GIRLFRIEND

- yirmi dört

🎸🎸🎸

''Jaemin nerede? Yanlış anlama yani, derse girmezse notundan düşüyorlar yoksa bana ne?'' 

Seul'e kısaca gülüp başımı uzattım ve apartmanın kapısına baktım. ''Geliyorlar.'' Jeno'nun dünkü mesajından sonra Jaemin'in rahat durmayacağını anlayarak ikiliyi almaya gelmiştik, Jeno'dan arabanın anahtarını almış ve ön tarafa geçerek onları beklemeye başlamıştık. Jeno Jaemin'i sürüklüyordu peşinden, Jaemin ise elindeki peçeteyle burnunu siliyordu. Birkaç şey mırıldandı Jeno, arabanın yanına geldiği gibi kapıyı açmış ve Jaemin'i arka koltuğa postalamıştı.

Dikiz aynasından onlara bakarken Seul kaşlarını çattı, konuşmamakta ısrarcı gibiydi. Jeno arkadan dolaşıp yanıma binerken arabayı çalıştırdım. ''Aptal.'' Jeno homurdanarak arkasına yaslanırken arabayı park ettiğimiz yerden çıkardım.

''Bu kim?'' diye sordu Jiseul, kaşları hâlâ çatıktı ve ısrarla Jaemin'e bakmıyordu. Jeno ise sadece göz deviriyordu onlara, Jaemin akşamdan beri ağlamış olmalıydı. Peçeteyle tekrar burnunu silerken öksürmeye başladı o anda, Jeno anında arkasını dönerken Jaemin sarsılmaya başlamıştı.

Ondan en uzak köşeye oturan Seul anında ona dönerken bakışları yumuşamıştı. ''Ne oldu?''

''Ölüyorum.'' Jaemin zorlukla konuşarak kendini yan tarafa bırakırken başı Seul'un dizlerine düşmüştü. Jeno hayretle onlara bakıyordu, dikiz aynasından görebildiğim kadarıyla Seul de ondan farksızdı. ''Jaemin?'' Onu dürterek sorduğunda Jaemin kapalı gözlerini açmadan tekrar öksürmüştü, dudaklarını sıkıca birbirine bastırıyordu.

Numara yaptığını daha yeni anlamamız ayrı bir saçmalıktı zaten. Jeno yüzünü ovuşturarak mırıldandığında gülümsedim.

''Of... Bıktım ben senden ya.'' 

🎸🎸🎸