8. Bölüm

53 2 0
                                    

--Devrim--

Öyküm n anlattıkları beni derinden etkilemişti öyle ki hepsine nefret dolmuştum . İstediğim herşeye yetecek gücüm onu iyileştirmeye yetmiyordu gözlerinde ki acı yerini o kadar sevmişti ki onu dağıtamıyordum yüzü gülerken  bile o acı insanla alay ederce orada duruyordu. Öyküm n tepkisinden emin olsam şuan tereddüt etmeden ona en küçük acı çektirmiş herkesi sıradan öldürebilirdim. Ona doğru kafamı çevirdiğimde uyduğunu farkettim o kadar güzel ki ona her baktığımda onu bir cam fanusa koyup saklama isteğiyle dolup taşıyordum . Kimse dokunamasın kimse incitemesin istiyordum sadece bana ait olsun . İtiraf etmesemde Cemi ölesiye kıskanmamak elde değil başta Öyküm n ona güvenmesi rahatça her istediğinde onun evinde kalması onunla geçirdiği yıllar arkadaşça dahi olsa ona dokunabiliyor olması Sasalıda sarıldıkları sahne üzerine yüzlerce cinayet işkence ve kan dolu plan yapabilirdim. Ama ikisini koparmaya çalışmak bana sadece Öykümü kaybetirirdi o yüzden buna katlanmak zorundayım ve bu cidden sinir bozucu bir durum. Derin düşüncelerimin arasından kulağıma bir müzik sesi doldu . Öykümün telefonu çalıyordu arabayı sağa çekip telefonu Öyküm n çantasında aramaya başladım lanet kadın çantaları. Uzun çalışmalar sonucu telefona ulaştım arayan Cemdi.. Hadi ama tam bir iti an çomağı hazırla durumuydu.

-Efendim.

-Öykümü aramıştım ama Devrim sen misin?

-Evet Cem benim birşey mi vardı?

-Denizin yanındayım da merak ettik eve gelmeyince .

-Arabada uyuya kaldı benim eve gidiyoruz bende kalacak bu gece.

-Peki iyi geceler.

-Iyi geceler.

Yine Öyküm n evinde bu herifin evi yok mu ! Kıskanmak benim için yeni bir duygu bugüne kadar hayatıma dahil olan hiçbir kadını kıskanmamıştım çünkü hepsi yüzeysel kısa ilişkilerdi. Aşık mı oluyorum ya da oldum da haberim mi yok kafayı yemek üzereyim sanırım. Otoparka girdim şimdi tek sorun Öykümü eve çıkarmaktı uyandırırsam eve gitmek isteyebilirdi o yüzden onu taşımaya karar verdim zaten pek kilolu sayılmazdı. Çantasını koluma astım sonra yavaşça Öykümü kucağıma aldım biraz zorlansamda arabayı kilitleyip girişe yürüdüm.  Bu pozisyonda dış kapının şifresini girmek oldukça zor olsa da onuda başardım.  Neyseki asansör sıfırdaydı şuan tek sorunum Öyküm kucağımdayken kapıyı açmaktı bunun için epey uğraşmam gerekse de mucizevi bir şekilde hallettim. Onu kızdırmak istemediğimden istemeyerekte olsa onu kendi yatağıma yatırdım ayakkabısını çıkarıp üstünü örttüm ve yan taraftaki misafir odasına gittim . yanına uzanmamak için gerçekten üstün bir çaba sarfettim o gece onunla uyuduktan sonra yatağım bana daha soğuk ve daha büyük gelmişti . Kokusu saçları uyurkenki masum surat ifadesi sadece altımda hayal etmediğim tek kadındı . Tabi o ihtimalde çok hoştu ama şimdilik imkansız gibi görünüyordu . Yatağa girip yavaşça uykuya teslim oldum. Ne kadar zaman geçmiş bilmiyorum çığlık ve ağlama sesleriyle yatağımdan fırladım Öyküme koştum muhtemelen kabus görüyordu yatakta bir o yana bir bu yana dönüp bağırıp ağlıyordu.

-Hayır bu sefer olmaz yine kaybedemem Hayır!

-Tamam güzelim sakin ol yanındayım.

Saçlarını okşadım yüzünü sevdim yavaşça sakinleşti. Yanına uzandım karanlıktan korkmuş küçük bir kız gibi bana sokuldu ve iki kelime döküldü dudaklarından.

-Beni bırakma. .

-Asla güzelim seni asla bırakmam..

Onu kollarımın arasına çekip nazikçe sarıldım işte yine o koku burnumun ucundaydı. Uykunun beni bulması zor olmadı.

Sil BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin