Ben Şarkımı Söylerken | The Hills

Tamam hepsi planımın bir parçası

Medya: Her şey planımın parçası... planımın bir parçası... planımın bir parçası... planım- HİÇBİR ŞEY PLANLADIĞIM GİBİ GİTMİYOR! SAKİN OL BORA DEZAVATAJI AVANTAJA ÇEVİR, HADİ KOÇUM YAPARSIN ASLANIM! -Kim Bora

🛐

🐺🔫Kurt Kapanı Operasyonu 🐺🔫

11. Aşama: Evini yak.

Hazırlayan: Bboya Bboya 🐥 

Evet siz olayı biliyorsunuz ama tekrar hatırlatmam gerekirse...

 Şu an hiçbir şey Bora'nın planladığı gibi gibi gitmiyordu!

Belki de bir anlatıcı olarak şu an heyecanımdan ve stresimden iyi anlatamıyor olabilirim. Bu yüzden başa dönelim her zaman yaptığımız gibi. 

Öhöm... Öhöm... Öncelikle mini mini Bora'mız planının görünürde son aşaması olan on birinci aşamayı devreye sokmak üzere Siyeon'un evine gidiyordu ve bir şeyi unutup unutmadığını düşünürken beyninden çantasındaki şeyleri geçiriyordu.

Benzin? Tamam. Çakmak? Tamam. Akıl sağlığım? Belki bir kısmı.

Şimdi önceki bölümlerde size söyledim mi bilmiyorum ama Bora ve Siyeon komşuydular. Hatta Bora odasının havuza bakan penceresinden dışarı baktığı zaman Siyeon'un evini havuzun arkasında ağaçların arasından görebiliyordu. Bu yüzden Bora'nın Siyeon'un evine varması pek de uzun sürmemişti.

Tek sorun telleri tırmanıp atlamaktı fakat Bora zinde fiziği ile her şeyin üstesinden geldiği gibi bunun da üstesinden gelmişti. Evet her şeyde mükemmeldi. 

Telleri atladıktan sonra kalbi gümbür gümbür atıyorken ağaçların arasından geçiyor ve daha önce milyon defa gittiği eve doğru yol alıyordu. Ağaçların arasından gördüğü eve yaklaşırken Siyeon'un şu an içeride ne yapıyor olabileceğini düşünüyordu. 

Acaba evi yaktığında içeride ölür müydü?

Fakat Bora'nın Siyeon'un evine taktığı kameralara göre Siyeon'un şu an evde olmaması yaklaşık bir saat önce evden çıkmış olması gerekiyordu. Fakat Siyeon'un ne yapacağı belli olmazdı. Bora'nın kameralara bakmadığı o bir saatlik saat dilimi içerisinde eve dönmüş olabilirdi.

Bastığı kuru yaprağın çıkardığı sese aldırmadan yürürken Bora "Umarım içerdedir de ölür şerefsiz." diye aklından geçirirken mantığı kendisine "Eee geri zekalı o zaman niye kızın evden çıkmasını bekledin?" diyerek çok haklı bir soru soruyordu.

Cevabını Bora da bilmiyordu.

Daha çok kendisini bilmediğine ikna etmeye çalışıyordu. Çünkü insanlar bir şeyleri bilmediklerinde o konu hakkında karar vermeleri her zaman daha kolay olurdu. Bu siyasette de böyleydi, insan ilişkilerinde de...

Yine bir planı uygulamak için geceyi seçtiği için kendisine lanet okudu. Fakat bir şeyleri yapmak için hep gecenin daha uygun olması kendisinin suçu değildi. Çünkü lanet olasıca insanlar gündüzleri etrafta bakteri gibi dolaşıyorlardı. Ne olurdu yani insanlar da baykuşlar gibi olsaydı da gece hayatlarını yaşayıp, gündüz uyusalardı?

Bora, heyecanlandığı için aklından geçirdiği bu salak saçma düşüncelere güldü ama ardından anında kendisini toparladı. Odaklanması gerekiyordu. Plana odaklan Bora. Plana odaklan!

Sonunda eve vardığında ışıkların yanmadığını görünce derin bir nefes verdi. Siyeon ölmeyecek bile olsa, yakalanma riski şu an daha azdı. Tabi ki Bora bu evi yakması olayının sonsuza kadar gizli kalmayacağını biliyordu. Fakat her şeyi düşünmüştü. Uçak bileti bile hazırdı, iki gün sonra Kim Bora Kore'ye bir daha geri dönememek üzere gidecekti.