Gözlerimi açtığımda hava çoktan kararmıştı. Saate baktığımda on birdi. Sanırım Lodos beni odama taşımıştı. Uyku sersemliği ile Lodos ve Meriç'in konuşmalarını hatırladım. Pişman olmuşlardı. Peki ben affedecek miydim? İşte bu sorunun cevabını bilmiyorum.Karnımın guruldaması ile yataktan çıkıp mutfağa gitmeye başladım. Hayır in in bitmiyor bu merdivenler. Sonunda giriş katına gelince mutfağa adımladım.
Hemen kendime tost yapmaya başladım. Tostumu bitirince hemen yemeğe başladım. Tostumu yiyince bulaşıkları makineye koyup mutfaktan çıktım. O sırada bahçede tek başına oturan Lodos'u gördüm. Tereddüt etsem de yanına gittim. Yavaşça yanına oturdum. Dönüp bana baktığında hafifçe gülümsedi.
"Ne yapıyorsun burada?" dedim.
"Hep bir kız kardeşim olmasını istedim. Onu koruyabileceğim, giydiklerine karışacağım, saçlarını tarayacağım. Ama hiçbirini yapamadım. Seni ilk gördüğümde farklıydın ondan. Ama korktum. Kardeşlerimi korumam gerekiyordu. Bende en kolay yolu seçtim. Sana önyargılı davrandım." dedi ve derin bir nefes aldı.
"Beni affedebilir misin meleğim?" dedi dolu gözlerle. Ben artık mutlu olmak istiyorum. Bir ailem olsun istiyorum. O yüzden onları affedeceğim.
Lodos'a bakıp hafifçe gülümsedim ve ona sarıldım. İlk bedeni kasılsa da sonra şoktan çıkıp o da bana sıkıca sarıldı. Omzumda hissettiğim ıslaklıkla ağladığını anladım. Sonra beni bebek gibi kucağına alıp odasına çıkmaya başladım. Bende yüzümü boynuna gömmüştüm. Uykumu almıştım ama bu koku beni mayıştırıyor.
Lodos'un odasına gelip beni yatağa nazik bir şekilde koydu. Sonra kendi de yanıma yattı.
"Deniz ve Ege ile yattın. Benimle de yat. Hatta yanımdan ayırmayacağım seni." dedi sıkıca sarılarak. Hafifçe gülüp bende ona sarıldım. Sonra da ikimizde huzurlu bir uykuya daldık.
.
.
.
Sabah birilerinin konuşmalarıyla uyandım. Ama gözümü açmadan ne konuştuklarını dinlemeye başladım."Kumsal Lodos'u affetmiş. Ayvayı yedik beyler. Lodos Abim yanımıza yaklaştırmaz şimdi." dedi sesinden anladığım kadarıyla Uzay Abi.
"Abi nasıl uyumuşlar ikizimle ya. Ama o benim ikizim." dedi Deniz çocuk gibi.
Bende artık uyanmam gerektiğini anlayıp hafif kıpırdanıp gözlerimi açtım.
"Günaydın." dedim hafif tebessümle. İçeride abi tayfasının hepsi aynı zamanda ikizim vardı.
"Günaydın ikizim. Sen Lodos Abi'yi uyandırırsın." dedi ve hepsi odadan çıkmaya başladı.
Bende kafamı Lodos Abime çevirdim. Gerçekten çok yakışıklıydı. Peşinde kim bilir kaç tane kız vardı. Hızla kaşlarımı çattım. Ama ben hepsini döverim. Ben dalgınca bunları düşünürken Lodos Abimin uyandığını farketmedim.
"Ne düşünüyorsun güzelim kaşlarını çatıp?" dedi yumuşak sesiyle.
"Sevgilin var mı?" dedim hızlıca ama kaşlarım hala çatık. Dediğimin üstüne hafifçe güldü hatta kıkırdadı.
"Hayır yok güzelim." dedi ve gülümseyerek yüzümü izlemeye başladı. Benimde verdiği cevaptan sonra zaten kaşlarım eski halini almıştı. Bu seferde Lodos Abim kaşlarını çattı.
"Noldu abi?" dedim merakla. Ama cevap vermek yerine şokla yüzüme bakmaya başladı.
"Yıllardır bu anı bekledim." dedi hafif gülümsemeyle. Sonra yine kaşlarını çattı.
"Peki senin sevgilin var mı?" dedi hafif kızgınlıkla.
"Hayır yok. O işlere zaman ayıracak vaktim olmadı abi." dedim tebessüm ederek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Ailem
Novela JuvenilYıllar önce hemşirenin dalgınlığı yüzünden karışan bebekler. Yıllar sonra gerçek ortaya çıkarsa ne olur sizce? Açılan yaralar sarılır mı?