𝐑𝐞𝐡𝐞𝐚𝐫𝐬𝐚𝐥

745 56 30
                                    

-Daha hareketli bir şarkı söylesek?

Mj: Olmaz ben bunu seçtim.

-Ama hani biraz daha hareket daha iyi olabilir bence.

Mj: Çok istiyorsan dans edebiliriz. Ama bu şarkıda.

-Hayır kalsın.

Şarkı yarışmasına katılmayı zorla da olsa kabul etmiştim. Ben aşırı hareketli bir şarkı seçip gelmesini beklerken Mj ters köşe yapmış ve başka türlü bir şarkı seçmişti. Hoplayıp zıplama olmayan şarkı. Ayrıca ben sadece bir iki kere komikliğine şarkı söylediğim halde Mj bu işi ciddiye alıp baya beni prova yapmaya falan getirmişti. Herkes rahat bir şekilde sadece eğlence için ismini yazıp çıkarken biz yani Mj bu işi çok ciddiye almıştı. 

-Sence bu işi bu kadar ciddiye almaya gerek var mı?

Mj: Bu işin sonunda bir kazanan olucak ve o da biz olacağız.

-Tamam sen bilirsin.

Mj: Şimdi şöyle yapalım ilk partı ben ikinci partı ise sen söyle.

-Tamamdır.

Mj: Ayrıca şu son cümleyi de çıkaralım bunu komaya gerek yok. Söylemesen de olur.

-Ama şarkıya anlam katan yer orası değil mi.

Mj: Hayır değil. Yani Olivia şarkının bütün güzelliğini götürmeye ne gerek var.

-Tamam bi şey demedim say. 

Şarkıyı en az beş kere baştan söylemiş olabiliriz hatta devam bile edebilirdik ama ben açlıktan bayılacağımı söyleyip drama queenlik yapınca Mj kantine inmeye ikna olmuştu. Eşyalarımızı toplayıp müzik odasından çıkarken kapıda kim ile karşılaşsak beğenirsiniz? Tabi ki de Peter ve Ned ikilisi. Peter ile göz göze gelmemle pazar günü yaşadığımız şey aklıma gelmiş ve gözlerimi hemen kaçırmıştım. 

Siktir ben ve Peter neredeyse öpüşüyorduk. Olayın ciddiliğini onunla karşılaşınca anlamıştım. Şu an ne onlar içeri giriyordu ne biz dışarı çıkıyorduk. Mj ve Ned konuşmaya dalmışken ben ve Peter olduğumuz yerde donmuştuk. Bunu anlamak için Peter'a kaçamak bir bakış atmıştım. Baktıkça daha da kötü olmuştum ama olsun.

Mj: Sizde bizimle yemeğe gelsenize.

Ned: Çok iyi ol-

-Prova yapacaktınız siz sanki.

 Bi dakika prova mı yapacaktınız siz sanki? Peter ve Ned müzik yarışmasına mı katılıyordu. Bugünlük bunlar çok fazla hadi diğer güne atlayalım.

Ned: Aslında ikimiz de açız provayı yemekten sonra yapsak daha iyi olur. Değil mi Peter?

Peter: ...

Ned: Peter! Dostum bizi dinliyor musun?

Peter: Duymamışım bişey mi oldu?

Mj: Siz ikinizde çok dalgınsınız bir şey mi oldu?

Peter/Olivia: HAYIR NE ALAKA!

Mj: O zaman hep birlikte yemeğe hadi.

Pişmanım, hem de çok pişmanım bunlarla yemeğe gelen ve dün Peter'a o kadar yaklaşan aklıma sıçayım. Hatta daha genelleştirirsek Peter'a aşık olan aklıma. Bundan bu kadar utanacağımı hiç düşünmemiştim. Yemeğin başından beri yer yarılsa da içine girsem modundaydım. Ama bu yer yarılmak bilmiyordu. Herkes hırkasıyla otururken bana ateş basmıştı. Dışardan nasıl göründüğümü bilemiyordum ama kırmızı olduğuma dair bahse girebilirdim. Mj ve Ned ise konuştukça konuşuyordu. En son gerçekten daha da sıcak olmasıyla rahatsız olduğumu söyleyip masadan kalkmıştım. Mj ardımdan gelmek istemişti ama bunu reddetmiş bir sorun olmadığını söylemiştim. 

Dışarı çıkmak gerçekten de iyi gelmişti normalde beni iliklerime kadar üşüten hava şimdi ferahlatıyordu. Bahçede boş bir banka oturup dizlerimi kendime çektim ve başımı dizlerimin üstüne koyup daha rahat bir pozisyon aldım. Bu duyguların bana böyle hissettireceğini bilmiyordum. Sadece arkadaş baskısından hissettiğimi sandığım şey arkadaş baskısından falan değildi. Ben bas baya Peter Parker'a aşık olmuştum ve biz dün bu şahısla öpüşmek üzereydik. Tanrım eğer üzere iken böyle yapıyorsam ya telefon çalmasaydı ve gerçekleşseydi. Herhalde o zaman bir yerlerden atlardım. 

Ben bu düşüncelere dalmışken birinin omzuma temas etmesiyle olduğum yerde sıçramıştım. Yanımda oturan kişiyi anlamam bir kaç saniye almıştı. Ama maalesef anlamıştım. Bu az önce üstüne düşündüğüm kişiydi. Peter Parker adlı şahıstı.

Peter: İyi olduğuna emin misin? Bir anda çıkıp gittin ve sabahtan beri kötü gözüküyorsun.

-Ben mi? Ben mükemmelim ve şey gitmem lazım.

Peter: Hayır benden kaçamazsın.

-Senden kaçmıyorum, işim var. Hem neden senden kaçayım ki?

Peter: Çünkü dün biz-

-PETER onu şey yapalım.

Peter: Ne yapalım?

-Hiç olmamış gibi davranalım

Peter: Ne demek hiç olmamış gibi davranalım. Olan bir şeye nasıl olmamış gibi davranabilirim?

-Sadece öyle davranalım işte. Üstüne düşünmeye gerek yok.

Peter: Gerçekten benimle o olayı yaşamayı bu kadar kötü mü buluyorsun? Ciddi misin Olivia.

-Hayır öyle değil, sadece-

Peter: NE SADECE?

Şu an ne söylesem kötü olacaktı. Gerçi ben bile ne demem gerektiğini bilmiyordum. Önümde bana kırgınlıkla ve sinirle bakan Peter olmasıyla da iş daha da zorlaşıyordu. Düşünürken başım dönmeye de başlamıştı. Sopsoğuk havada yine ateş basmıştı ve yer hala yarılmamıştı. Birazdan kendim yeri yaracaktım. Ya da ona gerek kalmayacaktı çünkü karşıdan gelen Liz adlı insan her şeyi bozacaktı. Evet karşıdan gelen Liz adlı insan her şeyi bozmuştu.

Liz: Nasılsınız?

Liz'in sorusunu ilk görmezden gelen kişi Peter olmuştu. Onu hiç görememiş gibi bana biraz daha baktıktan sonra sinirle yanımızdan ayrılmıştı. Liz'de bunu fark etmiş olmalıydı ki bana soru soran gözlerle bakıyordu.

Liz: O iyi mi? Çok sinirli gözüküyordu.

-Siktir git Liz.



Ya 5k olmuş kitap şaka maka. Okuyan herkese buradan bi muck muck, yorum yapana daha da muck . Bölüm sonunda üzüldüm biraz bi ağlayasım geldi(mental sağlık 0). Ama düzelir herhalde her şey diye düşünüyorum.(umarım). Arkadaşımın beni gazlaması sonucu bölüm yazmaya karar verdim ona şükredin yoksa coğrafya(ıyyy) ile kafayı bozmuş bir halde de olabilirdim.

Ice Cream-Man | Peter ParkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin