11. Bölüm

41 3 0
                                    

Neden hareket edemiyorum Tanrım bu ev bu yatak ayak sesleri geliyor Ayazın yüzündeki çarpık iğrenç gülümseme neler oluyor nasıl buradayım. "Sana tekrar görüşeceğimizi söylemiştim sevgilim. Beni özledin mi ? "
"Defol pislik herif dur hayır dokunma bana lütfen artık dokunma. Öldürecek Devrim seni öldürecek adi köpek. "
"Salak söylediklerimi unutmuşsun bebeğim hatırla ."
"Yoo hayır o ölmedi gücün yetmez."
Bedenini önümden çekmesiyle karşılaştığım görüntü Devrimin kanlar içerisindeki bedeni oldu. "Ne yaptın ona bırak beni ölmedi beni bırakmaz yalan hayır!"
"Öyküm uyan birtanem buradayım sakin ol."
Dehşet içinde gözlerimi açtığımda Devrimin endişeli gözleriyle karşılaştım. "Ayaz seni öldürecek kaçmamız lazım. "
"Bebeğim sakin olur musun ? Şuan kaçması gereken o çünkü karşıma çıkarsa ömrünü kısaltmayı seçmiş olur."
"Kaçmadan önce bana seni öldüreceğini söyledi beni tekrar alacağını. "
"Rüyasında bile göremez benim olanı elimden kimse alamaz."
"Beni ona verme lütfen. "
"Seni kimseye vermem . Şimdi içeri gidelim istersen herkes uyanmanı bekliyor."
"Anlatmak istemiyorum. Önden gidip sen anlatsan bana sormasalar olmaz mı? "
"Çocukluk etme içeridekiler senin ailen onlara sen anlatmalısın istersen Duruyu gönderebilirim."
"Hayır oda aileden sayılır artık korkup buraya kadar gelmiş hem Begümü sevmek istiyorum. "
"Yanına yattı farketmedin mi?"
"Hayır gerçekten mi?"
"Kapı aralığından seni görünce yanına girmiş çıkmış yatağa yanına yatmış bizde sonradan farkettik evin içinde ararken senin yanında bulduk. "
"Canım benim keşke uyansaydım ."
"Hadi bakalım tembel teneke içeri. "
Yüzümü yıkadıktan sonra içeri gittik Begüm Durunun kucağında oturuyordu beni görünce alkış yapmaya başladı "Öğkü uandıı"
"Evet bebeğim uyandım gel bakalım kıvırcık ."
Bu kız beni ciddi anlamda sakinleştiriyordu herkes bana merakla karışık bir endişeyle bakıyordu. "Hey bakıp durmayın anlatıcam."
Güçlü olmaya çalıştım kendimi hazır hissettiğimde söze girdim." Şimdi lütfen sözümü kesmeden dinleyin çünkü asla 2. Kez anlatmayacağım. Mekandan çıkıp arabaya yürüdüm kilidi açtım arabaya binerken hoop gerisi yok bu beni bayıltıp kaçırmış benim arabayla kim bilir ne yaptı arabamı manyak. Uyandığımda sandalyeye bağlıydım zaten hayvan kafayı yemiş iyice eski resimlerimizi falan gösterip durdu . Tam kaçıyordum az kalmıştı ama yakaladı onuda beceremedim. Hepiniz tecavüze uğrayıp uğramadığımı düşünüyorsunuz biliyorum o kadarına engel olabildim ama herşeye olamadım." Sadece kollarımdaki morlukları gösterdim. "Bunlardan vücudumun genelinde bolca var şimdi bu iştah açıcı muhabbet bittiyse ve başka merak ettiğiniz birşey yoksa açlıktan ölmek üzereyim ." Bu sadece başka sorulardan veya yorumlardan kaçmak için kurduğum bir cümleydi aç falan değildim. İştahım kesinlikle yoktu. Ve Denize biraz daha bakarsam ağlayacaktım ve bunu yapmak istemiyordum. Gözlerindeki dehşet oldukça yüksek bir dozdaydı. Deniz ortamdan kaçmaya çalışır gibi ruhsuzca aceleyle ayağa kalktı "Ben pizza söyleyeyim. " Uzun süren sessizliği bozan kapı zili oldu Cem kalkacak gibi olduysa da ben fırlayıp kapıya gittim bu kasvetli havadan kurtulmaya ihtiyacım vardı çünkü ruhum içeriden acı dolu çığlıklar atarken yüzümü ifadesiz tutmaya çalışmak yorucu oluyordu. Delikten baktığımda şaşırdım neredeyse tüm iş arkadaşlarım kapıdaydı. Yavaşça kapıyı açtım endişeli gözler üstümde toplandı patron en öndeydi ve tabi ilk söze giren o oldu. "Merhaba Öyküm uygunsan seni görmek istedik."
"Tabii buyrun lütfen ."
İş arkadaşlarımla çok samimi olduğum söylenemezdi bu harektleri beni gerçekten hem şaşırtmış hemde duygulandırmıştı. Salonda oturacak yer kalmayınca mutfaktan birkaç sandalye getirdik. Tekrar zilin çalmasıyla kapıya gittim delikten baktığımda bir şaşkınlık deryasına daha adım atmıştım. Gelen Barboydu o diğer şubeye geçtiğinden beri görüşmemiştik ve ben onu hiç aramamıştım Denizle Cem dışında oturup muhabbet ettiğim tek insan Barboydu geldiğini görmek beni suçluluk duygusuna boğdu. Kapıyı açtığımda hiç beklemediğim birşey yaptı bir iki saniye duraksayıp bana sarıldı. Hala rüyada olabilir miydim acaba yani evet aramız iyi sayılırdı ama kimse için iplemez cool tavrını bozmazdı yada böyle duygusal hiçbir davranışına şahit olmamıştım. "İyi misin Kraliçe. " Evet Barbo bana hep böyle seslenirdi sebebini hiç bir zaman çözemedim ama hoştu. "İyiyim. "
"Yalan söylemeyi beceremediğini sana defalarca söyledim Kraliçe ."
"Bu sefer inanmış gibi yapsan. "
"Öyle olsun bakalım ama şunu bil ki o it eğer karşıma çıkarsa götüne viski şişesi sokacağım ve Özür dilerim. "
"Ne için ?"
"Ben bok herifi dövüp olay çıkarmasam diğer mekana geçmek zorunda kalmasam o it sana o kadar yaklaşamayacaktı ve belki de bunları hiç yaşamayacaktın."
"Barbo bugün kaç tekila yuvarladın sen sanırım beyin işlevlerinde bir sorun var senin hiçbir suçun yok asıl ben onu gördüğüm ilk gün etrafımdan uzaklaştırmalıydım . "
"Senin tescilli deli olduğunu herkes biliyor güzelim o yüzden bu yaptığın için seni suçlamayacağım."
"Hadi içeri gel herkes burda ."
"Herkesden kastın ?"
"Neredeyse bütün mekan."
Salona girmemizle Devrimin anlam veremediğim öfkeli bakışlarına maruz kaldım. O arada Deniz gelenlerden de isteyenlere pizza eklemeyi akıl etmiş neyse ki. "Tam bir parti ortamı ha arkadaşlar hepinizin suratı mahkeme duvarı gibi kendinize gelin ölmedim sadece bir manyak tarafından kaçırıldım ne var bunda abartacak."
Yüzüme zoraki de olsa bir gülücük yapıştırmayı başardım. Erdem bey belli belirsiz gülümsedi "Öyküm kimseye güçlü görünmek zorunda değilsin biraz rahatla buraya sana destek olmak için geldik gerekirse seninle ağlamak bağırıp çağırmak için acılarını içine tıkıp gülmeye çalış diye değil. "
"Acıları konuşup onları büyütmeye gerek yok bence görmezden gelmek üstüne toprak atmak gerek. " kocaman bir yalan sadece konunun bir an önce kapanmasını istiyordum içimdeki fırtınayla tek başıma mücadele etmek istiyordum zayıf güçsüz taraflarımı görmelerini istemiyordum onlar perdenin arkasında kalmalıydı ve ben dik durmalıydım. Ta ki sığınağım olan yatağıma kavuşuncaya kadar yatağıma uzandığımda gardımı düşürüp küçük bir kız olabilirdim. Ama bunu sadece ben görebilirim güçlü duvarlarım ve perdelerim bunun için varlar. Düşüncelerimi telefonumdan yükselen ses böldü. Arayan numara kayıtlı olmayan sabit bir hattı merakıma yenik düşüp açtım. "Kimseye çaktırmadan karşı caddendeki telefon kulübesine bak."
Duyduğum sesle vücudumda akan kanların yerini buzlar aldı mekanik hareketlerle büyük cama yürüdüm tam karşımdaydı Ayazın o rahatsız edici hastalıklı gözlerini bir kol mesafesi yakınımda hissediyordum pis bir gülümsemeyle bana bakıyordu. Kulaklarım uğuldamaya gözlerimin önünde siyah noktalar uçmaya başlamıştı ve ayaklarımın altında yerin döndüğünü hissettim yığılmadan önce duyduğum son cümle Devrimin öfke dolu sesinden geldi."Siktiğimin piçi seni öldüreceğim ! "

Multimedia: Devrim Öyküm

Arkadaşlar pek yazar notu paylaşmayı sevmiyorum . Bunu da sadece bir rica da bulunmak için yazıyorum zaten hikayeye hoş bir kapak yapabilecek biri varsa beni gerçekten sevindirir. Ben herşeyi telefonumun imkanlarıyla yaptığım için içime sinen birşey çıkaramadım ilgilenen olursa sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim.

Sil BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin