Engin Gürsoy'dan
''Bu videoyu bilmem kaçıncı kez çekişim. Belki bunu da beğenmeyip sileceğim. Konuya nasıl giriş yapacağımı bilemiyorum. Bu videoyu izliyorsan zaten ölmüşümdür. Benim ölümüm seni yıkmasın güzel kızım. Seni yıkan şey düşmanını güçlendirir. Düşmanını sakın güçlendirme.'' deyip Engin bir süre sustu. Bakışlarını odasında gezdirdi ve ne söyleceğini kafasında bir süre tarttı.
''Kafandaki tilkilerin varlığından bihaberim.'' deyip burukça gülümsedi, Engin. ''Sadece yapman gereken şey o tilkilerle sürekli istişare yapman. Onlar seni doğru yola götürecek.'' diyerek tekrardan ortamı bir sessizlik bahşetti.
''Bu videoyu izliyorsan eğer benim katilim amcandır. O adam senin hem amcan, hem düşmanın. Annen yaşıyor mu bilemem. Beni öldürdüyse onu da öldürmüştür ya da öldürecektir. Bunun sebebi ise annende onu karşısına alacak kadar güçlüydü. Onun gücünden korktuğu için. Ama seni her zaman küçük görür. Seni düşmanı olarak görmez. Seni bir yem olarak görür ve hayatta bırakır.'' diyerek değişmeye başlayan sesini toparladı. Sonrasında tekrardan konuşmaya başladı.
''Nasıl başlaman gerektiğini sana anlatacağım. Çalışma odamdaki aydınlatmanın kapağını indir. Bir köşesinde oraya yapıştırılan küçük bir kutu var. O kutuyu oradan çıkar ve içindeki belleği al. O bellekte çalıştığım tüm mafyaların işlediği cinayetlerin kanıtları var. Video, ses kaydı, fotoğraflar her şey... Polisin eline geçtiği an kimse kurtulamaz.'' diyerek tekrardan sustu. Yanındaki su şişesinden bir yudum alıp devam etti.
''Elinde kanıt olduğunu bilmelerini sağla. Ve tüm mafyaları arkana al. Aralarında çürük elma çıkacaktır. Sana ihanet etmeye çalışanlara öyle bir ceza ver ki diğerkinler sana ihanet etmeyi düşünemesinler bile. Ve asla ve asla kimseye güvenme. Bülent beni bu bellek yüzünden öldürdü. İçinde kanıtları olduğu için. Bende kopyası var. Öldürülmüşsem kopyası ele geçirilmiştir. Bendeki bellekte tek Bülent'in kanıtları vardı. Ama elindeki hem orjinal hem de herkesin kanıtı mevcut.'' dedi, Engin. Gözlerinden yaşlar firar ederken bu videonun Eflal'in eline geçmesinden korkuyordu. Onu bu işin içerisine sokmaktan korkuyordu. Başaramamaktan korkuyordu. Ölmekten korkuyordu.
''Sana güveniyorum. Ben başarılı olamadım ama sen olacaksın. Olmalısın. Ben amcana dur dedim, bana piyonsun dedi. Yapma dedim, sana sormadım dedi. Ben bu işte yokum dedim, aileni dağıtmama üç kurşun yeter dedi. Eflal, güzel kızım. Vakit, avcı olma vakti. Vakit, piyonun iki kare gitme vakti. Vakit, tüm oyunları bozma vakti. Unutma ki yaş sadece bir sayıdır, olgunluk senin tercihin. Senden yaşça büyük olmaları ve katil olmaları seni korkutmasın. Herkesin ortak bir korkusu var. O da elindeki bellekte.''
''Seni çok seviyorum, çok. Sana olan sevgim hiçbir zaman azalmadı. Bir kez daha gelsem dünyaya yine senin baban olmak isterdim. Benim en büyük şansım annen ve sendin. Sevmeyi asla unutma. Sevilmemeyi sakın isteme. Seni değerli hissettiren şey sevildiğini hissetmendir. Sevmeyi bilmen de kalbini taşa çevirmemeye sağlar. Kendine çok dikkat et güzel gözlü kızım. Seni çok seviyorum.'' derken gözyaşlarının akmasına engel olamamıştı, Engin.
---
Yeni bölümler çok yakında. Beklemede kalın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELLEK
ActionBen Eflal Gürsoy. Kendi çıkarları uğruna öldürülen anne ve babamın intikamını almak için bir yola çıktım. Bir seneden beri yaralarımı acılarımla sarmaya çalışırken anne ve babamı öldürenler mutlu ve huzurlu bir hayat sürüyorlardı. Aynadaki yansımaml...