~2~

206 133 40
                                    

Selamünaleyküm

Başladığınız saati bırakınız...

Gelen mesajı düşünerek uyuyamadığım bir sabaha merhaba diyorum. Yastığıma sarılı şekilde düşünceli gözlerimle karşımdaki kapısı kapalı olan giyisi dolabıma bakarken aniden açılan kapıyla irkilerek gözlerimi odaya giren anneme çevirdim.

"Uyandın mı annem ,niye kalkamadın hala yataktan ağrın mı var yoksa " endişeyle yanıma gelerek üzerimdeki pikeyi kenara çekerek yatağın boş olan kısmına oturarak korku endişe dolu gözlerle vücudumu taradı.

"Birşeyim yok anne sadece kendimi halsiz hissediyorum o kadar "diyerek kendimi gülmeye zorladım. Aklım doluyken pekte başarılı olamadım.

"Çok mu halsizsin, kontrolün var zaten hadi kalk kahvaltı yapıp çıkalım" diyerek oturduğu yerden kalkıp odadaki cama ilerleyerek kapalı olan perdeyi çekip camı açarak odanın hava almasını sağladı. Açık olan cam sayesinde gece yağmur yağdığını gösteren toprak kokusu içeri doluştu.

Yataktan kalkıp yavaş adımlarla açık olan cama ilerleyerek ellerimi kenara yaslayıp kafamı gök yüzüne kaldırarak yağmurdan sonra etrafı saran toprak kokusunu derince içime çekerek kazadan önce saatlerce deli gibi yağmurun altında dans ettiğim aklıma gelince elektrik çarpmış gibi ellerimi tutunduğum yerden çekerek iki adım gerileyerek dolduğunu anladığım gözlerimi açarak etrafta gezdirdim.

Kaç dakika aynı şekilde durduğumu bile hatırlamıyorum annemin seslenmesiyle kendime gelip etrafımda bir tur dönerek kıyafet dolabıma dogru yürüyerek kot Jean ve askılı tişört seçerek üstümü değiştirip odadan çıkıp koridorun sonundaki banyoya dogru giderek elimi yüzümü yıkayıp mutfağa dogru ilerledim. Masanın başında oturan babamın yanağına öpücük kondurarak

"Günaydın babacım "diyerek annemin yanındaki boş sandalyeye oturduğumda

"Günaydın kızım ,hadi kahvaltınızı edin de çıkalım gec kalmayalım doktor randevuna" diyerek yarısı içilmiş çay bardağına uzanarak bir yudum alarak bakışlarını bize çevirdi.

"Tamam babacım "diyerek tabağıma iki dilim peynir alarak yemeğe başladım.

~~~~

Kahvaltıdan sonra geldiğimiz hastaneye muayene olduktan sonra değerlerimin nasıl olduğunu görmek isteyen doktorum sayesinde şuan da kan vermek için Hemşir'in beni delmesini izliyorum .

"Az daha mı yavaş olsanız acaba" dediğimde irkilerek bana baktı

"B-ben özür dilerim canını mı yaktım yani canınızımı yaktım gerçekten özür dilerim " panikle sarf ettiği cümleyle gülme isteğimi bastırmadan gülmeye başladım.

"Sakin olun fazla mı gerginsiniz?"diyip gülmemi durdurmaya çalıştım.

"Hayır canım pardon ağzımdan kaçtı özür dilerim "diyerek bakışlarını etrafta gezdirmeye başladı. Havaya kalkık kaşlarımla görevliye bakmaya baktım ona baktığımı anladığında etrafta gezdirdiği gözlerini bana çevirdi. Değişik gelen gözlere uzun uzun bakmak istedim noluyor lan bana kendime gelerek başımı iki yana sallayarak göz teması kurmadan

" acaba biran önce alsanız mı artık" diyip kapının önünde bekleyen annem ve babama çevirdim bakışlarımı babamın çatık kaşlarıyla karşılaşınca yutkunup titreyen ellerle yarım saattir kan almaya çalışan hemşir'e çevirdim bakışlarımı.

~~~~

Sonunda hastanede biten işimizle babamın zoruyla geldiğimiz restoran da siparişlerimizi beklerken kendi aralarında sohbet eden aile üyelerimi bile bastıran telefonumdan yükselen mesaj sesiyle üçümüzün de bakışları çantamda olan telefonuma kaydı.
Annemle babama kısa bir bakış atarak çantamda duran telefonu çıkarıp ekran tuşuna basıp gelen mesajı görünce on saniye tuttuğum nefesimi sesli bir şekilde bırakarak hala bakışları bende olan aileme çevirerek açıklama yapma gereği duyarak dudaklarımı araladım.

"Bizim kızlar atmışta doktordan döndünüz mü diyor " dediğimde kaşları çatık olan babam aniden yumuşayarak ne zaman geldiğini anlamadığım garsona dönerek teşekkür etti. Siyah ekrana bürünen telefonu açarak ekran kilidini açıp WhatsApp girip bir süre üsten gelen mesajla bakışıp derin bir nefes alıp mesaj paneline girerek tuttuğum nefesimle gelen mesajı okumaya başladım.

Bilinmeyen:
Boşuna yorulma gönül, sadece sevmek yetmiyor.
Sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor. Bir kelimeye bin anlam yüklediğim zaman sana sesleneceğim.
Ne güzel demiş değil mi Özdemir Asaf kimse bulmasın sende bulduğumu, kimse görmesin seni gördüğüm gibi az kaldı Hazinim çok az kaldı.

Her satırında daha da şiddetlenen kalbimi annemlerin duymasından korktuğum için avuç içimi sanki susacakmış gibi kalbime bastırıp camdan az görünen gökyüzüne çevirdim bakışlarımı.

Yeni bölüm geldi. Satır aralarına yorum yapmayı unutmayın sizleri seviyorum♡. Kendinize iyi bakın Allah'a emanet olun

Instagram hesabı: der_y_aa

HAZİN SON / YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin