𝐑𝐞𝐦𝐞𝐦𝐛𝐞𝐫 𝐭𝐨 𝐑𝐞𝐦𝐞𝐦𝐛𝐞𝐫 𝐦𝐞「 JJK 」

iki

༺ 𒆜 ༻

"Ah bu boşluk! Göğsümdeki bu korkunç boşluk! Yalnızca bir kere yüreğime bastırabilsem onu..."

-Genç Werther'in Acıları, Johann Wolfgang Von Goethe

༺ 𒆜 ༻

Sabah Jeongguk'u okulda görememenin hüzünü hâlâ üzerimdeyken, arka bahçeye çıkmak için hareketleneceğim sırada, sınıftakilerin konuşması dikkatimi çekti.

"Sizce Taehyung okula geldiğinden beri, Jeongguk'un popülerliği düşmedi mi?"

Taehyung, henüz 2 haftadır okula gelmişti. Jeongguk'un eski bir arkadaşıydı ve araları biraz bozuktu.

Üç-dört kişiden oluşan grup, konuşmaya başlayınca onları dinlemeye başladım. Dinlediğimi anlamasınlar diye de, kulaklığımı takmıştım.

"Taehyung gerçekten kusursuz, Jeongguk onun yanında biraz kusurlu kaldı." Gözlüklü kız konuşunca, arkadaşları ona onay verdi.

"Oysa, okulda kusursuz denilen çocuktu." Güldü, kıvırcık saçlı kız.

"Tavşan dişleri, sadece bana mı itici geliyor?"

Bana da, sen itici geliyorsun şu an.

"Bence onu sevimli kılan da dişleriydi ama Taehyung geldikten sonra, Jeongguk'un adı bile silinmeye başlandı."

"Hem baksanıza, Jeongguk okula bile gelmedi bugün. Bence Taehyung'dan korkuyor." Gözlüklü kız, cevap verdi.

"Neden korksun ki?"

Az önce konuşan kız, kendisine yönetilen soruya cevap verdi.

"Bilmiyorum ama kesin aralarında bir şey olmuş. Ayrıca şu kulaklık takan kız var ya, son zamanlarda Jungkook'un yanında. Onun için bile tartışmış olabilirler."

Benim için neden tartışsınlar ki? Jeongguk ile son zamanlarda beraber vakit geçirdiğimiz doğru ama Taehyung ile konuşmamız dahi olmamıştı.

Kıvırcık saçlı kız itiraz etti hemen.

"Sanmıyorum ben. Ayrıca kız, hiç de güzel değil." Ses tonundaki iğrentiyi anlamıştım. Daha fazla dayanamayacağımı anladığımda, kulaklığı çıkarıp çantama attıktan sonra sınıftan çıkmak için ayaklandım.

"Hey!" Sınıftan çıkacağım sırada bana seslenen kişi, kıvırcık saçlı kızdı. Nötr bir ifadeyle ona döndüm.

"Nasılsın?"

Fazla samimi olmamak adına, kısa cevap verdim.

"İyi, sen?"

"İyi ben de." dedikten sonra, yanındaki arkadaşının kolunu dürttü ve kendini toparlayarak, bana gülümseyip ardından konuştu.

"Birbirimizi pek tanımıyoruz. Arkadaş olmak ister misin?"

Gülümsedim, benimle alay etmek istedikleri âşikardı.