İki büyük gençte yavaşça odaya yürüdü.Hongjoong göreceği manzara onu üzeceği için yavaştı,Seonghwa ise Yeosang'a karşı yaptığı aptal şey yüzünden nasıl özür dileyeceğini düşünüyordu.
Yeosang'ın yattığı odaya geldiklerinde Hongjoong derin bir nefes verip kapının kulpuna asıldı ve açtı.Hastane yatağında yatan sarışını görünce gözleri dolmuştu.Zaten beyaz olan teni iyice solmuştu.Sarı saçları yastığına dağılmış bir vaziyetteydi.Hongjoong hızlıca yatağın yanına gitti ve sarışının seruma bağlı elini değil de diğer elini tutarak gözlerinde ki yaşları daha fazla tutamadı.Elleri arasında ki minik ele onlarca öpücük kondurdu.
"Özür dilerim özür dilerim seni asla oraya göndermemeliydim.Aptal Hong aptal."
Minik ele bir kaç öpücük daha kondurduğunda kapının sesini işitti.Diğer arkadaşları da içeriye girdiğinde gözyaşlarını silmeye tenezzül bile etmedi.Şuan yatakta yatan sevdiceğinden başka kimseyi umursamıyordu.Diğerlerine kısa bir bakış atarken avucunun arasında hissettiği kıpırdama ile gözlerini kocaman açıp sevdiceğine döndü.Gözleri hafif aralık sarışın çocuğu gördüğünde sevinçle güldü ve elleri arasındaki elleri daha çok öptü.
"Yeosang uyandın Tanrıya şükür ki."
Sarışın olan etrafa göz gezdirdi.En son San ile beraber yemek yiyorlardı.San aklına geldiğinde gözlerini kocaman açtı.
"S-san...o-"
"Dur çok yorma kendini biraz dinlen."
Ne zaman içeriye girdiğini bile fark etmedikleri doktor konuştu.
Yeosang başını iki yana salladı ve ağlamaya başladı.Mavi saçlı olan sevdiceğini karşısında ağlarken görünce duran gözyaşları tekrar akmaya başladı.
"Güzelim lütfen ağlama."
"San...San'ı görmek istiyorum."
San'ına sıçayım Yeosang -_- Yeter San da San Hongu gör ya bi kezcikte...Neys kendi yazdığım karaktere sinirlendim he bi o eksikti.
