chaude pluie, taekook omegaverse

15

Biten derslerin sonunda takımdakiler maç hazırlığı için soyunma odasına gittiler. Yoongi, Jimin'le yaşadıkları yakınlaşmayı ders sırasında kafasında sürekli canlandırdığı için öğretmenlerin anlattığı hiçbir şeyi anlamamış hem de birkaç kez lavaboya gitmek zorunda kalmıştı. Kendi kokusunun yoğunluğundan rahatsız olmuştu ve bir de kasıklarına pantolonu dar geliyordu bazı zamanlar.

"Hey, bura müthiş omega kokuyor. Baksanıza." Konuşan takımlarından Seungho'ydu, bu cümle cinselliği doruğunda yaşayan ergenler için normal bir cümleydi -ki Yoongi'ye göre değildi. Bahsettikleri ve koklayıp 'woah' dedikleri koku Jimin'e aitti, Yoongi herkesi buradan çıkarma ve hatta ilerisine de gitme isteğiyle dolup taştı. Taehyung da kokunun Jimin'e ait olduğunu anlamıştı ve Yoongi'den önce devreye girmişti.

"Hey, bu yaptığınız sapıklık bilmem farkında mısınız?" Elbette çocukluk arkadaşına bunun yapılmasına izin vermezdi fakat bazıları Taehyung'u duymamış gibi yapıp koklamaya devam ediyorlardı. Yoongi ileriye doğru atılacaktı ki Taehyung kolundan tuttu ve kafasını olumsuz anlamda salladı, az sonra maçları vardı ve kendi takımlarıyla bozuşmaları hiç iyi olmazdı.

Onun yerine alfaya koku bastırıcı parfüm verdi, Yoongi teşekkür eder gibi baktı Taehyung'a ve parfümü bütün alana sıktı. Şimdi biraz daha rahatlamış hissediyordu, en azından içinde bir şeyler yatışmıştı. Zaten herkesin dikkati kısa süre içerisinde başka yere kaymıştı, yan sınıfı oynarken izlemişlerdi ve zayıf yerlerini de biliyorlardı. Onları birbirleriyle paylaştılar ve iyi oynamaları gerektiğini birbirlerine söyledikten sonra ısınma hareketlerini yapmaya başladılar.

Maç başlamıştı ve henüz önde olan bir taraf yoktu, Jimin beklenildiği gibi Yoongi'nin formasını giymiş ve uzun bir süre dikkatleri üzerine toplamıştı. Taehyung, Yoongi'den önce düşünmüştü bunu. Jeongguk'un kendi formasını giymesini isterdi fakat omegayı korkutup kaçırmaktan korkmuştu. Fark etmişti ki Jeongguk'la aralarında bir şeyler olmasını istiyorsa sabırlı olması gerekliydi, küçük adımlarla ilerlemeyi öğrenmesi gerekliydi.

Beraberlik sıkıcı gelmişti Taehyung'a, yan sınıf bundan güç alarak kendi sınıflarına saçma şeyler söylemeye başlamıştı. Taehyung, tehlikeli sırıtışını yerleştirdi yüzüne ve elindeki topu almaya çalışan çocuğa baktı. Topu kaptıracakken geri kavradı ve potaya doğru son hız koşmaya başladı, tezahüratlar artmıştı fakat o bağırışların içerisinde bir ses dikkatini çekmişti Taehyung'un.

"Kim Taehyung, sen en iyisisin!" Sesi tiz denilebilirdi ama rahatsız edici değildi, tatlı ve pürüzsüzdü. Taehyung için ise bu cümle her şeydi, çıldıracak kadar hızlı koşup topu potaya hiddetli bir şekilde göndermesine sebep olacak kadar hem de. Kalbi atmayı bırakmıştı o an fakat yine de koşabilmişti, kalbi dayanamamış alfası ise çıldırmıştı kısaca. Sadece bir anlık Jeongguk'un bu cümleyi sevişirken kızarmış dudaklarından duyduğunu düşündü Taehyung. Dili damağı kurudu, dinlenme molası verdikleri an Jeongguk'un kendisine uzattığı suyu hemen kavrayıp içmek istedi bu yüzden. Eğer başka biri hızla Jeongguk'un elindeki suyu kavramasaydı. Çok hızlı olmuştu her şey, Jeongguk da Taehyung da şaşırmıştı. Fakat çok geçmeden Jeongguk yaramaz gülüşünü yerleştirdi yüzüne ve omzunu silkti, bu "Uzattığım suyu alabilecek başka biri var fakat sana su uzatacak biri daha yok." demekti.

Jeongguk'un bu düşüncesi Siwoo'nun Taehyung'a su uzatmasıyla suya düştü, her şey çok hızlı olmuştu yine. Jeongguk hemen diğer elindeki suyu hızla Taehyung'a uzatmıştı, bu sefer olmaz diye düşünmüştü omega. Bu sefer onları öylece izleyip kıskançlık krizleri yaşamayacağım, alfa beni fark etmeli.

Siwoo, Taehyung kendisini görmediği için su şişesini geri çekmişti. Jeongguk ise derin bir nefes vermişti, alfanın elindeki suyu bilerek parmaklarına dokunarak alıp içişini izlemişti sonra.