Bölüm 14

486 49 10
                                    

" ... sevgili öğrencilerim, kısacası bu okul senesi de her zaman ki gibi geçecek. İyi günler ve iyi dersler "

Kalabalık hızla dağılırken, etrafta koşuşturmaya başladım.

" Adrien, sonra görüşürüz oğlum !"

" görüşürüz anne !" Kagami yanıma geldiğinde elimi indirdim.

" Nathalie sana çok iyi bir anne oldu. Senin adına mutluyum " başımı salladım. Sevgili babam, annemin acısını içinde yaşayarak kalbine sonunda yeni bir oda açmıştı.

" bahçeye yeni çiçekler ekilmiş. Zil çalmadan onlara bakmak istiyorum Adrien!"

" tamam " İlerlerken Alya ve Nino yanımıza geldi.

" merhaba çocuklar " Alya gülümsedi.

" size de merhaba çifte kumrularım " kaşlarımızı çatıp bağırdık.

" bize öyle seslenme Alya !" Kagami ile denemiştik ve olmamıştı. Arkadaşlığımızı da yok etmek istememiştik. Ama bazen bunun dalgasını geçmeden duramıyorlardı.

" her neyse, siz nereye gidiyordunuz ?" Ağzımı açacakken, üzerime atlayan biri ile bir kaç adım sendelemek zorunda kaldım.

" Adribalım, sonunda zorluklarla geçen üç ayın ardından yan yanayız. Seni öyle özledim ki !" Gülümseyerek Chloe'nin sarılışına karşılık verdim.

" bende seni özledim Chloe "

" ama sizi hiç özlemedim, ve hala aynı zevksiz kıyafetler!"

Chloe elleriyle değişik bir hareket yapıp yürümeye başladığında hepimiz gülmeden edemedik. Son senemize gelmiştik ama sadece Chloe aynı kalmıştı.

" bu kız asla düzelmeyecek " gülerek ninoyu cevapladım.

" asla "

" hey, sen ne yaptığını sanıyorsun ? "

Aralanmış ağzımla, gördüğüm mavi gözlere baktım. Çok tanıdık ve yakınlık hissettiren o gözler kafamda geçen sesin sahibinin o olduğunu söylüyordu.

Alyada arkasında baktığım kıza baktı. Kız kızararak hızlı adımlarla merdivene ilerledi. Yanımdan geçerken sallanan gece gibi saçları ve kokusu ... o çok özel biriydi. Bu kız da kimdi ?

Yanımdan geçip gittiğinde hızla arkama dönüp gidişini izlemeye başladım. Sakin adımlarla merdivenden çıkmaya başladı.

Kagami kolumu tutacakken hızlı adımlarla kızı takip etmeye başladım. Ona adını sormak ve neden tanıdık geldiğini söylemek istiyordum.

Arkasında, ona yaklaşmışken şemsiyesini koridora düşürdü. İkimiz de aynı anda uzanınca başlarımızı çarpmıştık.

" afedersin " beni gördüğünde büyüyen gözleri ile gülmeden edemedim.

" sanırım beni beklemiyordun " donakalmaya devam ettiğinde şemsiyeyi alarak doğruldum. O da kalkınca ona uzatıp gülümsedim.

" adını bilmiyorum ama öğrenmeyi isterim"

Aralanmış ağzı, pembe yanakları ve büyümüş göz bebekleri ile tatlılığına yine güldüm.

" hala cevap vermiyorsun " dediğimde titreyen eliyle şemsiyeyi aldı. Alması ile açılıp yüzüne çarpması bir oldu. İnleyerek başını alttan çıkardığında kahkahamı tutamadım. Siyah şemsiyeyi elinden alırken hala gülmeye devam ediyordum.

" hadi gel, seni sınıfına kadar bırakayım " dediğimde, başını sallayarak ilerlemeye başladı. Bizim sınıfa kadar ilerlediğinde şaşırmıştım.

Princess of justice Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin