"Bakugou.."dedi kızıl olan "Eğer ben ölürsem.." diyip çaprazında oturan içten içe sevdiği çocuğa baktı. Söylemeli miydi? Yoksa kurtulunca mı söylemeliydi? Kurtulurlar mıydı ki?
Kirishima ona bakarak düşüncelere dalmışken "Sikik sikik şeyler söyleme boktan saçlı! Ölmeyeceksin! Ölmeyeceğiz!"diyerek onu o düşüncelerden çıkarmıştı bir süre de olsa Bakugou.
Kızıl olan saniyeliğine gülümseme gösterse de mimikleri uzun sürmemişti. İçinde bulundukları durumun gerçeği bok çuvalı gibi çarpıyordu suratına.
"Ama Bakugou.. Yemek yok. Su yok. İhtiyacımız olan hiç bir şey yok. Yorgunuz. Açız. Susuzuz. Daha ne kadar dayanabiliriz? Bir gün? İki gün? Tamam hadi en fazla üç gün. Yaralarımızı saymıyorum. Şuan en önemsiz olan onlar. Sonra? Sonra ne olacak?"
"Kahramanlar gelecek Kirishima. Bizi şu lanet yerdeki odadan çıkaracaklar."
"Ya gelmezlerse?" Dedi kirishima kucağındaki ellerine diktiği gözlerini milim kıpırdatmayarak.
"Gelecekler."
"Ya gelemezlerse? "
"Gelecekler."
Kirishima,Bakugou'ya baktığında ona bakan kararlı ifadeyi görünce bir şey dememişti. Bakugou'nun bir şeye taktığında tam taktığını bilirdi. Daha fazla üstelemedi.
Sesli bir şekilde nefesini verdi bu sefer tekrar kucağına bakarken. "Oyun oynayalım mı?" Dedi Bakugou'ya bakmadan. Biliyordu cevabı ama bir umut belki vakit geçirmek ister diye sormuştu.
"...Ne oynayacağız?"
Kirishima duyduğu ile direk ona bakmıştı. Bu durumda bile Bakugou'nun kişiliğinden çıkmayacağını sanıyordu. Hayır diyeceğini sanıyordu. Ama o dememişti.
"Ne sırıtıyorsun boktan saçlı? Soru sordum."
"Haa.." diye düşündü kirishima. O ne ara sırıtıyordu ki? Farkında bile değildi. " Bilmem.."
Bakugou karşısındakine inanmayarak baktı. Oyun oynayalım diyen oydu ve oynayacakları oyunu bilmeyen de oydu! Ne zekaydı ama!
Sarışın iç çekip bu duruma gülümsedi. Evet. Gülümsedi ama o belli bile olmuyordu ve "Çok aptalsın boktan saçlı.." Demişti. Kirishima ise bu durumlarda genelde her zaman attığı gülüşü atarak elini ensesine götürmüştü.
/////////////////
"BEN KAZANDIM!" Diyerek sevinçten sıçrayıp bağıran Kirishima'nın kafasına bir tane çakmıştı Bakugou. "Sus lan! O kazanmışmış! Hıh!"
Kızıl saçlı yenilmeyi kendine yediremeyen Bakugou'ya bakıp gülmüştü. Şuan karşısında kollarını birbirine bağlamış kafasını sinirle yana çevirmişti. Onun bu hâlini çok tatlı buluyordu.
Onu.. Onu öpmek istiyordu..
Bakugou sessizliği fark edip ona dönünce düşüncelerinden hızlıca sıyrılıp,yüzüne sahte bir gülümseme kondurup yanına oturmuştu.
Sonra ikisi de ayaklarını uzatıp bir dizlerini kendilerine çekmişler. Kollarını da dizlerine koymuşlardı.
"Oi! Sal yüz kaslarını.."
Kirishima ne demek istediğini anlamıştı. Dediği gibi de yüzü tekrar somurtkan bir hâl almıştı.
Ne kadar olmuştu bilmiyorlardı ama bir saatten fazla oynadıklarını biliyorlardı.
"Susadım.." dedi kirishima. Bakugou hiç bir şey demedi.
Bir şey diyemedi. Korkuyordu. Kirishima ona göre dayanıksız çıkacak,erken pes edecek diye korkuyordu içten içe. Onu kaybetmek istemiyordu.
Kirishima'nın o an dediği her şey doğruydu. Biliyordu. En fazla-ki o da zor- üç günleri vardı bu gidişle. Kimse gelmezse öleceklerdi. Ellerinden de bir şey gelmiyordu! Lanetler okudu içinde bulundukları duruma tekrar ve tekrar. O sikik camı da kontrol etmişti. Ne açılıyor ne kırılıyordu. Bir bok olmuyordu.
"Oksijen de bitecek bu gidişle.. " dedi yanında oturan kirishima. Ama hayır. Bakugou bunları duymak istemiyordu!
"Sus biraz boktan saç! Felaket tellalı gibi ne sokuk sokuk konuşuyorsun?!"
Kızıl saçlı pozisyonunu hiç bozmadan gülmüştü bu duyduklarına. "Peki.."
_______________________________
Finale son 2 bölüm:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uyudun Mu? (Kiribaku/Bakukiri)
FanfictionDilini konuşan birini bulmak zordur. Ama onlar bulmuştu birbirlerini. Ruhlarını tercüme etmek için somut olarak konuşmalarına gerek yoktu. Onlar anlıyorlardı birbirlerini.