Yeosang üzerini giyinmişti,son olarak çilekli parfümünü bir kaç kez sıkıp makyaj masasına koydu.Cep telefonunu ve parasını cebine koyup evden çıktı.
Yeosang küçükken ailesini kaybetmişti ve tüm miras Yeosanga kalmıştı.Lise yıllarından önce Wooyoung ile tanışmıştı ve o gün iyiki kafama top geldi diye düşünüyordu.Yoksa Wooyoung ile tanışamazdı.Evi fazla büyük değildi ama çok da küçük değildi.Yolda yürürken telefonunu çıkarıp saate baktı.
Marketin önüne geldiğinde Mingiye konum attı.Markete girip alışveriş listesindekileri almaya koyuldu.Kek yapmak için malzemeleri almıştı.Film ve oyun geceleri için abur cubur alması da gerekiyordu.Alacağı kadar fast food aldıktan sonra bir kaç paket ramen ve içecekleri de aldıktan sonra son olarak manav kısmına gidip çilek alacaktı.
O sırada Mingi arabasıni park edip markete girdi.Boyu uzun olduğu için reyonların arkasını görebiliyordu.Tam köşede gördüğü sarışın çocuk ile oraya ilerledi.Yanına geldiğinde yavaşça sarışının omzuna dokundu.
Yeosang omuzunda hissettiği el ile korkarak geriye çekildi ama tam arkasında duran Mingiye çarpmıştı.Alnının acısıyla inledi. Mingi telaşla sarışın olanın omuzlarından tuttu ve boynunu eğip diğerinin alnına doğru üfledi."Özür dilerim özür dilerim çok özür dilerim Yeosang."
"M-mingi?"
Sarışın genç başını kaldırıp uzun olana baktı.
Onu bu derece yakınında görmek heyecanlandırmıştı."Iyi misin canın acıyor mu?"
"H-hayır iyiyim"
Ikili gözgöze geldiğinde Yeosangın yanakları kızarmıştı gözlerini kaçırıp alışveriş arabasına baktı.Hemen yanından gelen bir kıkırtı duyduğunda daha çok utanmıştı.
"Çok tatlısın,neden yüzüme bakmıyorsun?"
Mingi elini yavaşça sarışın çocuğun saçlarına daldırdı.Yavaşça okşadıktan sonra geri çekti.
"Eğer işin bittiyse aldıklarını ödeyip çıkalım mı?"
Sarışın çocuk alışveriş listesine baktı.
"Sadece çilek alacağım,sonra tüm liste bitmiş olacak."
Mingi hemen yan tarafındaki kutulardan birini alıp içine çilek koydu.Kutu dolduğunda alışveriş arabasının içine koydu ve yavaşça kasaya ilerledi.Yeosang ilk başta şaşırsa da geride kalmamak için yürümeye başladı. Kasaya geçip kasiyerin paketleri okutmasını beklediler.Hepsi okunduktan sonra poşetlere koydular ve marketten çıktılar.
"Yeosang poşetleri verir misin lütfen?Hepsini birden taşıma."
Yeosang ne kadar ısrar etse de Mingi tüm poşetleri almıştı.
"Şimdi pastaneye gideceğiz."
Mingi başını sallayıp onayladı.Yan yana yürüyen ikili arada bir birbirlerine kaçamak bakışlar atıyorlardı.Yeosang bir şeyler söylemek istiyordu ama fazlasıyla utanıyordu.
"Bu arada Yeosang galiba ortak bir arkadaşımız var."
"Ah geçrekten mi?Kim?"
"Jongho."
"San'ın küzeni olan mı,geçen buluştuğumuz kızıl saçlı."
"Evet o.Kendisi benim yakın bir arkadaşım."
"Ne güzel~Iyi çocuğa benziyor zaten.Ben çok sevmiştim o çocuğu."
"Jongho da seni sevmiş,hele de pasta yapmanı."
YOU ARE READING
Görücü Usulü //MinSang
Fanfiction●TAMAMLANDI● Romantik komedi tadında Minsang çifti Yarı texting