anılardan bir kesit - bir

884 93 115
                                    

bu bölümden yazdığım her şey, ilerleyen bir bölümden kesit. sadece aklıma böyle bir şey gelmişken yazayım unutmadan dedim. umarım beğenirsiniz.

lütfen medyadaki şarkı ile okuyun, emin olun duyguyu iliklerinize kadar hissedeceksiniz.

*****

Siyah saçlarının içinden geçirdi avuçlarını. Bu akşam sadece kendisi söyleyecekti. Solistleri bugün hastalanmış ve gelememişti. Kendine başına söyleyecek olması onu oldukça geriyorken, aklına onun gelmesi biraz daha terlemesine sebep oluyordu. Gitarını boynundan geçirdi ve sahneye doğru adımladı.

Gitarı ona, o almıştı. Eskiydi ama oldukça pahalı bir şeydi.

Ve kaybettiği şey tekrar gözlerinin önünde belirdi. Diğer yarısını kaybetmişti, hem de saçma sapan şeyler yüzünden.

Sahneye çıkmasıyla birlikte insanlar alkışlamaya başlamıştı. Burda söylemeye başladığından beri ünlenmiş ve tanınmaya başlamıştı. Sahnedeki sandalyelerden birine doğru yürüdü ve gitarını kucağına alarak sandalyesine yerleşti. Parmaklarını da birer birer tellerin üzerine bastırıp şarkıyı başlatması için arkadan Jungkook'a işaret verdi. Şarkı başlar başlamaz dudaklarını kımıldatarak söylemeye başladı.

"We don't talk anymore." her söylediği kelimede aklına o gelmeye başlamıştı. Bu şarkı resmen onlar için yazılmıştı. Eğer gitmeseydi belki her şey daha güzel olabilirdi. Tellere yerleştirdiği parmaklarını kımıldatarak introyu geçip şarkının ana kısmını söylemeye başladı.

"I just heard you found the one you've been looking,
you've been looking for.
I wish i would have known that wasn't me.
'Cause even after all this time, i still wonder. Why i can't move on?
Just the way you did so easily.
Don't wanna know,
kind of dress you wearing tonight.
If he's holding onto you so tight,
the way i did before.
I overdosed.
Should've known your love was a game,
now i can't get you out of my brain.
Oh, it's such a shame.
We don't talk anymore."

ve tekrarlamaya başladı tıpkı şarkıdaki gibi, artık seninle konuşmuyoruz diye.

Onu hala hissedebiliyordu içinde bir yerlerde ama yoktu. Onu uzun zamandır görmüyordu. Belki de en son mezuniyetinde görmüştü, emin değildi.

Fakat, tanrı onu duydu.

Lila rengi kot bir eteği ve sıfır kollu bir bluz giymişti. Omuzları cennetten bir yermiş gibi görünürken, gözleri hala aynıydı. Boyu biraz daha uzamıştı. Saç rengini kül tonunda bir renkle değiştirmiş ve eskisine göre daha da çok uzatmıştı.

Solist için koyulmuş mikrofonu aldı ve Taehyung'ın yanındaki sandalyeye yerleşip ona döndü.

Taehyung gerçekten şaşırmıştı, onu yıllar sonra burada görmeyi planlamıyordu. Taehyung şarkının ilk partını bitirdikten sonra, tek kelime daha edemedi. Onun aksine o öyle değildi. Gözlerinin içine baktı.

Ne hissettiğini öğrenmek istiyordu ama göremiyordu. Buz gibiydi, eskisinden de daha soğuktu. Onun bıraktığı yerden söylemeye başladı şarkıyı.

"I just hope you're lying next to somebody,
who knows how to love you like me.
There must be a good reason that you're gone.
Every now and then I think you might want me to come show up at your door.
But I'm just too afraid that I'll be wrong.
Don't wanna know,
if you're looking into her eyes.

If she's holding onto you so tight,
the way I did before.
I overdosed."

Taehyung, gözlerini ona çevirdi. Yüzünü inceledi yavaş yavaş. Hala ezberlediği gibiydi. Nerdeyse hiç değişmemişti. Değişen tek şey ifadesiydi. Bir başkasına göre sadece şarkı söylüyor olabilirdi ama değildi.

Duyguyu en dipten hissediyordu ama yüzünde mimik yoktu. Gözyaşı yoktu, hüzün yoktu. Sadece anlamsız bakıyordu, bütün bunların neden olduğunu düşünmeye çalışır gibi.

"Should've known your love was a game,
now I can't get you out of my brain.
Oh, it's such a shame."

Taehyung hissetti, onu hala ilk günki gibi sevdiğini ve Jennie bir kez daha vurgulayarak dudaklarını araladı.

"We don't talk anymore."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

selamlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

selamlar.

bu kısa anıyı beğendiğinizi umuyorum.
ve merak etmeyin kitap yaklaşık 50 bölüm olacak, hatta belki 60 bile olur. bundan hala emin değilim.

ne olduğunu tahmin etmek isteyen var mı?
bulan olursa, diğer bölümü ona ithaf edeceğim.

ayrıca anılardan kesit bölümleri her zaman olmayacak, sadece hayal ettiğinizde aklınızda kalacak şeyleri yazacağım.

sevgiler, milena.

not: şarkının türkçe sözlerini, bölümün başına bıraktım.
ordan okuyabilirsiniz. <3

because of you | taennie ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin