Aslında herşey okulumuzun her yıl yaptığı o sıkıcı piknik ile başladı. Kamp alanına arkadaşlarım ve aileleriyle girmiştik herkes masalardaki yerini almış yemeklerini yiyiyordu. Kahkaha.. müzik ... kıkırdamalar... tabak kaşık sesleri ...
Aslında düşündüğüm kadar sıkıcı değildi. bir anda ne olduğunu anlamadan değişik inlemeler ve ayak sesleri duyduğumuzda bir sürü insana benzeyen çürümüş et kokan, ağızları burunları yamulmuş yaratıklar, masanın en ucundaki okulun en havalı kız olan Jeanie'e saldırdı ve etini koparmış resmen kızı yiyiyordu. Herkes çığlık çığlığa kaçışmaya baslamıştı. İşte her şey böyle başlamıştı..
Ellerimi gözlerimi ovuyorum
- Annem ,babam ,kız kardeşim onlar... gerisini getiremiyorum.
- "Onları bulmalıyız diyor ağabeyim" Jason "hemde hemen şimdi" kulağa mantıklı bir düşünce gibi gelmese de aklıma başka bir şey gelmiyor . Yanımızda ki kız
- b.. ben Ailison ve şurda bir kamp evi var buraya önceden çok kez geldiğim için biliyorum, orası güvenli olabilir ben orda olucağım siz ailenizi bulun ve gelin.
- peki senin anne babam onlar... diyorum sessizce
- onların öldüğünü gözlerimle gördüm şimdi oraya gidiyorum .
Ağabeyim jasonla bakışıyoruz ve koşmaya başlıyoruz kamp alanı bir sürü yaratıkla dolu büyük bir ağacın arkasına saklanmış etrafımıza bakınıyoruz.
Kokuyorum hemde çok kalbim okadar hızlı atıyor ki...
Çiçekli kıyafetli, fötr sapkasiyla annemi görüyorum kendimi tutamadan sevinç çığlığı atıyorum bize bakıyor ama anneme artık pek benzemiyor o diğer yaratıklara benziyor, dağılmış suratına bir kez daha bakıp inanamıyorum. gözlerim doluyor o an farkediyorum ki bütün yaratıklar bize doğru yürümeye başlamış ,dört bir yanımızdan! .!..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The walking dead
FantasíaThé walking dead yine kurgusu aynı olan fakat yeni karakterler ve yeni hikaye. Ailesiyle Boston'da yaşayan Beth hiç ummadığı bir anda hayatı değişicektir.