9

185 37 6
                                    

•••

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•••

Babamın sesiyle yataktan kalktım. Büyük ihtimalle dışarı çıkıyorlardı ve dikkatli olmam için beni uyaracaktı.

Yanlarına gittiğimde mutfakta oturduklarını görünce şaşırdım, pazar günleri evde kalmaktan hiç hoşlanmazlardı çünkü.

"Otursana."

Karşını işaret ettiğinde gerilmiştim, hâlbu ki yaptığım bir şey de yoktu ama yine de gergin hissederek sandalyeyi çektim.

"Bir sorun mu var, neden dışarı gitmediniz?"

İkisi kısa bir an birbirlerine baktıktan sonra bana döndüler.

"Yok, gideceğiz de sen de gelecek misin diye sormak istedik sadece." Dudağımı dişledim.

Gelmeyeceğimi zaten biliyorlardı. "Siz gidin. Ben evde dururum."

"Jisung," annem konuştuğunda ona baktım. "Yeorum'u kaybettiğimizden beri hiç bir şey yapmıyorsun. Üzüldüğünü çok iyi anlıyorum ama artık.. devam etmen gerek."

"Neden intihar etme girişiminde bulunmuşum gibi konuşuyorsun?"

Kendime engel olamayarak sordum hızla. Babam kaşlarını çatarken annemin bir anlığına titrediğini görmüştüm.

Çok, hem de çok kasılmıştım ve berbat hissediyordum.

"Bir daha intihar etmekle ilgili bir şey söyleme. Üzgün olman bunu böyle rahatça söyleyebileceğin anlamına gelmiyor."

"Sevgilim öldü, baba."

Konuşurken sesimin titremesine engel olamazken devam ettim.

"Hayatımda kocaman bir boşluk var. Ben ilk defa sevdiğim kızı kaybettim ve annem bana mutlu olmamı, eskisi gibi davranmamı söylüyor."

Başımı iki yana sallarken ayağa kalktım.

"Size iyi eğlenceler."

•••

broken smile | park jisung √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin