Bugün normalde dersim yoktu. Sabah hastaneden gelen arama sonucu evden çıkmıştım. Açıkçası beni ne için aradıklarından emin değildim. Kazadan sonra hastaneye gitmemiştim çünkü gerek duymamıştım. Otobüs hastaneye yakın olan durakta durduktan sonra aşağı indim. Hastanenin önünde durmuş öylece bekliyordum. Derin bir nefes alıp içeriye girdim. Özel bir hastanedeydim. Zaten normalde bu hastanede tedavi oluyordum ama gelmeyi bırakmıştım. Doktor bana odasının kaçıncı katta olduğunu söylemişti. Asansöre binip 6. kata bastım.Asansör kata gelince inip Hasan beyin odasına doğru ilerledim. Odasını bulunca kapıyı çalıp biraz bekledim. İçeriden 'gel' komutu gelince kapıyı açıp içeri girdim. Ben doktor benimle yalnız bir şeyler konuşacak zannediyordum ama sanırım durum benim bildiğim gibi değildi. İçeride 3 kişilik bir aile daha vardı.
- Evet herkes geldiğine göre konuyu açabilirim. Ondan önce Mavi hanım gelip oturın isterseniz.
Doktorun gösterdiği koltuğa oturdum. Hemen karşımda benim yaşlarımda bir kız daha vardı. Onun arkasında ise sanırım anne babası vardı. Bakışlarımı doktora çevirdim. Tedirgin duruyordu.
- Bakın. Açıklaması gerçekten çok zor. Bu yüzden en başından başlayayım. 20 sene önce hastanemizde kimliği kayıtlı olmayan bir hemşire vardı. Yani varmış. Geçenlerde kayıtları kontrol ederken fark ettik. 2 Ağustos tarihinde kadın doğum katında bu hemşire tarafından iki bebek karıştırılmış. Biz bunu fark ettiğimizde hemen o gün doğan bebeklerin ailelerine yani sizkere haber verdik. Zaten normalde bu hastanede tedavi olduğunuz için kan örnekleriniz bizde vardı. Bizde bu örneklerle sizin için DNA testi yaptık. Sonuçları bırada yazıyor.
Diyerek iki kağıt uzattı. Birini ben diğerini de karşımdaki aile aldı. Şok içinde kağıdı kontrol ederken en sondaki yazı tamamen şok geçirmeme neden oldu.
'Mavi Oğur'un, Kerem Alaca'nın biyolojik çocuğu olduğu kanıtlanmıştır. Test sonucu %99,9 pozitif. '
Tamam. Bunu beklemiyordum. Buraya geldiğimdd son 3 aylık ömrüm kaldığını söyleseler bile bu kadat şok olmazdım çünkü zaten bunu beklerdim. Tek ayağım çukurda yaşıyordum zaten ama bu... bu çok ayrı bir konu. Kağıdı geri masaya koydum ve kendimi toparladım. Karşımdaki aileye baktığımda kızın sırıttığını ailenin ise rahatladığını gördüm.
Niye mutlu olmuşlardı ki?Sanırım kız ve aile pek iyi anlaşamıyorlardı. Her neyse çokta umurumda değildi. Doktora döndüm.
- Pekala. Bilgilendirme için teşekkür ederim Hasan bey.
Diyerek ayağa kalkmıştımki adam konuştu.
- Nereye gidiyorsun? Daha konuşucaklarımız bitmedi.
Arkamı döndüm. Ne konuşacaktık ki daha? Omuzlarımı silkip kalktığım yere geri oturdum. Adama döndüm.
- Dinliyorum.
Sakinliğime şaşırmıştı sanırım çünkü suratı değişik bir şekle girmişti. Ben böyleydim. Beni sinirlenrmek çok zordu. Hiçbir duyguyu üst seviyede yaşamazdım. Ailem - ki öz ailem değilmiş - öldüğünde bile pek ağlamamıştım çünkü anlaşamıyorduk. Pisikolojik şiddet görüyordum onlardan onun dışında çoğu zaman zaten evde birbirimize yabancı oluyorduk. Adam tam söze girecektiki benim karşımda oturan kız ondan önce konuştu.
- Peki benim öz ailem nerede?
- Derin hanım, öz aileniz 2 sene önce bir trafik kazasında vefat etti.
Kız daha çok sırıttı. Nasıl bir manyaktı bu kız acaba.
- Güzel.
Bakışlarımı kızdan adama çevirdim. O da benimle konuşmak istiyordu sanırım ama burası pek uygun bir ortam değildi. O da bunu anlamış olacak ki konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ HAYAT
General FictionYoruldum. Yazarın ne demek istediğini şimdi daha iyi anlıyordum. - Gerek yok her sözü laf ile beyana. Bir bakış bin söz eder, bakıştan anlayana. Bakışlarımın ruhumun yansıması olarak acı doluydu. Vücudum kaldıramıyordu. Bakışlarımla adeta yardım dil...