Sınavın mı kötü geçti? Çalıştığını söylemiştin, çalışsaydın böyle olmazdı. Elinden geleni yapsan kızmazdık ama sen hep dışarıdaydın belki de artık ders çalışmanın zamanı gelmiştir. Hatta geldi. Çık yukarı ve çalış.
Dün eve geldiğimden beri duyduğum laflar bunlardı ve ben yine de ders çalışmayıp telefonumda boş boş geziniyorken annem yine odama girdi. Yine kızacağını düşünürken bu sefer öyle olmadı.
Caroline: Baban çok sinirli onun yanında olmalıyım ama aynı anda da yeni açılan AVM'de çekim yapmalıyım. Benim yerime sen gidebilir misin?
-Babamın nesi var?
Caroline: Aylardır uğraştıkları bir operasyonda örümcek adam gelerek günü o kurtarmış gibi gösterdikleri için.
-Belki de gerçekten o kurtarmıştır.
Caroline: Ne dedin? Her neyse fotoğraf çekmek için alman gereken malzemeler çantada. Çantada aşağıda. Güzel çek, tamam mı?
-Taamam
Ah ne güzel hiç bir şey yokken bir de annem için çekim yapmaya gidiyordum. İyi tarafı mı kötü tarafı mı bilemem ama Peter ile de çekimler bittikten sonra buluşacaktık. Geçen günü yaşamamış olsam kesinlikle çok heyecanlı olurdum. Ama kafam hala çok fazla karışıktı.
AVM'ye gelip görevlilere annemin izin kağıdını gösterdikten sonra rahat bir şekilde çekim yapmaya başladım. Profesyonel fotoğrafçı değildim ama annem sayesinde nasıl net ve güzel fotoğraflar çekileceğini biliyordum.
Fotoğrafları çekerken AVM'de olan kişiler dışarı akın etmeye başlayınca korkup etrafa bakındım ama hiç bir şey anlamamıştım. Önümden geçen bir kadın durup bana bakıp '' Neyi bekliyorsun sen? Herkes kaçıyor sen hala yerinde duruyorsun. Çabuk ilerle.'' dedi ve gitti. Eşyalarımı kaptığım gibi dışarı fırladım.
Yarım saat sonra eve gitmeye karar vermişken tehdidin örümcek adam tarafından halledildiğini herkesin rahat bir şekilde içeriye girebileceği söylendi. Fotoğraflar yeterince çoktu sadece onları düzenleyip anneme atmam gerekiyordu. Eve gidip ilk hallerini annemin önünde gösterip fırça yiyeceğime herhangi bir kafede oturup düzenleyebilirdim. Bu kesinlikle daha mantıklıydı.
Bütün fotoğrafları netleştirdikten sonra sıra sıra bazı yerleri silmeye başladım. Son fotoğraflar kalmıştı çok yorulmuş olsam da bırakmayıp devam ettim. Fotoğrafta silinmesi gereken yerleri incelerken köşede bir yerde olan tuvaletten çıkan biri görünüyordu. Ancak bu sıradan biri değildi. Bildiğimiz örümce adamdı. En başta emin olmasam da fotoğrafı kırpıp büyüttükçe onun örümcek adam olduğunu anladım.
Bu kadar kırpıp büyütmenin nedeni son fotoğraflarda bu görüntünün beş dakika öncesinden görüntülerdi. Yani örümcek adam kostümsüz bir şekilde lavaboya girip günü kurtarmak için orada üstünü giyip çıkmışsa diğer fotoğrafların birinde gerçek kimliği vardı. Bu lavabolara günde binden fazla kişinin girdiğini biliyordum ama herkesin ulaşabileceği yakın yer varken neden en uçtaki seçilsin ki? Tabi ki de kimliğinin açığa çıkmaması için.
Gerçek kimliğini öğrenip öğrenmemek arasında büyük bir ikilemde kalmıştım. Daha fazla düşünürsem kafamın daha da allak bullak olacağını düşünerek hızlıca ileri tuşuna basıp fotoğrafı yaklaştırdım.
Gördüğüm görüntüyle şok olmuştum. Kim yerimde olsa şok olurdu. Çünkü o beş dakika içinde o lavaboya giren ve örümcek adam kimliğinde çıkan bir kişi vardı ve kamerama göre bu nerede görsem tanıyacağım Peter Parker'dı.
Peter sen şimdi naneyi yemedin mi?
Uzun süredir bölüm atamadığım için özür dilerim, yanımda bilgisayar olmadığı için bölüm atamıyordum. Diğer bölümün ne zaman geleceği hakkında bir şey diyemem ama kitabı yarıda bırakmayacağım 😊.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ice Cream-Man | Peter Parker
Fanfiction𝑀𝑢ℎ𝑡𝑒𝑠̧𝑒𝑚 𝑡𝑒𝑘 𝑏𝑜𝑦𝑛𝑢𝑧𝑙𝑢 𝑡𝑖𝑠̧𝑜̈𝑟𝑡𝑢̈𝑛 𝑢̈𝑠𝑡𝑢̈𝑛𝑒 𝑑𝑢̈𝑠̧𝑒𝑛 𝑑𝑜𝑛𝑑𝑢𝑟𝑚𝑎... ~𝐍𝐢𝐠𝐡𝐭