Nefret etmeye devam et,
________
Akan gözyaşlarımın aksine yüzümdeki alaylı bir ifade ile "Sevmiyor musun beni?" diye sordum.
Yüzüme iğrenerek bakıyordu. Ne yapmıştım ona?
"Sevmiyorum." Sessiz kaldım, ama o konuşmaya devam etti.
"Sevmiyorum demek bile az kalır. Senden nefret ediyorum!" Hiç acımadan söylediği sözler, kalbime birer hançer gibi saplanıyordu.
"Ayrılalım, Lee Jisu!" Sessiz kalmaya devam ediyordum, ve ben sessiz kaldıkça o bağırmaya devam ediyordu.
"Konuşsana Jisu!"
"Ayrılmaya bahane aramak yerine, Kim Bora'ya aşık olduğunu söylemek ister misin?"
Şaşkınlıkla ağzı aralanırken konuşmaya devam ettim.
"Hiçbir şey bilmiyorum mu sanıyorsun? Sandığından fazlasını biliyorum Han Jisung!"
Tek kelime etmesine izin vermeden, arkamı dönerek kapıya ilerledim. Evden çıkmadan önce, tekrar dönüp ona baktım.
"Benden nefret ettiğini söylemiştin değil mi? Öyleyse nefret etmeye devam et çünkü, ben senden ayrılmıyorum Han Jisung."
🌚
Biraz tanıtım bölümü gibi oldu :)
Bu kurgudan çok umutlu değilim ama, umarım beğenirsiniz 😚
Sizleri seviyorum❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
If time goes back
Fanfiction❝Ona kalpsiz deyip durdum, ama başkasını ne kadar güzel sevdiğini görünce, şanssız olanın ben olduğunu anladım.❞ 🌚 ©Stay_rsn, 2021 • kitabın kapağı "Astria's Graphic Portfolio" tarafından tasarlanmıştır.