Yorgundum. Bu sefer yalnızca ruhum değil, bedenim de yorgundu. Ruhum, bedenim, düşlerim.. Tamamen yorgundum bu sefer, Nefes alışverişlerime kadar. Aldığım her nefeslerimde ciğerlerime oksijen değil de, acıyı çekiyordum sanki. Aldığım her bir nefes ciğerlerimi parçalıyordu..
Yanı başımda hiç tanımadığım o adamla, hiç bilmediğim bir yerdeydim. Bir uçurumda, yağmurun altında.. Adam bana bakıyor, gözlerinden yaşlar süzülüyor. Ben adama bakıp, sadece yalvarıyorum, yalvarırcasına bakıyorum ona. Neye yalvardığımı bilmeden.
Adam bana yaklaşıyor, kıpırdamıyorum. Adam bana sarılıyor, yine kıpırdamıyorum. "Özür dilerim" diyor, gıkımı çıkartmıyorum. Adam kendini benden çekiyor, gözlerime bakıp hafifçe tebessüm ediyor. Ben ise acı çekiyorum. O kadar hissediyorum ki o acıyı, kalbime batıyor ruhum.Adam uzaklaşıyor, uzaklaşıyor, uzaklaşıyor.. Ben hala olduğum yerdeyim. Adam gözlerimin önünde buhar oluyor, gözlerimden yaşlar akıyor ama hala bir tepki veremiyorum. Bağıramıyorum, korkamıyorum, hareket bile edemiyorum. Kitlenmiş gibiyim. Sanki bir şey bütün hareketlerimi etkisi altına almış gibi, yalnızca gözümdeki yaşların art arda intihar etmesine izin veriyorum..
Gözlerimi açtım. "yine mi, lanet olsun" diye mırıldandım. 6 gündür her gece gördüğüm bu rüya ne anlama geliyor bilmiyorum. Streslerimden mi kaynaklanıyor diye düşünüyorum. Ama sters olduğumda neden her gece aynı rüyayı göreyim? Üstelik rüya bu kadar saçmayken. Devamını bir türlü getiremediğim ve her gece gördüğüm bir rüya..
Derin bir nefes alıp mutfağa geçtim. Sanırım deliriyorum. Ya da çoktan delirdim. Doldurduğum su taşınca panikle çeşmeyi kapattım. İçtiğim sudan bile tat alamıyorum 6 gündür. Hiçbir şey yokken içim daralıyor, ruhum ağlamak istiyor. Oysa ortada küçücük bir sebep bile yok. Dedim ya, sanırım delirdim..
Kafamı dağıtmak için üstüme bir hırka alıp evden çıktım. Olduğum gibi çıkmıştım. Üstümde pijamalarım ve ince bir hırka, Gecenin karanlığında yürüyorum. Nereye gittiğimi bilmiyorum öylece yürüyorum. Adımlarımın beni nereye götüreceğini merak ediyorum oysa umursamıyorum. Sonuçta her yolun sonu ya çıkmaz sokak, ya bir uçurum.. "uçurum.." diye mırıldandım yalnızca benim duyabileceğim bir ses tonuyla. Elimi cebime atıp sigara paketimi aradım. Doğru ya, pijamalarım vardı üstümde. Açık büfe var mı diye etrafıma bakındım. Bir yer vardı ileride, ışıkları açıktı. Belki de bu kapkaranlık sokağa ışını veren tek yer orasıydı. Adımlarımı büfeye yönelttim.
Büfeye bir paket sigara almak için girdim ama o an aklıma geldi. Param yoktu yanımda. "lanet olsun" diye söylendim. Hiçbir şey demeden çıktım. "lanet olsun, lanet olsun, lanet olsun. Hiçbir şey olmuyorsa lanet olsun. Sanırım deliriyorum lanet olsun. Aklımı yitiriyorum lanet olsun.." başımı iki elimin arasına alıp bir duvarın kenarına çöktüm. Gözlerimin önünden gitmiyordu o görüntü. Sanırım artık korkuyorum. Gözlerim açıkken de kapalıyken de o anı görüyorum. "yarın.." dedim titreyen sesimle "yarın bir psikoloğa gitmezsen" dedim kafama vurarak. "seni öldürürüm.." en başında söylemiştim delirdiğimi zaten. Ama eğer bir doktora görünmezsem, bunun bana kattığı olumsuz şeyler beni değil, ruhumu yakacaktı. Benim umurumda olan ne akıl sağlığım, ne bedenim, ne de benim.. benim tek umurumda olan, hala bana katlanıp benim acılarımı çeken o ruhum. Beni terk etmeyen tek şey olan, o ruhum. Ve ben onun da yanmasına izin veremezdim. Benim delirmem normal bir şey, ama ruhumun delirmesine asla izin vermeyecektim. Delirsem bile..
Gözlerimi araladığımda gördüğüm ilk şey tanımadığım bir kadın yüzüydü. Ayağa kalktığımda bir anlık başım döndü. Kadın başımın döndüğünü anlamış olacak ki kolumdan tuttu. "Kızım, iyi misin? Burada uyumuşsun sanırım. Buralar tehlikeli olur geceleri, kimseler olmaz. Dikkat et." Dedi. Niyetinin iyi olduğu belliydi. "Teşekkür ederim, iyiyim. Gece biraz dolaşmaya çıkmıştım oturayım dedim uyuyakalmışım sanırım. Uyardığınız için teşekkürler" deyip kadının yanından ayrıldım. Eve gidiyordum, dün gece de demiştim bir psikoloğa gitmem gerektiğini..