VII

1.7K 93 73
                                    

Tom'un göğsünde yatıyordum. Kalbi düzenli atıyordu.

Tom: Şimdi ne yapıcaz?

- Bilmem.

Tom: Nişanlısın sen.

- Ve sende nişanlı biriyle yattın.

Tom: Ama sen benim sevdiğim kadınsın. 

- Eee bu gerçeği değiştirmez.

Tom: Nişanı at.

- Attık zaten.

Tom kafamı göğsünden kaldırdı ve ona bakmamı sağladı.

Tom: Ne dedin sen?

- Zaten nişanı attık. James ile böyle konuştuk en yakın arkadaşlarımdan biri olarak kalacak.

Tom: O zaman herkese rahat rahat söyleyebiliriz.

- Önce bir babamlara nişanı attığımı söyleyeyim.

Tom: Ondan sonra hep beraberiz değil mi?

- Hayır Tom seni hala affetmedim.

Tom: Yarım saat önceye kadar öyle demiyordun.

- Zaten canım acıyor. James hi-

Tom: James ne? Söylesene yoksa onunla yattın mı?

- Evet sanki sen başkasıyla birlikte olmadın.

Tom: İkisi aynı şey değil!

- Ne demek aynı şey değil? Bal gibi de aynı şey.

×××

Bugün Paris'ten dönmüştük. Birazdan aşağı inip her şeyi anlatacaktım babamlara. Ama önce Theodore ve Marcus'a mesaj atıp gelmelerini söylemem gerek çünkü onlar beni olacaklardan kurtarabilir.

Texting

Arcelia: Ben eve geldim 

Arcelia: Bize gelsenize sizi özledim!!! Bir de birşey söylemem gerek.

Marcus: Hoşgeldin birtanem benim ne oldu ne zaman gelelim?

Arcelia: Şimdi gelseniz?

Theo: Kapıyı aç🤭

Texting end

Aşağı inip kapıyı açtım. Theo ve Marc ellerinde çiçeklerle karşımdalardı.

- Aşklarım benim!

Theo: Anneciim.

Marcus: Baban kim senin şerefsiz?

Theo: James de olabilir Tom da güvenemiyorum.

Marcus: Ben ne oluyorum bu durumda?

- Sen benim her şeyimsin!

Üçümüz salona geçip oturduk. Babamlarda ordaydı ben Marcus ve Theodore'un arasına oturdum babamlar ise karşımızdaydılar.

- Şimdi benim bir şey söylemem gerek.

637| Tom Felton|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin