 almış :P
Burak: YUH
Burak: Neden bu kadar zeki biriyle çıkıyorum ki kendimi aptal gibi hissediyorum
Burak: Btw tebrikler aşkım
Taner: Teşekkür ederim
Taner: Btw ne demek Burak
Taner: O dinlediğin grup mu ne alaka
Burak: SAGHDGASHJD
Burak: By the way yani bu arada aşkım
Taner: O zaman Türkçesini söylesene!
Taner: Bazen ne dediğini anlamakta zorlanıyorum
Burak: Demek ki benim de senden iyi olduğum konular varmış ;)
Taner: Hmm... Belki birkaç tane vardır
Burak: Birkaç tane mi????
Burak: Gayet yetenekli ve başarılı bi insanım ben bi kere
Taner: Tabi canım sen öyle diyorsan
Burak: Taner!
Burak: Beni bu kadar beceriksiz boş beleş mi sanıyorsun?!
Taner: Aşk olsun öyle şey der miyim ben
Taner: Sadece becerilerini görebilmek kısmet olmadı diyelim
Burak: Kırıcı olmaya başladın
Burak: Ders dinleyeceğim ben
Taner: Tamam aşkım
--
Taner: Neden beni görmezden geliyorsun yine kıç kadar bahçede?
Burak: Kimin kıçı olduğuna bağlı seninkiyse o kadar büyük bahçede görmemem normal 🍑
Taner: NE?
Burak: Ay dur
Burak: Ben küsmüştüm sana
Burak: Götünün güzelliğinden bahsedemem şu an
Taner: Kilo mu almışım yani
Taner: Çok aksattım sporu bu aralar o yüzden olabilir
Burak: Bana ne konuşmuyorum seninle
Burak- çevrimdışı
Taner: Arkadaşlarının
Taner: Yanında
Taner: Seni
Taner: Utandırmamı
Taner: İstemiyorsan
Taner: Al o telefonu
Burak- çevrimiçi
Taner: Eline
Burak: Çok salaksın
Burak: Ve çok inatçı
Taner: Ama sürekli sen bana küsüyorsun
Burak: Dudaklarını büzünce baya çirkin oluyorsun
Burak: Kaşlarını çatınca da
Taner: Alınıyorum ama
Burak: Jsefklsdfdklsfj
Burak: Tamam tamam o kadar sinirli bakma
Burak: Şaka yapıyorum
Taner: Şükür
Burak: Ve küs olsam bile bana hep unutturuyorsun bunu bi şekilde
Burak: İlginçsin ve ben bunu çok seviyorum
Burak: Arkadaşların var diye bıyık altından gülüyorsun ama kulaklarımda kahkahan yankılanıyor
Taner: Zil çaldığında hemen gitme arkadaşlarınla
Burak: Tamam
----
Zil çaldığında herkesle birlikte kalktım. Onlara "Siz çıkın ben geliyorum birazdan." derken Burak'ın arkadaşları da ayaklanmaya başlamıştı. Onlar daha uzaklaşmadan Burak'ın yanına gidip "Naber?" diyerek elimi uzattım. Başta şaşkınlıkla baksa da arkadaşları olduğu için böyle yaptığımı anlayıp elimi sıktı. O da aynı şekilde arkadaşlarına gitmelerini söyleyip oturduğu çardakta yana kaydı. Yalnız kalmıştık.
Yanına oturdum. "Ne güzel şeyler söylüyorsun sen bana öyle mesajlarda."
"Hı hı. Sen de elini uzatıyorsun bana selamlaşmak için. Öküz müsün taklit mi yapıyorsun anlamıyorum."
"Öküzüm evet." dedim, "Ama sen de beni böyle seviyorsun."
Gülümsedi. Bacağının üzerinde duran parmaklarını parmaklarıma geçirdim.
"Arkadaşların şüpheleniyor mu sence?" sorduğum soru karşısında gözlerini ellerimizden çekip gözlerimle buluşturdu. Yeşilin mükemmel tonu.
"Hmm." dedi boşluğa bakıp düşünürken, "Pek sanmıyorum. Ama yanlarında seninle konuştuğumda bazen fark edip 'hayırdır biri mi var' falan dedikleri oluyor."
Kafamı aşağı yukarı salladım. "Fatih ne düşünüyor?"
"O böyle konularda pek yorum yapmaz. Karşısındakini dinler, söyleyeceği bir şey varsa söyler yoksa dinlemekle kalır. Sana yazmadan önce bilmiyordu aslında seni, biz konuşmaya başladıktan sonra söyledim. Çünkü biliyordum daha önce söylesem beni engellemek için kırk takla atardı." Pek fena biri gibi durmuyor bu Fatih. Ama Burak'ın arkadaşlarında beni kıllandıran bir şeyler var ne yalan söyleyeyim.
Kafamı salladım. "Hadi gidelim biz de artık." Önce ellerimizi ayırdım sonra ayağa kalkıp çardaktan çıktım. Burak da yanıma geldiğinde yürümeye başladık. Bezmiş bir sesle, "Keşke sonsuza kadar bu çardakta oturabilsek. Hem derse girmemiş oluruz ki bu harika olur. Hem de yan yana ve el ele oturmuş oluruz."
Söylediği tebessüm etmeme sebep oldu. Diyecek bir şey bulamadım, aynısının olmasını ben de isterdim ama devamsızlığımızı düzgün kullanmalıyız. "Belki bir paralel evrende biz sonsuza kadar yan yana el ele çardakta oturuyoruzdur." Söylediğim şeye gülüşü kulaklarıma bayram ettirdi.
Sonra bir anda ciddileşti. "Ya acıkırsak?"
Hem cümlesi hem de bir anda ciddileşmesin güldüğümde o da bana eşlik etti. "O zaman da tek derdimiz bu olur." dedim ve okul kapısından içeri girdik.
Güzel şeyler yaşıyor, güzel şeyler hissediyoruz.
———
4 sene önce yazdığım, şimdi konusunu bile az biraz hatırladığım kitaba noktayı koydum. Okuyan herkese teşekkür ederim. Umarım keyif almışsınızdır ❤️.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAYLIGHT [TEXTING]
Short Story-Güzelsin ve güzel olan her şeye yakışıyorsun. *Yayınlanma tarihi: 17.01.2018 21.23*