14

185 31 105
                                    

"Şimdi ilk sorumu soruyorum. Buradan da fark ettiğim üzere, oyun oynamayı çok seviyorsun sanırım. Peki gerçek hayat oyununu hiç oynamış mıydın?"

Sorum karşısında tepkisizdi.

Tıpkı o gün olduğu gibi tepkisizdi.

Gözlerinin içine bakıyordum, gözlerinin içine bakıyordum ama bana bomboş bakıyordu. Duygusuz gibi görünüyordu ama öyle olmadığını biliyordum, Hwang Hyunjin'in canı hiç olmadığı kadar yanıyordu çünkü.

"Oynadım, hatta çok da eğlenerek oynamıştım. Pişman değilim, yine olsa yine yaparım." Artık gülümsüyordu, yüzünde şeytani bir gülümseme vardı ve bu beni gerçekten korkutuyordu.

Kamptakiler cevabını kontrol etmem için beni bekliyorlardı. Kafamı yavaşça aşağı yukarı salladım ve doğruluğunu belirttim.

"Sanırım sorma sırası bana geçti,değil mi Yang? "Yüzündeki gülümsemesini bozmadan gözlerimin içine bakarak devam etmişti.

"Daha önce hiç gerçek anlamda aşkı hissettin mi? "

~03.06.2019~

-Hwang Hyunjin -


"En iyisini yaptın Hyunjin, neden hala böyle hissediyorsun ki? "Woonjin başımda durmuş ve neden düşünceli olduğumu soruyordu.

"İnanamıyorum Woonjin, bunu yapmış olabileceğine inanamıyorum. "O günün üzerinden iki gün geçmişti ve Jeongin o günden sonra okula gelmemişti.

"Neyini anlamıyorsun? Seninle dalga geçmiş ve iddiaya girmiş, bunu sınıf arkadaşları da doğruladı. "Elini sırtıma koymuş ve sıvazlamaya başlamıştı.

"Toparlanman gerekiyor Hyunjin, hakettiği değeri ve muammeleyi gösterdin ona. "Başımı ona doğru çevirdiğimde bana güven verici bir şekilde gülümsemişti ama hala bir şeyler yanlış geliyordu.

Jeongin'in bana gerçek anlamda aşık olduğunu hissetmiştim.

"Neyse, ben yerime geçiyorum Hyunjin, sen de daha fazla kafana takma şu aptalı. "Yanımdan gitmesi için başımı olumlu anlamda salladım. Yalnız kalıp düşünmeye ihtiyacım vardı.

Woonjin yerine geçerken ben de kollarımı yastık yapıp sıraya doğru uzanmış ve gözlerimi kapatmıştım. Düşünmeye ihtiyacım vardı.

Yüz ifadesi...

O an hayal kırıklığına uğramış gibiydi. Tıpkı bir harabeyi andırıyordu. Gözleri çok çaresiz bakıyordu.

Bu kadar iyi rol yapabilir miydi?

Zihnimi zorlayarak düşünmeye devam ederken telefonuma gelen ani bildirim sesi ile gözlerimi açmış ve mesajlar bölümüne girmiştim.

Mesaj Jeongin'dendi.


İddiacı:

Okul çıkışında her zamanki yere gel.


Kafam karışmıştı. Belki de kendini açıklamaya çalışıcaktı. Kalbim, kalbim tamamen ona inanıyordu ama aklım...

Reflection of Curse | HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin