Eve gizlice geri döndüm. Odama çıktığımda hızlıca etrafı toparladım ve tabletimin başına geçtim.
Akumalı çantama en uzak yere otururken kara kedinin dedikleri aklıma geldi.
Çantandan uzak dur, ona dokunma ve yaklaşma. O zaman Hawkmoth da seni kullanamaz.
Tablette usta fu ile sayfalarını çektiğimiz mucize kitabını karıştırmaya başladım. Belki bu sayfalarda bana yardımcı olacak bir şey vardır.
" uğh, neden zamanında bunların belli harflerini çevirmedim ki ? Şimdi uğraşıp duruyorum "
Oflasam da pes etmeden saatlerce araştırma yaptım. Bu gün olmadı ama daha günlerim var. Elbette başaracağım.
Annemle babam da artık yanıma gelmez olmuştu. Tabi, diğer Marinette onlara kadar hayatımdaki herşeye karışmıştı. Onun arkasını nasıl toplayacağım hayal bile edemiyorum.
Uykusuzluktan gözlerim sızladığında, yatağıma ilerledim ve rahat bir uykuya daldım.
***
" iyi günler anne, baba !" Bağırarak ve çantamın sapını tutmaya çalışarak kendimi pastaneden dışarıya attım. Hızımı kesmeden okula koşmaya devam ederken, arabadan inip okula ilerleyen Adrien'a çarptım.
" çok üzgünüm Adrien hızımı alamadım "
" önüne bak Marinette !" Adrien sitemli sesi ile, yere düşen beni kaldırmadan ilerlemeye başladığında ağzım açık kalmıştı.
Ben ne yapmış olabilirim ? Artık daha da merak ettim. Çünkü Adrien bile bana bakmıyorsa büyük bir şey olmalıydı.
" şimdi de eskisi gibi davranarak seni affedeceğimizi sandın değil mi ? Aklın yeni yeni başına geldi. Ama çok geç Marinette " Alya da yukarıdan bana bakarak kızgın sesi ile konuştuğunda cevap vermek için ağzımı araladım ama Nino'yu koluna takarak ilerlemeye başladı.
Somurtarak çantamı aldım. Üzülmemem gerekiyor. Olumsuz duygularımı hemen yok etmeliyim ki Hawkmoth benden vazgeçsin.
Derin bir nefes alarak tebessüm ettim ve çantamı alarak sınıfa ilerlemeye başladım.
Bayan Bustier gelmeden yetiştiğime sevinerek sırama ilerliyordum ki duraksadım. Alya Nino'yu yanına almıştı. Sinsi Lila da bu fırsatı kaçırmayarak Adrien'ın yanına oturunca arkaya baktım.
En arkada, Nath'ın boş yerini görünce gülümsedim. Nath ise bunu görünce hızla yanına ivan'ı çekti. Kimin yanı boş kalınca rose ve Juleka'yı çekti.
O onu, o onu derken sonunda tek oturan kişi Chloe olmuştu. Chloe şirince sırıtarak sırasını patpatladı. Somurtarak yanına ilerledim ve oturdum.
" bu gün kiminle dalga geçiyoruz Marinette, herkesin sırları sende !" Chloe kıkırdadığında anlamayarak ona baktım.
" biriyle dalga mı geçtik ?"
" dün sen ben ve lila tüm okulu feth etmek üzereydik. Sakın unuttuğunu söyleme !" Gözlerime bakmaya başladığında endişeyle etrafa baktım. Çığlıklar atarak kendini yerlere bıraktı.
" olamaz, dünki Marinette'imin içine eski Marinette kaçmış. Sabrina, kolonya!" Sabrina Chloe'nin bileklerini sıvazlarken zoraki bir gülümseme ile önüme döndüm. Hemencecik toparlanan Chloe kollarını omuzlarıma atarak konuşmaya başladı.
" endişelenme. Seni eskisinden de kötü yapacağım !" O kahkahasını atarken buradan kurtulmak için dua etmekle meşguldüm.
" belki başka zaman Chloe. Zaten lila ve beni yan yana düşünme ihtimali bile korkunç "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Princess of justice
Teen FictionMarinette, lila'nın üst üste iftiraları, Chloe'nin aşağılama ve yoluna çıkması, uğur böceği olduğu zaman üzerine yüklenen sorumlulukların ardından kimliğini Alyaya açıklamaya karar verir. Çünkü bu yükleri paylaşmanın ona iyi geleceğini düşünür. Bir...