Tekne ve Öpücükler

54 7 1
                                    

Taehyung arabasını park edip sevdiği çocuğun kapısını açtı. Elini tutarak merdivenlerden indirdi. Sahildeydiler. Taehyung'un kapattırdığı sahilde.

Yastıklarla dolu çardağa uzandı ve Jungkook'u üzerine çekti. Küçük olan utanırken, büyük olan anın tadındaydı.

Taehyung tüm gecesini burada Jungkook ile geçiricekti. Jungkook için tüm planlarını iptal edip, hafta boyunca onunla kalmayı planlıyordu.

Hava karardı ve soğudu. Jungkook'un üşüdüğünü fark eden Taehyung ceketini küçük olana verdi. Küçük olan teşekkür edip giydiği cekete sonradan kendi kokusunun geçtiğini bilmezken, Taehyung ise bunun farkındalığı ile gülümsedi.

Gece oldu, küçük olanın uykusu geldi. Taehyung ise anlattığı anısını anlatmayı bırakıp yarısında uyuyakalan Jungkook'a baktı. Uyuyacaktı bu gece sözde ama her zaman ki gibi gözlerini alamadı Jungkook'tan. Sabaha doğru ise uykuya daldı. Birkaç saatlik uyku bile yeterdi ona.

Jungkook uyandı ve kızarık gözlü hyunguna baktı. Uyumamıştı. Jungkook saf olabilirdi ama aptal değildi. Elbette anlamıştı Taehyung'un ona ilk görüşte aşık olduğunu. Görmezden geliyordu sadece ona çekildiği için. Parktayken onu reddetmeye çalışsada çekilmişti hyunguna bir kere.

Korkuyordu. Çok hızlılardı bir ay olmuştu ama çoktan sevgili gibiydiler. Jungkook bunları düşünürken Taehyung ise uyanmış kollarında hissettiği bedeni sıkıca sarmıştı. Taehyung uyandığında gülümsemesini takındı Jungkook yüzüne. Her zaman gülümsüyordu herkese karşı.

İkiside uyanıp kendine geldiğinde. Jungkook her zaman sıcak olan ellerini hyungunun gözlerine koydu. Sıcak avuç içlerinin gözleri rahatlattığını bir yerde okumuştu ama emin değildi.

Taehyung sigara içiyorken Jungkook bedenini esnetiyordu. İkiside bitirdiğinde Taehyung meleğinin elini tuttu. Onu, iskelede bekleyen tekneye çekti. Beraber teknede kahvaltı yaparlarken konuşuyorlardı.

Jungkook konuşuyor Taehyung ise ona aşık gözlerle bakıyordu. Kahvaltıları bittiğinde Jungkook ayağa kalktı. Denizi izledi. Taehyung yanına geldi.

Ellerini tuttu ve Jungkook'a eğildi. Jungkook ise endişe ile geri çekildi. Taehyung düş kırıklığı ile Jungkook'a baktı. Jungkook ise gözlerini kaçırdı. Endişeliydi. Taehyung'un güzel sözleri, hareketleri vardı.

Jungkook konuştu sustu. Taehyung dinledi ve acıyla gülümsedi. Kiraz dudaklısını öpmek istiyordu. Öpmediği, öpemediği her saniye yanıyordu içi. Jungkook Taehyung'a ilerledi ve sarıldı. Geri çekilirken ise yanağını öptü.

Taehyung mutlulukla kahkaha attı ve Jungkook'un omzuna yasladı omzunu. Mutlu olmuştu. Jungkook hyungunun kahkahası ile şaşırdı ardından güldü
Taehyumg'un kalbini hissetti sonra. Küçük bir öpücükle çok heyecanlanmıştı büyük olan. Jungkook o an karar verdi. Güvenecekti karşısındaki bu adama.

Bu yüzden izin verdi Jungkook. Kendini Taehyung'a bıraktı. Ama Taehyung Jungkook'un beklediği masum öpücük yerine hızlıca az önce kahvaltı yaptıkları masaya miniğini yaslamış ve masadakileri tek kol hareketi ile yere atmıştı. Yüksek ses ile şok olan Jungkook ilk yere baktı ardından Taehyung'a.

Taehyung ise sırıttı ve küçüğünü masaya oturttu. Tek eli belinde tek eli ise bacağındaydı. Öylece öpmeye başladı Jungkook'u. Jungkook ise boynuna sarılmıştı hyungunun. Şokla hyunguna bakmış ardından ona ayak uydurmuştu.

Taehyung dudaklarını öperken boynuna da morluklar bırakıyordu Jungkook'un. Bıraksalar oracıkta halledicekti herşeyi. Ardından ise çıkma teklifini edicekti. Ama bunu yapamazdı. Jungkook'u korkutup ağlatmak istemiyordu. Ayrıca küçüğünü okula bırakıcaktı daha.

Uzun soluklu bir öpüşme yaşadılar. Taehyung ustaca üstünlüğünü gösterirken Jungkook ise sadece kendini hyunguna bırakmış ona ayak uyduruyordu. Nefessiz kalan Jungkook birkaç kez hyungunun omzuna vurdu. Hyungu ise küçüğünün alt dudağını ısırıp sırıtarak ayrıldı.

Nefes nefese bakışırlarken Taehyung tekrar başladı öpmeye. Doyamamıştı. Ardından tekrar boynuna indi Jungkook'un. Jungkook küçükçe inledi. Taehyung'un ise boynundan hırıltılar geliyordu.

İstemeye istemeye ayrıldı Taehyung Jungkook'tan. Jungkook ise kıpkırmızıydı. Alınları birleşti. Taehyung kahkaha attı kalbi hızlıca çarpıyordu. Bir süre Jungkook'u izledi. İzlerini, şişmiş dudağını ve dağılmış saçlarını. Ardından sıkıca sardı çocuğu mutluluk ile. Saçlarına öpücükler bıraktı.

Jungkook ise kızarmış birşey diyemiyor hyungu sarıldığında onun kalp atışlarını dinliyordu.

"Hyung.. beni bu hale getirmişken üniversiteye dönmemi nasıl beklersin.."

Beğenmeyi Unutmayın~

Lahza ~ TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin