Eve asık suratla gitmiştim. Kızlar ne yaptılarsa moralimi düzeltemediler. Eve varır varmaz direk odama girdim ve kapımı kilitledim. Üstümü değiştirip kilitlediğim kapıyı tekrar açtım ve banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp odama geri döndüm.
Çalışma masama oturup kum saati ile ilgilenmeye başladım. Kendi kendime düşünmeye başladım. Cidden koskoca 2 yıl geçti ve hiç aklıma gelmemişti eskiden neler yaşadığım ile ilgili. Bunları düşündükçe içime korku düşüyordu.
Odamın kapısı çalınca tüm düşüncelerim dağıldı. Kimin geldiğine baktığımda mert gelmişti.
"Gelebilir miyim?"
"Gel"
Kapıyı kapatıp karşıma yatağıma oturmuştu.
"Antrenmanlar yorucu muydu?"
"Evet"
"Neden üzgünsün o zaman?"
Omuz silkip kum saatine baktım. Cidden zaman çabuk geçiyordu.
"Söylemicek misini?"
"Birisi sana aniden 'sen evlatlık mısın?' derse ne yapardın tabii aradan 2 sene geçmiş ve sen evlatlık alındığın aileye almışsın falan o zaman ne yapardın ama bunu sana söyleyen birisi kız olsa?"
"Bilmem...düşünmedim"
"Bende kararsızım işte ne yapacağım hakkında"
"Kim sana dedi ki 'evlatlık mısın' diye"
"Boşver unut gitsin"
Mert ile konuşurken odaya kardeşimle babam girdi.
"Abla oyuncağım kırıldı"
"Ver ben yapim"
Kardeşimin elindeki oyuncağı alıp yaptım ve geri verdim. Kardeşimin oyuncağını verdikten sonra odasına gitti.
Babam:ne yapıyorsunuz burda?
Mert:hiç bir şey
Ece:ya baba illa bir şey mi yapmamız gerek
Babam:hmmm bi düşinim... mesela mert ilk geldiğinde ufak tartışmıştınız
Mert:o 3 hafta önceydi enişte hem biz tartışmadık sadece aramızda konuştuk öylesine
Babam:öyle mi diyorsun?
Mert:evet enişte
Babam:neyse öyle olsun... bu arada ece yarın kızlarla okula gelip dergi yapacaksınız
Ece:ne dergisi baba?
Baba:bilmem onu yarın öğrenirsin olmaz mı?
Ece:olur~
-----------------