/3/ gün 1

92 12 5
                                    

   Ve beklenen gün gelmişti!

   Melekler ve şeytanlar kendilerini iyi şekilde hazırladılar. Kimi eş bulmak için bakım yapıp temiz olmaya özen gösterdi aralarından biri ise jimin'di, kimi bilgileri bir araya toplayarak bu merasimin temel nedeni olan toplantı için kağıt hazırladı, kimi ise çok takmayarak sadece bu 3 günün çabucak bitmesini diledi. Jungkook ise olduğundan fazla dikkat çekmek için -ozellikle jimin'in dikkatini çekmek için- dar giysilerini giyip takılarını taktı ve hazırlandı.

    Bugün başlıca amacı kimse bakmiyorken Jimin'i köşeye çekip -o da isterse eğer- onu öpmekti. Jungkook çapkın biriydi ama taciz etmezdi, izinsiz kimseye dokunmazdı bu onun doğasında vardı çünkü. Bundan dolayı önce jimin'e kabul ettirip işini yapacaktı.

   Sonra elçiler tarafından bilgi geldi toplantı masasına geçmeleri için yol gösterdiler. Herkesin orada olduğuna emin olduktan sonra elçilerin arasından biri konuşmaya başladı;
   "Evet bildiğiniz gibi her yıl yaptığımız bir araya gelme merasimi bu yıl bu güne denk geldi. Hepinize günlük yapılacakları anlatacağım. Öncelikle iki tarafta da elde ettiğiniz bilgileri birbirinize anlatacaksınız, sonrasında bu bilgiler hakkında tartışacağız, sonra büyük sofradan istediğinizi alıp yiyebileceksiniz yemek arası 50 dakika istediğinizi yapabilirsiniz. Sonrasında cennet ve cehennem yaratıkları iki tarafında gezintiye çıkacak bizim gözetimimiz altında. Sonra herkes vedalaşıp kendi bölgelerine dağılacak. Kendine eş seçenler ise tanrıya da
nisacaklar. İyi günler dilerim!"

  Jimin ve birkaç kişi hariç kimse  duyuruyu dinlememisti bunların arasında jungkook'da vardı sonuçta her sene aynı duyuru yapılıyor neden aynı şeyi defalarca dinlesin ki?
Bunun yerine elçi konuşma yaparken gözleri jimin'i arıyordu. Ve bulmuştu da.

jungkook şimdilik kendine hakim olmalıydı çünkü önündeki küçüğü -ki çok da küçük diyemiyecegimiz bir boyutta- hareketlenmisti.

   Gözleri tekrar Jimin'i bulunca "Tanrım çok güzel olmuş"diye geçirdi içinden. Jimin'in ise ne jungkook'un onu izledigini, ne izlerken ne düşündüğünü ve ne bu düşüncelerin ahlaksız olduğunu biliyordu. Açıkçası dünyadan haberi yoktu. Saf kalpli.. 

   Jimin'e saf kalpli dediysem hemen kızmayın açıkçası jungkook tam bir aptaldi. Çünkü o Jimin'i gizlice izlerken, JoJo da onu izliyordu. JoJo kim mi? Hah jungkook'un tek gecelik bir eğlencesi. Aslında ikisi o gece yani o malum gecede anlaşmışlardı; sadece tek gecelik olacaktı, ve duygu olmayacaktı. Aynı şekilde eğer birisi aşık olursa onun peşinden koşmayacaktı. Ama JoJo jungkook'a tutulmuştu. E kızcağız da haklı şimdi karşındaki jeon jungkook sonuçta;)

   Her neyse konumuza dönecek olursak. JoJo jungkook'un birini izlediğini fark etmişti ama kimi izlediğini kalabalıktan göremiyordu. Bu onu sinirlendirince gözü kalabalığın içinde parlayan mor, lila ve pembe karışımı bir kanada çarptı. Sanırım bu kanadı takan kişi modadan da anlıyordur diye düşündü. Hwang jojonun parlak ve göz alıcı  şeylere ilgisi vardı çünkü, arkadaşlarını da ona göre seçerdi. Parlak kanatlının yanına gitti. Ve samimi olamaya özen gösteren bir sohbet başlattı;

Benim Birtanem.jikook.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin