"Eğer benimle olmazsan, Almila'ya Pars'la ne yaptığını anlatırım."
Tehditi karşısında afallamıştım. Böyle bir şeyi asla yapmazdım. Yapar mıydım? Ah, kesinlikle bilmiyordum. Biraz düşünmeye ihtiyacım vardı.
"Ne saçmalıyorsun sen?" Kaşlarımı çattım ve ona nefret dolu gözlerle baktım. "Böyle bir şeyi asla yapmam."
"Beni ilgilendirmez," dedi etrafta birisi bizi izliyor mu diye bakarken. "3 günün var. Kararını ver. Yoksa 9 yıllık Almila-Talya arkadaşlığı 3 günde bozulacak mı?" Bana acıyormuş gibi baktı. "Ne yazık"
Hiçbir şey demeden yanımdaki otobüse doğru yöneldiğimde arkamdan "Unutma. Sadece 3 gün" diye bağırdığını duymuştum.
Bir insanın morali 5 dakika içerisinde nasıl bozulur sorusunun yanıtıydım.
Molada olduğumuz için herkes kendi kafasına göre takılıyordu. Uzaktan Almila'ya baktığımda bir çocukla konuştuğunu görmüştüm. Kendimi suçlu hissediyordum. Almila öğrenince ne diyecekti? Ya da asıl soru: Almila öğrenecek miydi?
Derin bir iç çekip tanımadığım kızların yanına ilerledim. Çünkü Almila bir erkekle konuşurken onların yanına gitmeme sinir olurdu. Gidecek başka yer olmadığından bu kızları seçmiştim.
Kızlarla muhabbete girmeye çalışırken aralarından birisi bana "Aras'la ne konuştunuz?" dedi. Ah, görmüşlerdi. Otobüsün camları her ne kadar siyah da olsa sonuçta içeriden dışarısı gözüküyordu.
"Hiiç," dedim "Öylesine, nasılsın falan dedi."
"Gerçekten çok şanslısın," dedi kız. "Aras bizimle göz göze bile gelmezken seninle muhabbet ediyor, değerini bil." Gülüyordu. Tabiki de çok şanslıydım. Aras beni onunla yatmazsam en yakın arkadaşıma sırrımı açıklamakla tehdit ediyordu. Ne büyük şans ama(!)
Şoförün "devam ediyoruz!" diye bağırdığını duyunca yerime geçtim ve yanıma oturan Almila'ya baktım.
Üzerine renkli bir tişört ve altına mini kot şort giymişti. Saçları doğalının aksine dalgalıydı ve çok makyaj yapmamıştı.
Hiçbir şeyden haberi yoktu. Ne Aras'tan ne Pars'tan ne de benden.
Pars.
Onunla 10 gündür hiç konuşmamıştık. Belki de bir daha görüşmeyecektik. Yani Almila'nın bunu öğrenmesinin bir sakıncası yoktu. Ancak benden önce Aras'tan duyarsa hayal kırıklığına uğrayabilirdi.
Herkes otobüse bindiğinde araç tekrar hareket etmeye başladı ve bir şarkı yüksek sesle açıldı.
Almila "Neyin var?" diye sorunca afallamıştım. "Bak, kampları sevmediğini biliyorum ama bu kadar üzülmene de gerek yok. Çok eğleneceğimize emin olabilirsin." Gülümsedim.
"Eminim çok eğleneceğiz" dedim. Bunu dalga geçmek için söylememiştim. Belki de eğlenecektim. Birkaç günlüğüne de olsa kafamı dağıtabilecektim.
'Keşke Aras olmasaydı' diye düşündüm içimden. Belki o gece Pars'la birlikte gitmeseydim şu an her şey farklı olabilirdi. Artık bunları düşünmeyi bırakıp otobüsün ortasında delice dans eden kızı izlemenin vakti gelmişti.
Şarkı bittiğinde herkes sesli şekilde konuşmaya başlamıştı. Birkaç kişi birleşip bir arkadaş grubu oluşturduk. Grubun içinde ben ve Almila da vardık. Bizim dışımızda 2 kız ve 3 erkek daha vardı. Tabiki birisi Aras'tı.
Aras "Hadi başımızdan geçen komik anıları anlatalım." diyince panik olmuştum. Ne anlatacaktım? Küçükken babamın telefonunu yemeye çalışmamı ve 3 gün hastanede yattığımı mı? Hayır, bu fazla üzücüydü. En azından benim için öyleydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİS
Teen FictionMavi-gri karışımı gözleri susmama yetmişti. "Zamanı gelince hepsine yanıt alacaksın." Kim olduğunu bilmediğim halde kendimi ona teslim etmeye başlamıştım. O bedenimi istiyordu ve bende karşı çıkmayacaktım. İlkim olacaktı. Ona ait olacaktım.