"Hadi Ayperi, acele et biraz"
Diye bağırdı yakın arkadaşım Beyza.
"tamam ya geliyorum" dedim. kışın ağustos ayındaydık. Sınıfça bir kayak merkezine gelmiştik. 2 ay önce sınıflar arası yapılan basketbol maçını bizim sınıf kazandığı için ödül olarak bizi kayak merkezine getirmişlerdi. Sınıf öğretmenimiz, müdür yardımcısı, bizim sınıf ve birkaç öğretmen daha iki minibüsle gelmiştik buraya.
Ve dışarıda muhteşem bir görüntü vardı. Heryer bembeyazdı. Fakat donma derecesinde soğuktu.
Kayak merkezindeki otellerden birindeydik. Ben ve Beyza aynı odada kalacaktık.
Oda sıradan bir otel odasıydı. Tek kişilik iki tane yatak yatağın yanında komidin, bir tane dolap küçük bir buzdolabı ve banyoya açıldığınımtahmin ettiğim bir de kapı vardı. Duvarlar krem rengindeydi. kapılar ise kahverengiydi. Basit ve hoş bir odayı ayrıca içi sıcacıktı.
Odaya ilk girdiğimizde bavullarımızı yerleştirdik ve aşağı kayak yapmak için aşağı inecektik. Makyaj yapmayı çok sevdiğim için yüzüme bir kaç şey sürüyordum. Tabii benim sabırsız arkadaşım şu iki dakika içinde bir çenesini kapatsaydı şuan hazırdım.
"Tamam, hazırım. Gidebiliriz." dedim
Ayağa kalkıp kapıya doğru adımlarken."ne tamamı ya? Herkes aşağıda kayak yapıyor Bi biz gitmedik. Hayır yanı sen doğal halinlede güzelsin, ne gerek var bir ton makyaja?" merhaba diye sordu Beyza, oda kapısından çıkıp merdivenlerden aşağı doğru inerken.
"Amma abarttın sende haa, alt tarafı bir rimel ve ruj sürdüm. İki dakika bile sürmemiştir. Ve ayrıca her halimle güzel olduğumu biliyorum ama makyajla daha da güzel bir oluyorum. Hem ne demişler astsolisler en son gelirmiş."
"egosundan da geçilmiyor hanımefendinin" dedi. Kayak için almamız gereken malzemeleri alacağımız yere gelirken.
Oradaki görevliye seslendim "pardon, bakar mısınız? Kayak yapacağız da, yardımcı olursanız" dedim
25 yaşlarında okyanus mavisi gözleri olan bir adam bize doğru gelmeye başladı. 1.85 boylarında kirli sakallı taktığı bereden dolayı tam göremediğim saçları, tahminimce siyah ve biraz uzundu. Ve oldukça yakışıklı bir adamdı. Hatta dibim düştü diyebilirim. Okyanus mavisi gözleriyle bana öyle bir baktı ki ürperdim. Aslında oldukça normal bakıyordu fakat bana oyle geldi. Bi an zihnimi okuyabildiğini sandım.
"merhaba, hemen yardımcı oluyorum" dedi kayak için malzemeleri getirirken.
Elindeki malzemelerle yanımıza geldi.
Beyza'nın yanına gidip "önce sizden başlayalım" dediŞöyle bir Beyza ya bakıp imalı imalı göz kırptım. Beyza ise boş yapma dercesine kafa sallamıştı.
Yunan tanrılarına benzeyen yakışıklı beyimiz Beyza'nın kayak malzemelerini takmasında yardımcı oldu. Sıra bana gelince Beyza dışarıda bekleyeceğini söyleyip, çıktı.
Bende kayak malzemelerini takıp dışarı çıkacakken, adını bilmediğim adam bana seslendi."isterseniz çok uzaklaşmayın. Ormanda kurtlar var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Soul Thief
Werewolf... Hobi olarak yazıyorum ciddiye almayınız. Tamamen hayal ürünüm. Sıkıldıkça yazacağım. . . . Keyifli okumalar ✨🎶 . . . Butün resimleri pinterestten alıyorum ✨