31; Emin olmak.

879 78 69
                                    

Selamlar!

Ben Carmen.

İki aydır bölüm atmıyormuşum. Artık zamanı gelmişti.

İyi okumalar dilerim <3

......

Aylardır hayal etmekten ve arzulamaktan başka hiçbir şey düşünemeyen zihnim, nihayet bugün hak ettiği parmak uçlarına kavuşuyor ve uzun bir rahatlamaya evriliyordu.

İnanamıyordum. Rüyada gibi hissediyor, Taehyung'un kalçalarımı sıkan elleriyle sarhoş oluyordum. Neredeyse her şey hayal ettiğim gibi ilerliyordu. Tek bir şey dışında...

O tek bir şey benim hayallerimin bile ötesindeydi.

Hırslı gözlerini ayırmadığı tişörtüme sinir olmuş olacak ki kumaş parçasını güzel elleriyle eteklerinden tutmuş ve üzerimden hızlı bir şekilde çıkartmıştı. Eminim çıkartmak istediği daha birçok şey vardı ancak ağırdan alıyordu. Tadını çıkara çıkara keşfediyordu bedenimi.

Açık konuşmak gerekirse, ilk kez böyle bir yakınlık yaşıyordum ve bunun öylesine biriyle değil de, Taehyung'la olacak olması beni asıl çıldırtan noktaydı. Çok mutluydum.

Aklımdaki düşünceler kanımı öyle bir kaynatıyordu ki, içimi kıpır kıpır ediyor, yanıp, tutuşmasına neden oluyordu. Anda öyle bir kaybolmuştum ki, daha şimdiden duvarlarımın boşluklarını hisseder kıvama gelmiştim.

İlk kez ihtirasa bu kadar fazla düşmüştüm. Taehyung'un üzerimde öyle bir etkisi vardı ki, tek bir bakışıyla bile sertleşeceğimi düşünüyordum. O hep böyle olursa, görüşmelerimizin çoğunu seksle sonlandıracakmışız gibi hissediyor ve bundan gram rahatsızlık duymuyordum. Onunla olan her şeye vardım ben.

Üstünde kurduğum krallık sağlamlaşırken kendi sertliğimin altında onun sertliğini de hissedince, aylardır bir yalanla yaşayan o problemi çözebildiğine içimden çığlıklar atarak sevinmiştim.

Amacım hiçbir zaman onu üzmek ya da güvensizliğe düşürmek olmamıştı. Sadece seviyordum ve onu istemekten kendimi alıkoyamıyordum. Cinselliği, Taehyung hayatıma girene kadar hep saçma bulmuştum. Tabii ki bazı zamanlar buna ihtiyaç duyuyor ve aklımın bir köşesini o zamanlarda işgal etmesini önleyemiyordum ancak kendimi tatmin ettikten sonra o, içimi kaynatan hissi gereksiz buluyor, bir nevi kendimi böyle bir şeyin kölesi olduğum için pişman hissediyordum. Çünkü bana birkaç dakikalık hazdan fazlasını vermiyor ve ileriye dönük bir şekilde mutlu etmiyordu.
Çoğu zaman bir merakla başlamış olduğum bu şeye hiç başlamamış olmayı diliyordum. Sanırım bu düşüncelerime eskiden maruz kaldığım algılar neden olmuştu. Yani, ben bunu içten içe biliyordum ve kafayı yememek için kendime kabul ettiremiyordum aslında.

Eskiden hep kendi kendime yeterim diyordum. Bir insanla bütün olmayı hiç istemiyordum. Aklımın ve hormonlarımın işgal altında olmadığı zamanlar biriyle ilişkiye girme düşüncesi beni kötü hissettiriyordu. Kendimi, tek gecelik ilişkiler için iğrenç insanlara satan biri gibi hissediyordum. Belki de küçükken bana aşılanan bu toplum algısı yüzündendi her şey. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu çözemiyordum bile. Ben Taehyung'u bulana kadar kendi doğrularımı seçemiyordum. Bu, aşkın bende yarattığı en göz alıcı noktaydı.

Çünkü diğer herkes cinselliği bir ihtiyaç olarak görürken, ben mide bulandırıcı bir deneyim olarak adlandırıyordum. Ben mi yanlıştım yoksa onlar mı, bilemiyordum ve neredeyse her gün bunu düşünmekten kafayı yiyordum.

Aslında Taehyung'da değil, en başından beri bende sorun vardı.

Hiçbir zaman kabul edemedim fakat bende hep bir sorun vardı.

✓fuck my friends, they're gone - texting taekook, yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin