Medya : Marinette Dupain-Cheng
" ben, ben ... " Alya beklenti ile yüzüme bakarken, bir anda duraksadım.
Ona kimliğimi açıklarsam, harika şeyler olurdu. Beraber suçla savaşır, gizem çözer ve araştırma yapardık. Ama onu ve mucizeleri tehlikeye de atamazdım. Ustanın bana güvenerek emanet ettiği mucizeleri Hawkmoth'un kimliğini bildiği birine veremez, emanet edemez ya da uğur böceği hakkında bilgi veremezdim.
" üzgünüm Alya, belki başka zaman. Şimdilik sadece, kızlarla odamdan ve evimden uzak durun yeter "
Kollarımı güçlükle bedenime sarıp, sırtımı Alyaya çevirdim. Ona bakacak yüzüm yoktu. O kadar konuşmamdan ümitlenmişti ama ona açıklayamadım, yapamadım.
Gözlerimi kapattım, yaşlarım yanaklarımdan aşağıya hızla akarken, kapı sesini duydum. O gitmişti.
***
" ah, afedersiniz Bayan Bustier !"
Nefes nefese kapıyı kapattım. Aceleci adımlarla sırama geçtim. Bayan Bustier benim hallerime alıştığından derse kaldığı yerden devam etti.
" ne kaçırdım ?" Alya önündeki tabletinden başını kaldırmayınca gözlerim bizi izleyen ninoya kaydı. Başımı 'ne oldu ?' Dercesine salladım. O da omuz silkip önüne döndü.
Somurtarak bende önüme döndüm. Sanırım dün yaşananlardan dolayı benimle konuşmuyordu. Umarım gönlünü almanın bir yolunu bulurum.
Bir kaç ders böyle geçti. Öğle molasında hızlıca tepsime yiyecekleri doldurup masaya koştum.
" kızlar, ne yapıyorsunuz ?" Hala bana bakmadıklarında, gülen yüzüm yavaşça soldu.
Hızlıca kalkıp yemekhane'nin çıkışına ilerlediler. Nino kolumu tutarak beni kendine çevirdi.
" aranızda ne oldu emin değilim ama tüm kızlar senin gibi birine bile trip atıyorsa, bence bunu çözmelisin Marinette " başımı sallayarak tepsiyi bıraktım ve kızların yanına koştum.
Tam köşeyi dönecekken, kızların konuşmalarını duydum. Duraksayarak dinlemeye başladım.
" Marinette'den bunu beklemezdim. Bize hala evine gitmememiz gerektiğini söylüyor. Anlamıyorum, ona yardım etmeye çalışıyoruz " Rose'un dediği ile herkes iç çekerken Mylene devam etti.
" sanırım bir süre ondan ve değişken tavırlarından uzak durursak, herkes için daha iyi olur " hepsi onaylayarak başını sallarken ilerleyerek gözden kayboldu.
Çok kötü hissetmiştim, kızlara bunu yapmayı hiç istemezdim. Ama kafam karışık, ne yapacağımı bilemiyorum.
Koşarak lavaboya gittim. Kendimi bir kabine kapatıp ağlamaya başladım. Tıpkı ustanın yokluğunda, her zaman yaptığım gibi.
Tikki sessizce beni izliyordu. Artık o da hallerime alışmıştı.
Artık danışabileceğim bir ustam da yoktu. Yalnızım, kimse beni anlamıyor ve asla anlayamaz. Yine de hala bir çözüm bulamamak beni daha da kötü hissettiriyor.
Ellerimle yüzümü kapatarak ağlamaya devam ederken, tikki'nin uzattığı bezi alarak gözlerimi silmeye başladım.
O an başıma giren ağrı ile durdum. Gözüme bir perde inerken zihnimin içinde bir ses yükseldi. Elimdeki bezi yavaşça sıkmaya başladım.
" Merhaba Adalet Prensesi , yeniden görüşeceğimizi biliyordum. Arkadaşlarının yaptıkları ve sorumluluk dolu hayatın sana fazla gelmiyor mu ? Akumamın sana güç bahşetmesine izin ver. Böylece paris başta olmak üzere tüm ülkelere ve dünyaya adalet dağıtacak gücü elde edebilirsin. Karşılığında sadece masum bir isteğim olacak. Uğur böceği ve kara kedinin mucizesi. Hemen hayır deme. Hem, mucizeleri kötüye kullanmayacağımı nereden biliyorsun ? Sen adalet prensesisin. Artık beni de durduracak gücün olacak. Sence ben bunu bile bile sana bu gücü verir miydim , Marinette ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Princess of justice
Teen FictionMarinette, lila'nın üst üste iftiraları, Chloe'nin aşağılama ve yoluna çıkması, uğur böceği olduğu zaman üzerine yüklenen sorumlulukların ardından kimliğini Alyaya açıklamaya karar verir. Çünkü bu yükleri paylaşmanın ona iyi geleceğini düşünür. Bir...