2

12.1K 1.1K 809
                                    

05/06/2021
İyi okumalar😮‍💨



"Yanlış yapıyorsun Jisung. Bu hareketi diğerleriyle senkronize bir şekilde yapman gerek. Bir daha dene."

"M-mola?"

"10 dakika."

Jisung kendini nefes nefese yere bıraktı. Derin nefesler almaya çalışmasına rağmen ciğerleri oksijensiz kalmış gibi öksürmeye başladı. Dans hocası hızla yanına gelip zayıf bedeni yerden kaldırdı. Koltuğa oturtup bir şişe su uzatırken "Bugünlük bu kadar yeter Jisung. Yarın bir daha pratik yaparız, kendini bu kadar zorlama. Öğünlerini de atlama." dedi. Jisung uzatılan suyu sakince içip kesik nefeslerinin arasından "U-unutuyorum" diye mırıldandı. Dans hocası ellerini beline koyup azarlar tonda "Sağlığını geri plana atamazsın. En iyisini yapmaya çalışıyorsun biliyorum ama sağlığına dikkat etmezsen en iyisini yapamazsın." dedi.

Jisung cevap veremeyip tekrar öksürmeye başladı. Gözleri arada kararıyordu. Yüzünü zayıfça yelpazeleyip "Havalandırma." diye fısıldadı. Ayakta olan beden hızla havalandırmanın yanına gidip sonuna kadar açtı. Endişeyle zayıf bedenin yanına ilerleyip "Seni alması için kimi çağırayım." diye sordu. Jisung kafasını iki yana sallayıp "Ben giderim. Geç oldu, hepsi yorgun." dedi. Dans hocası endişeyle dudaklarını kemirip "Olmaz öyle." dedi. Jisung "Olur olur(yeriz yeriz)." diyerek ayağa kalkmaya çalıştı. Ama gözleri ona ihanet ederek yine karardı ve yere düştü. Hocası onu yere düşmeden yakalayıp endişeyle "Jisung?" diye seslendi. Jisung gözlerinden süzülen yaşlara lanet edip "Changbin." diye mırıldandı. Hocası kafasını sallayıp zayıf bedeni yavaşça yere bıraktı. Kenardaki telefonu alıp Changbin'i aradı.

"Alo Changbin. Nerdesin?"

"Waoh ben de iyiyim hyung. Şirketteyim, az sonra çıkacağım."

"Jisung pek iyi deği-

"Nerede?"

Changbin endişeyle ayağa kalktı. Bilgisayardan üzerinde çalıştığı şarkıyı kapatıp stüdyodan çıktı. Cevabını aldıktan sonra direkt telefonu kapatıp koşar adımlarla pratik odalarına koştu. Gözleri hemen başı öne eğilmiş bir şekilde koltukta oturan küçüğüne gitti. Dans hocasına teşekkür edip devamıyla ilgileneceğini söyledi. Küçüğünün dağılmış eşyalarını toplayıp önünde eğildi. Solgun yüzü avuçlayıp "Yürüyebilir misin? Taksiyi çağırdım gelir birazdan. Dayan tamam mı Sungie?" dedi. Jisung gözlerinden akan yaşları silip "İyiyim hyung." diye mırıldandı. Changbin küçüğüne yardım ederek ayağa kaldırdı. Kolunu beline atıp destek olurken pratik odasından çıktılar.

Asansöre bindiklerinde Changbin "En son ne zaman yedin? Aç mısın?" diye sordu. Jisung dudaklarını ısırıp "Bu sabah yedim. Pek aç değilim." diye mırıldandı. Changbin kaşları çatık asansörden inerken "Ne yedin de bu kadar tok tuttu?" diye sordu. Jisung gözlerini kaçırıp "Americano." diye fısıldadı. Changbin olduğu yerde gözlerini sonuna kadar açıp kalakaldı. Yürümeye devam edip "Minho hyungu ararım sana bir şeyler hazırlar şimdi." dedi. Jisung hızla kafasını iki yana sallayıp "Hyung onlara bir şey deme. Endişelenmesinler. Ben kendime ramen yapıp yerim." dedi. Changbin kolunun altındaki çocuğa kötü bakışlar atıp "Hayır. Arıyorum ve şimdi sana güzel ve sağlıklı şeyler hazırlıyor. Kötüleştiğini söylemem ama önüne konulan yemeği bitireceksin." dedi.

Jisung önlerinde duran taksiye binerken homurdanıp "Gece gece yiyeyim de sabah zaten şişkin olan suratım daha şişsin." dedi. Changbin şoföre adresi verip tek kaşını kaldırarak yanındaki bedene döndü.

"Sence şu an benimle pazarlık edebilecek konumda mısın?"

Jisung sessiz kalıp uyuyabilmek için kafasını geriye doğru yasladı. Ne diyebilirdi ki? Hyungu haklıydı. Uyku ve uyanıklık arasında gidip geldiği yolculuktan sonra sonunda yurtlarının kapısının önündeydiler. Jisung ağırlığını yanındaki bedenden alıp şapkasını iyice aşağı çekti. Changbin onun bu haline endişeyle bakıp şifreyi girdi. Mutfaktan kahkaha sesleri geliyordu. Jisung kendine çekidüzen vermek için direkt odasına giderken Changbin mutfağa doğru "MİNHO SENİNKİ YİNE ÖĞÜNLERİNİ ATLAMIŞ. BAYILMADAN BİR ŞEY HAZIRLA DA YESİN." diye bağırdı. Jisung omzuna tişörtünü atıp söylenerek şortunu giyerken "HANİ SÖYLEMEYECEKTİN?" diye seslendi.

dispatch Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin