Yine o ağrıyla uyandım,insanın içi ağrır mı hiç ?.Zordu yaşamak.Zordu hayat.Ne yapacağımı bilmiyordum.Bugün okula gidip kaydımı sildirecektim.Yataktan kalkıp duşa girmek için banyoya gittim.Suyu açmaya çalışırken musluk elimde kaldı.
-has..-
Yeter ama hayatımdaki her şey eskiydi.Hayatım bile.
Kirli kıyafetlerle,ter kokulu şekilde okula gitmek için hazırlanırken miğdemin kazındığını fark ettim.
Mutfağa gidip bir şeyler almaya karar verdim.O an aklıma geldiki dolap bomboş.
İçimden hayatıma söverken bir yandan da kendime acıdığımı fark ettim.
Bir insan kendine acır mı?.
Müdür odasının kapısına geldiğimde,yanımdan geçen herkes gülüyordu.
-Acaba mutluluk hapı mı kullansam?-
Sürekli deli gibi gülerdim.En ufak olaya kahkahalar atardım.Ama en azından gülmüş olurdum.
Kapıyı çaldım,içeri girdiğimde müdürle gözgöze gelmemek için çabalıyordum.Okuldan ayrılacağımı gevşek ve kısa bir şekilde anlattım.Hiç bir şey sormadan isteğimi kabul etti ve işlemleri hallettiğini mimikleryle anlattı.Yüz hareketleri birden bire babamı anımsattı.O sırada içim parçalandı işte.Gözlerim doldu ağlamamak için kendimi zor tutuyodum.Arkamı dönüp gözlerimden boynuma akan yaşı sildim.
Ne yapıyorum ben?.
Ölmek istiyorum.Sadece ölmek.Her şeyden kurtulmak.Kahpe dünya’nın azabından,mutlu olanları gördükçe içime düşen acıdan.
*DEVAM EDECEK*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EROİN
Teen Fiction''Eroin'in verdiği acıyı bilir misin?.Herşeyin elinden gidişine göz yumabilir misin?''