19

181 29 70
                                    

Burası da neresiydi?

Yine mi rüyanın içindeydim?

Ama neden bu sefer bir ormanın içindeydim?

Çökmüş bedenimi yavaşça ayağa kaldırarak etrafı incelemeye başladım. Her şey çok garipti.

Ayna yoktu.

Silüet yoktu.

Gözlerimi etrafımda gezdirerek bir şeyleri çözmeye çalışıyordum. Bir önceki rüyamda aynalardan birine dokunduğum anda rüyadan çıkmıştım fakat buradan nasıl çıkacağım hakkında en ufak fikrim yoktu.

Ormanın içerisindeydim. Etrafım boylu boyunca ağaçlarla çevrili olmasına rağmen gözüme sadece bir tanesi çarpıyordu.

Kamp alanında, üzerinde kırmızı renkle "Seni buldum. " yazan koca cüsseli o ağaç.

Yavaşça yanına adımlamaya ve dikkatlice incelemeye başlamıştım. Çok tanıdık geliyordu, onun yanında olmak nedensizce çok tanıdıktı.

Ağacın tam önünde durduğumda odağımı tamamen ona vermiştim, ta ki birkaç hışırtı duyana kadar...

Ağacın arkasından hışırtılar gelmeye başlamıştı. Korkuyordum, şu an rüyada bile olsam bir ormanın içindeydim ve vahşi hayvanlarla birlikte olabilirdim.

En sonunda merakıma yenik düşmüş ve bakmaya karar vermiştim. Şu an kendimi korku filmlerinde her şeye atlayıp çözmeye çalışan o aptallar gibi hissediyordum ama umurumda değildi çünkü hışırtılar gittikçe artmaya devam ediyordu.

Ağacın etrafından yürüyerek diğer tarafına ulaşmış ve gördüklerimle donakalmıştım.

Önümde bir çift beden vardı!

Ağaca sırtlarını vermiş bir biçimde otururken biri diğerine sarılmış gibiydi. Sarıldığı kişiyse ona yaslanarak uzanmış bir pozisyondaydı. Yüzleri birbirine dönüktü ve onları buradan seçemiyordum.

Ayaklarım kendimden bağımsız bir şekilde onların yanına giderken sadece ana odaklanmıştım. Çok garipti. Diğer rüyamla alakası olmayan bu rüyam da çok garipti.

Yanlarına geldiğimde yüzlerini seçmeye çalışıyordum ama mümkün değil gibiydi. Birbirlerine dönüklerdi ve sarılmış olan kişi başını sarıldığı kişiye doğru eğmişti yani onu görmemin imkanı yok gibiydi. Gözüm yavaşça sarıldığı kişiye kaydığındaysa gördüğüm yüzle yeniden titremeye başlamıştım. O yüz...

O YÜZ BENDEN BAŞKASINA AİT DEĞİLDİ!

Vücudumun titremesini durduramadan yeniden diz çökmüştü. Nefesim daralıyordu. Bu nasıl olabilirdi? Neden buradaydım ve o beden neden bendim?

Kalbimin yavaşladığını ve nefeslerimin düzensizleştiğini fark ettiğim o an ellerimi başıma götürüp kulaklarımı kapatmaktan başka bir şey yapamamıştım çünkü o fısıltı yine beni rahat bırakmamıştı.

"Kaderini değiştirmekse amacın,
Kayıp olanı bulmalıdır aklın.
Birbirini arayan iki beden,
Elbet bulunacaktır yeniden.
Ama hangi beden?
Bedenden önemlidir ortadaki neden.
Nedeni nedir bedenin?
Belki de neden bedenin içindekindedir. "

Reflection of Curse | HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin