May: HERKES UYANSIN, SABAH OLDU! KALKIN, KALKIN!
Hayatınızda bu kadar mükemmel bir uyandırma şekli görmemişsinizdir. Göremezsinizde çünkü bu sadece May'e özeldir. Ha bir de filmlerde, reklamlarda falan vardır. Çok havalı gibi gelir ama aslında tam bir işkence şeklidir.
May kaşık ve tencereyi birbirine vurmaya devam ediyordu. Biraz daha kalkmazsak tencereyi biz olarak düşünüp kafamıza kaşık vuracağından korktuğumdan uyandım ve hızlıca ayağa kalktım.
-Uyandım, uyandımm ayrıca bugün hafta sonu değil mi? Neden uyandık ki?
May: Dışarı çıkacağız. Şöyle de diyebilirim dün ikinizin de morali çok bozuk görünüyordu o yüzden bugünü moral düzeltme günü olarak düşünebilirsiniz ve bu kesinlikle zorunlu kaytaramazsınız.
Peter Parker ile moral düzeltme günü gerçekten mi?
May: Olivia, Peter'i kaldırır mısın, tencere kaşık ona pek yaramadı sanırım.
Bence ona hic gerek yok direk kafasına kaşık fırlatalım uyanır belki. Mükemmel bir fikirdi ama keşke bunu May'e de söyleyebilseydim. Tek söylediğim şey uflayarak bir tamamdı.
Uyumadan önce yanıma aldığım bir bardak suyu alıp Peter'in odasına ilerledim. Herhalde benden düzgün bir uyandırma beklemiyordu. Bekliyorsa da boşuna bekliyordu.
Yatağının yanına ilerleyip yüzünü kaplayan yorganını kaldırdıktan sonra elimdeki suyu yüzüne boşalttım. Suyun yüzüne değmesiyle ayağa kalkması bir olmuştu.
Peter: Tanrı aşkına bu nasıl bir uyandırma şekli?
Cevap vermeden odadan çıktım ve mutfağa doğru ilerledim. May'in hazırladığı muhteşem kahvaltıyı yemeye başladım. Beş dakika sonra Peter'da mutfağa girdi ve sanki masada başka hiç bir yer yokmuşçasına yanıma oturdu ve bana dönüp mal mal baktıktan sonra kahvaltıya geri döndü.
May: Peter akşam uyumamış gibisin, bir işin mi vardı? Yoksa siz ikiniz uyumayıp film falan mi izlediniz?
Peter: Hayır sadece ev çok sıcaktı ve uyku tutmadı.
Yalanın batsın Parker akşam hava çok soğuktu.
May: Sen iyi uyudun mu Olivia?
- Evet ben çok iyi uyudum.
Kahvaltı çok sessiz ve gergin geçmişti ama sonunda bitmişti. Kalkıp, hazırlanmak için oturma odasına doğru ilerlediğimde aklıma yanımda hiç üstümün olmadığı aklıma geldi. Geri dönüp May'e soracakken Peter "benim çantamla" içeriye girdi.
Peter: Dün kendine bir şey almamışsındır diye sana getirdim ve Olivia gerçekten özü-
-Teşekkürler, çıkarsan giyinicem.
Peter bana bakıp oflayarak odadan çıktı. Lafın devamını biliyordum ve dinlemek falan da istemiyordum.
Çantaya baktığımda üstünde örümcek ağı olduğunu gördüm. Cidden mi yani? Elimle kenara iterek çantayı açtım ve içinde not olduğunu gördüm. Peter hiç bir şekilde şansını denemekten bakmıyordu. Ama bıkması gerekiyordu. En sonunda bıkacaktı da.
"Beni dinlemeyeceğini biliyorum o yüzden notu yazdım. Olivia gerçekten özür dilerim. Telefon olayı yemin ederim benim istemim dışında oluştu sana her şeyi anlatmam için bana bir kerecik şans versen?"
Biraz kaba olabilir ama al o şansı götüne sok Parker diye bağırmak istesem de tabi ki böyle bir şey yapmayıp kağıdı masaya attım. Ona doğruyu söylemesi için şans vermiştim ve bu onu terch etmeyip yalan söylemişti zaten.
Sonrasında Peter'in bana ne getirdiğine bakmak için tekrardan çantaya döndüm. Evet Peter beni cidden çıldırtmak istiyordu ya da gerçekten çok salaktı. Her ikisinden de biraz sanırım. Çantanın içinde Örümcek Adamın maskesi duruyordu. Acaba maskeyi alıp kessem ne olurdu? Tamam o kadar da değildi.
Maskeyi elime alıp incelemeye başladım. Ne kadar sinirli olsam da merak duyguma yenik düşememiştim Sonuçta o ne kadar parktaki Parker olsa da aynı zamanda da bütün dünyanın tanıdığı muhteşem Örümcek Adam'dı ve şu an maskesini elimde tutuyordum. Peter'in sırrını öğrenmeden önce her zaman Örümcek Adamın maskesini merak etmiştim. İçinde nasıl o kadar rahat savaşabildiğini bla bla. Şu an daha az ilgi çekici olsa da yine de bir gideri vardı. Merak duygum beni tamamıyla ele geçirmeye devam ediyordu ve bunu da başarmıştı. Kapıya doğru küçük bir bakış attıktan sonra içeriye kimsenin girmeyeceğinden emin olarak maskeyi hemen çıkartmak şartıyla kafama geçirdim. Maskeyi takar takmaz içeri tarafta bir aydınlanma olmuş ve sesler çıkmaya başlamıştı. ''Hoş geldiniz Olivia'' diye bir ses çıktığında korkudan yerimde zıplamış ve nasıl olmuşsa masanın üstünde duran çantayı yere düşürmüştüm. Tüm bu olaycıklardan sonra maskenin beni nasıl tanıdığını sorgulamak aklıma gelmişti.
-Merhaba maske, bi dakika bu garip oldu sana ne demeliyim tanrı aşkına şu an cidden bir maske ile mi konuşuyorum.
?: Ben Bay Stark'ın geliştirdiği bir yapay zekayım Peter bana Karen ismini verdi bana bu şekilde seslenebilirsin.
-A tamam o zaman Karen. Beni nerden tanıdığını sorabilir miyim?
Karen: Peter senden çok bahsetti ayrıca seni silahlı adamdan kurtarıp parka götürdüğünde kalbi çok hızlı attığı için senin hakkında bir araştırma gerçekleştirdim.
- Vay be gerçekten beni mi araştırdın? Bu, bu gerçekten çok değişik geldi.
Karen: Araştırmadansa Peter'in seninle ilgili anlattıklarından daha fazla bilgi topladım. Medyada pek bilgi toplayamadım sendense ailen daha çok önüme çıktı.
-Bu çok normal bir şey. Ama burası normal değil bu çok harika ya.
Karen: Olivia benim duygularım yoktur ancak Peter'in ne hissettiğini anlayabilirim ve olanlardan sonra enerjisi çok düştü. Eskiden insanları zevkle kurtarırken şu an bu görevi zorla yapıyor gibi bence onunla konuşmalısın.
May: Hadi çocuklar hazırsanız çıkıyoruz.
-Üzgünüm Karen konuşmamız bu kadarmış. Belki bir daha karşılaşırız. Yani büyük ihtimalle. Herhalde?
Maskeyi çıkartıp giydiğim sweatshirtin cebinin içine attıktan sonra yere düşen çantayı kenara bir yere düzenli bir şekilde koyup odadan çıktım. Peter'ın odasına doğru ilerledim, kapısını çalıp içerime girdiğimde umutlu gözlerle bana bakıyordu benim ise tek yaptığım şey cebimden maskeyi çıkartıp ona verdikten sonra ''Eşyalarını bıraktığın yerlere dikkat etmelisin'' demek olmuştu. Gözlerine baktığımda içimde kırgınlık ve pişmanlık hissetsem de bir şey yapmamış ve dışarı çıkmıştım. Onu sevdiğimi ve bundan vazgeçemeyeceğimi biliyordum belki de onun sadece biraz daha pişman olmasını istiyordum. Açıkçası bende ne istediğimi bilmiyordum.
Helloo ben geldiim. Uzun süredir bölüm gelemiyordu üzgünüm ama okul, ödevler, sınav derken gerçekten vaktim yoktu. Derslerin ne kadar berbat şeyler olduğunu anladım. Ayrıca 2k okunma olmuş TEŞEKKÜR EDERİİM.
Kitaba gelirsek sanırım çoğu kişi Olivia'ya saydırıyor, en azından gelen yorumlar bu yönde. Ama saydırmayın ya o da üzgün ve pişman. Neyse ben niye Olivia'yı korumaya geçtiysem? Çok boş yaptım diğer bölümde görüşürüüüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ice Cream-Man | Peter Parker
Fanfiction𝑀𝑢ℎ𝑡𝑒𝑠̧𝑒𝑚 𝑡𝑒𝑘 𝑏𝑜𝑦𝑛𝑢𝑧𝑙𝑢 𝑡𝑖𝑠̧𝑜̈𝑟𝑡𝑢̈𝑛 𝑢̈𝑠𝑡𝑢̈𝑛𝑒 𝑑𝑢̈𝑠̧𝑒𝑛 𝑑𝑜𝑛𝑑𝑢𝑟𝑚𝑎... ~𝐍𝐢𝐠𝐡𝐭