Görücü Usulü //MinSang

~Twenty~

Zarfın içinden çıkan bir fotoğraftı.Evlerinden fazla uzakta olmayan parkta,bir bankta öpüşen Yeosang ve Mingi...Wooyoung fotoğrafı incelerken San mutfaktan çıkıp Wooyoungun yanına gelmişti.

"Güzelim kimmiş?"

Wooyoung elindeki fotoğrafı San'ın eline verip sinirle mutfağa girdi.

"Benim öğrenmeyeceğimi mi sandınız?!"

Wooyoungun bağırarak mutfağa girmesi ile herkes korkmuş bir biçimde ona döndü.

"Wooyoung neyden bahsediyorsun?"

"Sizin de haberiniz vardı değil mi Seonghwa hyung.İnanamıyorum ya,benden nasıl saklarsınız bu ikisini!"

Yeosang kendisi ve Mingiyi gösteren Wooyoung ile korku ile yanındaki Mingiye döndü.Mingi sakin görünüyordu lakin içten içe bu kavganın sonunda Yeosangın üzülmesinden korkuyordu.Mingi oturduğu sandalyeden yavaşça kalktı.O sırada San elindeki resim ile mutfağa giriş yapmıştı.Wooyoungun önüne geçmiş ve resimi masaya bırakmıştı.Masada ki herkes korkarak Mingiye bakmıştı.Yeosang ise oturduğu sandalyeye daha çok sinmişti ta ki Wooyoung konuşana kadar.

"Yeosang bana asla yalan söylemezdi,hepsi senin suçun Mingi.Onu kötü etkiliyorsun bu bir sevgi değil.Ve siz hyung evimden Mingiyi de lıp gidiyorsunuz ve bir daha sizi görmek istemiyorum."

Sarışın çocuğun gözleri dolmuştu.Sandalyesinden hızla kalkmıştı,o kadar hızlıydı ki sandalye geriye düşmüş ve herkesin ona bakmasını sağlamıştı.

"H-hayır...Mingi hiç bir yere gitmiyor."

Yeosang konuştuğunda herkes için,Wooyoung ve San da dahil, ikinci bir şok dalgası gelmişti.

"Ne?"

"Mingi hiç bir yere gitmiyor dedim,eğer o bu evden bu şekilde çıkarsa ben de onunla gideceğim."

Wooyoung yine sinirle güldüğünde Mingi dudaklarını dişleyip Yeosanga döndü.Avuç içlerini sarışın bedenin yanaklarına koydu ve gözlerinden akan minik gözyaşlarını sildi.

"Hayır Yeosang...Bunu benim için yapmana gerek yok."

"Senin için değil,bizim için yapıyorum."

Sarışın olan kapıda dikilen ve neredeyse öfke püskürten kardeşine döndü.

"Eğer onu bu evden kovarsan beni de kovmuş olacaksın."

"Madem ona bu kadar düşkünsün onunla gidebilrsin."

İşte üçüncü şok dalgası ve Wooyoungun son sözü de bu olmuştu.Mutfaktan çıkmış ve merdivenlerden yukarıya çıkmış ve odasına girerek kapıyı çarpmıştı.San yüzünde hiç bir mimik oynamadan diğerlerine baktığında derin bir nefes verip mutfaktan ayrılmıştı.

Diğerleri de salona geçip eşyalarını almışlardı o sırada Mingi hızla Yeosanga sarılmıştı.Yeosangın böyle bir şey yapmasını beklemiyordu. (Şahsen ben de beklemiyordum ne yapıom ben yaw)

"Yeosang..."

Sarışın olan sevgilisine sıkıca sarılıp ağlamaya başladı.

"B-buradan gidelim...lütfen."

"Tamam güzelim hemen."

Mingi Yeosanga sıkıca sarılarak mutfaktan çıkardı.Salondaki arkadaşları sessizce ana kapıdan dışarıya çıkarken Yeosang aniden durdu.Mingi başını eğip sevgilisine baktı.

"Siz arabaya binin ben hemen geliyorum."

Sarışın olan hızla içeriye girip salonda bulundurduğu defteri ve kalemi aldı ve Wooyoung için bir veda mektubu yazdı.Altına da imzasını atarak evden çıktı.Arabaya binip sevgilisinin yanına oturdu ve yanındaki bedene sarıldı.

"Ne yaptın bebeğim?"

"Küçük bir not..."

Mingi başı ile onaylayıp kolları arasındaki bedeni iyice kendine çekti ve saçlarından öptü.Dikiz aynasından kendine bakan Hongjoongu görmezden gelerek...

(Yuh ne kadar da acıklı bitti...Bir kaç bölüm böle dewam ediyim bari.Şerefsizlik yapasım geldi.🤍🦄 -Seung)