Ben Şarkımı Söylerken | The Hills

Perdeleri kapayın

Medya: Kimsenin ne yaptığı beni ilgilendirmiyor. - Lee Siyeon

🛐

🐺🔫Kurt Kapanı Operasyonu 🐺🔫

7. Aşama: kıskandırmaca vol2

Hazırlayan: Bboya Bboya 🐥

"Siyeon her ayın ikinci cumartesi günü falan buraya dinlenmeye ya da kız atmaya falan geliyordu benden gizli." dedi Bora göz kırptıktan sonra. "Ama unuttuğu bir şey var ki bu dağ evi hem benim hem de onun. İkimiz ortak almıştık. Bende de anahtar olduğunu unutmuş sanırım."

Seungyeon planı gözden geçirmek adına son kez tekrarladı. "Şimdi Bora doğru mu anladım? Siyeon buraya gelecek - ne için geleceğini biz de bilmiyoruz belki tek başına dinlenmek için belki de bi kızla beraber şey için- ve ben kapıyı açıp onu karşılayacağım -belki de yanındaki kızı. Üzerimde sadece beyaz saten bir gömlek ve içimde siyah gecelikle karşılayacağım. Sen içerde yarı giyinik bir şekilde kapıdan biraz görünebileceğin salondaki bir koltukta yatarken bana sesleneceksin ve 'sevgilim kim geldi?' diye soracaksın. Daha sonra da Siyeon'u göndereceğim. Değil mi?"

Bora kafasını aşağı yukarı sallayarak onu onayladı. "Evet, ama ilk önce biraz inandırıcı olmamız gerekiyor." dedi. Ardından onayını almak için son kez arkadaşının gözlerinin içine bakarak "Planı uygulamak istediğinden gerçekten emin misin? Biliyorsun... Bu birazcık Siyeon'un senin üzerindeki yanlış düşüncelerini doğrulamak gibi olacak... Ve uhmmm... şey... biraz fazla yakınlaşacağız fiziksel olarak." dedi.

Seungyeon, bunlar çok da önemli bir şeyler değil der gibi elini havada salladıktan sonra "Birazcık temastan kimseye zarar gelmez." dedi ardından omuz silkti. "Ayrıca Siyeon'un benim hakkımda neler düşündüğü de umurumda değil."

"Peki o zaman... Kapıyı açan sen olacağın için senin üzerinde iz bırakmamız yeterli bence."

Bora, cümlesini bitirdikten sonra dudaklarını arkadaşının boynuna yakınlaştırırken hızlanan kalp atışlarına bir anlam veremedi. Stresten diye düşündü. Bunu umursamamaya çalışarak dişlerini karşısında oturan bedenin boynuna ve köprücük kemiklerine geçirirken, oraları iz bırakacak bir şekilde öperken Seungyeon sessiz bir şekilde durabiliyordu.

İşi bittiğinde yaptığı tabloya geri çekilip gururla bakarken az önce hickey bıraktığı yerlerle uğraşırken ağzının kenarından akmaya başlayan salyasını koluyla sildi. Bıraktığı izler çok inandırıcı duruyordu.

"Tamamdı-" derken dudaklarına değen dudaklarla irkildi. Seungyeon, onu omuzlarından -çıplak omuzlarından- tutarak kendisine çekmiş ve dudaklarını birleştirmişti. Bora, bunu beklemiyordu. Neden arkadaşının kendisini öptüğünü anlamamıştı. Tepki verecek zaman bile bulamamıştı. Elleri havada asılı duruyordu.

Seungyeon ise onun dudaklarını sert bir şekilde öpüyor, dişliyordu. İşin içine dilini katmamıştı. Katsaydı zaten birazcık amaçlarının dışına çıkmış olurdu. Bora, arkadaşının öpücüğüne karşılık vermese de geri çekilmiyordu. Sadece ne için bunu yaptığını anlamaya çalışırcasına sorgular bir biçimde ona bakıyordu.

Nihayet Seungyeon geri çekildiğinde Bora zonklayan kendi zonklayan dudaklarına aldırmamaya çalışarak "Bu ne içindi?" diye sordu.

Seungyeon, zonklayan dudaklarını yaladıktan sonra "Daha inandırıcı olması içindi." dedi. "Sen dedin biraz inandırıcı olmamız gerekiyor diye. Kapıyı açtığımda Siyeon öpüşmekten şişmiş dudaklarla onu karşılayan biri görürse içerdekilerin seviştiğine daha çok inanır. Eğer normal bir suratla onu karşılayacak olsaydım -sadece vücudumun en görünür yerinde hickeylerle- bence pek de inandırıcı olmazdı. İzleri bilerek bıraktığımızı düşünürdü. Şimdi en azından öpüştüğümüze net bir şekilde emin olacak."