3. Bölüm
"Kötü Hissediyorum"Sabah uyandığımda elimi yüzümü yıkadım. Dünden sonra kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Keşke telefon numaralarını alsaydım değil mi? Nasıl olduklarını sorardım. Kafamda çok şey dönüyordu. Mesela Pelin ve Taylan'a dün olanları anlatmışlar mıydı? Veya Ufuk'u dün kırmış mıydım? Acaba kendini suçlu hissediyor mu?
Üstüme okul üniformasını geçirip saçımı dağınık topuz yaptım. Aynada soluk bir şekilde kendime baktım. Bugün ne olacaktı?
Çantamı alıp odamdan dışarı çıktım. Tam o an odama geri dönüp telefonumu ve şarj aletimi aldım. Çünkü kurallar çiğnenmek için vardı.
Evden dışarı çıkıp kulağıma kulaklıklarımı taktım. Müziği son ses yaptım. Evden okula yürüyordum. Okul fazla yakın olmasa da böyle iyiydi.
Okula girdiğimde bana selam verenleri hiç umursamadım. Dünyadan soyutlanmıştım sanki. Zehra sınıfın girişindeydi ve sanırım beni bekliyordu. Beni görür görmez gülümseyerek el salladı. Bu kız fazla 'erkek fatma' değildi galiba, değil mi?
"Nerelerdeydin, okula geç kaldın. Ufuk nerede, beraber değil miydiniz?" diye sordu Zehra.
"Hayır. Ufuk daha gelmedi mi?"
Zehra başını salladı. "Gelmedi."
Başımı sallayıp sınıfa geçtim. Dönemin sonu ne kadarda kötüydü. Yerime geçtiğim sırada çaprazımda oturan üçlünün sesini duydum. "Ufuk yok." dedi Kutay.
"Bir daha arasana. Belki bu sefer cevap verir." dedi Taylan. Kutay başını sallayıp telefonu kulağına götürdü. Ufuk neden yoktu?
Ziller, dersler ve her dakika böyle geçti. Öğretmenler serbest bıraktı. Kutay belkide 100 kere Ufuk'u aradı. Taylan nerede olduğu hakkında teori üretti. Zehra "Rahat bırakın çocuğu." dedi. Pelin sustu. Bütün gün böyle geçti.
Ta ki çıkış zili çalana dek.
Ama yarın aramız düzelecekti. Öyle değil mi?
Kafamı dağıtmak için kulaklıklarla kulaklarımı tıkadım. Okulun büyük kapısından çıkıp sağa doğru yürüdüm. Biraz gezinip eve öyle gidecektim.
Sokaklar arasında gidip gelirken kaldırımın üstünde oturmuş kola içen Ufuk'u gördüm. Yanına yaklaştım. Yanına oturdum.
"Bana da var mı?" diye sordum gülümseyerek.
Beni görünce affaladı sonra, "Al." dedi şişeyi uzatarak.
"Neden okula gelmedin?" diye sordum.
"Dün neden kaçtın?"
"Kaçmadım. Dün olanlar normal değildi. Biliyorsun değil mi?"
"Dün kendimi suçlu hissettim. Sonra kendi kendime 'kendine gel' dedim. 'Bir kızın düşünceleri neden senin için önemliki?'" Sonra sustu.
Uzun sessizliğin ardından söze girdim, "Neden bir kızın söyledikleri ve düşündükleri senin için önemli?"
"Bilmem." dedi.
"Kötü hissediyorum." diye mırıldandım.
"Biliyor musun, bende."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAOS 🍷
Teen FictionBeraber o sokağı izlerken içimizi kaplayan korku hiçbir şeydi. Bir avuç ergen burada bir cinayete tanık oluyordu ve ne yapacakları hakkında en ufak fikirleri yoktu. "Annem beni öldürecek." diye fısıldadı Zehra. "Annenden önce bu adam öldürmese bari...