selam millet... yine ben ama bu sefer 8. sınıftaki kew. Bu günkü konu başlığımız görmüş olduğunuz üzere Eda. Kısa tutarak bölüme geçmek istiyorum zira bu kız büyüdü ve sizin için 10 kavanoz bal.. Şaka şaka.. 9 yıllık arkadaşlık serüvenimi anlatayım.
Her şey Edaların ortaokulunun tadilata alınması ve Edaların da bizim okula gelmesiyle başladı. Açık konuşalım şu anki kew den eser yoktu o zamanlar. Ben özensiz saçlarım, iki beden okul üniformam ve de bıyıklarımla sınıfın ezmeyi sevdiği ders notları rezalet durumda olan ve 1. sınıftan beri dışlanan ezik bir tiptim. Yani anlayacağınız 7 yıl boyunca neredeyse hiç (bir ara betül diye bir arkadaşım vardı sonra benden sıkılıp yan sınıfa falan geçti iyi de yaptı aslında kurtuldu benden..) arkadaşım olmamıştı okulda.
çölde kalmış birinin susuzluğu neyse bende de arkadaşsızlık yıllardır o olduğuna göre yeni gelen 4 öğrenciden 2 kızı gözüme kestirdim ve o meşhur tanışma taktiğim "merhaba ben kevser. Tanışalım mı??" diye yanlarına gittim. tahmin edersiniz ki kızlardan aynı bizim sınıftakilerin çakmasına benzeyen kız olan Esin beni ezmedi ama yakın da durmadı.
eh.. Eda da zaten benim sınıfın amerikan filmlerinde olan ezik ama ders notları iyi olan kızı sanıp arkadaş olmaya kalktı zaten sınıfımdaki kızlar yetiyordu demeye kalmadan bir baktım biz edayla sıra arkadaşıyız. Ders konusunda yanıltmış olabilirim ama arkadaşlık konusunda... NEİN!!
Aşırı sadıktım. nasıl oldu inanın ben de bilmiyorum. O olmadan gezemez ödev yapamaz hatta adam akıllı uyuyamaz olmuştum ki tesadüfe bakın evlerimiz de yakındı birbirine.
Her gün beraberiz, okulda beraberiz, haftasonu beraberiz, geceleri beraberiz ve evlere sadece uyumaya girip yine beraberiz.. O bize gelir takılırız falan değişik ortamlarda oluruz anlık gelişirdi her şey. Evlerinin yakını parktı ve tam salıncaklar harika bir manzaraya bakıyordu. Gökkuşağı buz yerken o salıncaklarda az sallanmadık.
Sınıfta işler değişmişti. İnsanlar beni ezmeyi bırakmıştı çünkü Eda az çok beni hafifletmişti. Bir şey yapmadan bana en büyük iyiliği yaptı bir yandan. Yanımda oldu. Aslında Sudeler (şu ezildiğim kız grubu) onu aralarına alsaydı giderdi biliyorum ama sonuç olarak almamışlardı.
Her neyse fazla tatava hoş değil benim de ruhum daralıyor o anıları hatırlarken. Daha sonra Eda beni karşı sınıftan Esmayla tanıştırdı. Düşünebiliyor musunuz?! 1 değil iki arkadaş!! işte tam da o zaman anladım. Sorun bende değilmiş. Ben de arkadaş edinebilirmişim ve o ... şimdi durduk yere hakaret davasıyla uğraştırmayın beni o tikilere lafım (umarım bunu yayınlarsam okursun. Sen ve arkadaşların sakın bir gün elime düşmeyin.) onlara sadece bu dileğimde bulunabiliyorum malesef a dostlar.
ÖHM.. her neyse nerede kalmıştık.. Heh.. biz edayla ortaokuldan mezun olup lise sınavlarına girdik ama sorsanız bir şey biliyor musun?? HAYIR!! tabi ki de çalışmayıp rezil bir lise tutturdum ve Eda da imam hatip tercih etti. Babam beni imam hatip'e göndermek istemediğini çünkü o dönem çoğu liseyi imam hatip e çevirdiklerini ve nerede it kopuk varsa açıkta kalıp oralara yerleştiklerini söyledi. Açık konuşayım ben de istemedim.
Ben Esmayla aynı sınıfa ve aynı okula düştüm ama değişen bir şey vardı.. O da bendim ve ben ortaokulumdan kurtulduğuma göre yeni okulumdaki konumumu seçebilirdim ve Her şey olmayı seçtim. Lisem çok iyi bir lise değildi. Biber gazı ve çevik kuvvetle okul çıkışının dağıldığını hatırlarım. O bile bir şey kattı bana.
Edanın hocası okuduğu okulda kıza en önemli ders için "kapanmazsan seni sınıfta bırakırım" demişti ve eda da zar zor önce nakilini bizim okula sonra da bizim sınıfa aldırmıştı. O yıl ben Herkesin 9. sınıf çok zor ilk yıl alışamıyorsun tekrarlıyorsun diye ön yargıların arasında 18 tane grubun liderliğini yapıp gitar öğrendim. Sesimi kullanmayı, yaratıcı yazarlığı, Tiyatroyu, Fizik ve kimyayı, çizimi ve daha bir sürü şeyi ortaokuldan hiç bir şey almamış kafayla yaptım. Ha bu arada sınıf birincisi olduğumu söylemiş miydim??