Trouvaille 2

706 72 36
                                    

Merhabalar

Yeni bir bölümle geldim bu bölüm hem biraz geçiş bölümü gibi hemde Taehyung'un hayatının kısa bir özeti gibiydi

Umarım seversiniz iyi okumalar...

***

Nihayet eve geldiğimde ayakkabılarımı çıkartıp içeri girdim. Ev oldukça sessizdi. Köpeğim Yeontan'ı bir an önce annemden almalıydım.

Odama girip dolaptan rahat birșeyler çıkarıp giydim. Küçük bir evim vardı. Salon, yatak odası, mutfak, banyo ve boş bir oda. O boş odayı çektiğim fotoğrafları basmak için düzenlemiştim. İşimi sevdiğim için her şeyi kendim yapmak istiyordum.

Salona gidip ses olsun diye televizyonu açtım. Sessizliği çoğu zaman sevmezdim. Bazen beni boğardı, bazen de beni iyi hissettirirdi.

Mutfağa gidip kendime bir kutu ramen çıkarmıştım. Çok fazla aç değildim. Bir kutu yeter diye düşünüyordum. Suyunu ve baharatlarını ekleyip kapağını kapattım ve çubuklarımı alıp tekrar salona geçtim.

Yemek yapmayı biliyordum. Tabi aç kalmayacak kadar. Yorgun olduğum için birșeyler yapmak istememiştim. Biraz dinlenip evi tam olarak yerleştirmem gerekiyordu. Çok birșey kalmamıştı zaten.

Bir kutu rameni yiyip kutusunu çöpe attım. Yorgun olduğum için erkenden uyumayı düşünüyordum. Bu yüzden odama geçip dolabımı düzenlemeye başladım. Bir kısmını geldiğim ilk gün düzenlemiştim zaten. Dolabı bitirip diğer odalardaki eşyaları yerleştirdiğimde işim bitmişti.

Yorulduğumu hissediyordum. Bu yüzden tekrar odama geçip yatağıma uzandım.

Aklıma bugün nehir kenarında gördüğüm kız gelince bir garip hissetmiştim. Güzeldi. Hemde bir peri kızı kadar güzeldi. Diğer kızlardan farklıydı. Onun doğal bir güzelliği vardı. New York'taki kızlar tonlarca makyaj yapmadan asla dışarı çıkmazlardı. Kızlarla aram pek iyi değildi. Bu konularda biraz utangaçtım. Bu yaşıma kadar hiç kız arkadaşım olmamıştı. Bazı kızların "doğru kişi" olarak bahsettiği şeyi bende bekliyordum sanırım.

Çok fazla arkadaşım da yoktu. Tek arkadaşlarım Namjoon ve Yoongi'ydi. Namjoon'un liseden beri birlikte olduğu bir kız arkadaşı vardı. Birbirlerini seviyorlardı ve sanırım ciddi düşünüyorlardı. Jisoo'yu bende tanırdım, iyi bir kızdı.

Yoongi ise bu konulardan oldukça uzaktı. Onun tek aşkı sanırım gece başını koyduğu yastığıydı.

New York'ta da hiç arkadaş edinmemiștim. Çok fazla ingilizce bilmiyordum. Hani derler ya derdimi anlatacak kadar diye. Bende o kadar biliyordum işte.

Ama James hocayla iyi anlaşırdım. Bana bildiğim her şeyi o öğretmişti. Bozuk ingilizcemle bile beni anlıyordu.

Kore'ye döndüğüm zaman beni aramış ve bir yarışma olduğundan bahsetmişti. Tam olarak belli olmayan bu yarışmaya kesin katılmamı istemişti. Bunun benim adımı duyurmam için oldukça iyi bir fırsat olduğundan bahsetmişti. Sadece yarışmanın tarihi belli değildi.

Bende bana gelecek olan bilgilendirme mesajını bekliyordum. Bu konuda oldukça heyecanlıydım.

Saate baktığımda yarın arkadaşlarımla buluşacağım için artık uyumam gerektiğini fark ettim. Gözlerimi kapattığımda hemen uykuya dalan bir insandım ve birșeylere sarılmadan asla uyuyamazdım. Yastığa sarılıp gözlerimi kapattığımda en son düşündüğüm şey, nehir kenarında gördüğüm peri kızıydı...

***Bölüm sonu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***
Bölüm sonu. Nasıldı?

Yukarıda da söylediğim gibi bu bölüm biraz Taehyung'a odaklandım.

Taehyung ve Rosie bir daha nasıl karşılaşır sizce?

İlk bölüm yaptıkları yorumlarla beni mutlu eden 2 kişi var _-EGOPreMSes_- ve Alon7Ang7l bu bölümü onlara ithaf ediyorum çok ithaflık bir bölüm değil ama olsun beni mutlu etmişlerdi

Sınır koymuyorum ama lütfen oy ve yorumları eksik etmeyin

Görüşürüz'👋🏻

Trouvaille • vroséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin