KIZIL KUŞ~Tamamlandı~

Yeni Çete

Arkamı döndüğümde 6 çift göz bana bakıyordu. Ben onlara baktığımda donmuştum. Onları beklemiyordum. Hatta beni unuttuklarına emindim. Ama şuan yeni çete olarak karşımda duruyorlardı. Kimler mi?
+Berk( kuzenim)
+Didem(Berk'in kardeşi,kuzenim)
+Eslem ( Türkiye'deki en yakın arkadaşım)
+Mert( Hain bir arkadaşım)
+Kız ( Kızı tanımıyorum ama Yamaç'ın elini tutuyordu. Kesinlikle sevgilisiydi. Bir dakika ney sevgilisi mi? Beni bu kadar çok seven birinin beni bir çırpıda aticağini sanmamıştım.Evet bu arada Yamaç da orada.)
Gözümden bir damla yaş gelirken. Dik durmaya çalışıyordum. Sonra konuştum .
- Ben gidiyorum. Bugün derse girmicem. Peşimden geleni 12 farklı yerinden bıçaklarım. Doruk herşeyi anlat. Bana sonra soru sorani vururum.
Dedim ve koşarak motoruma binip kaskimi taktım ve hızlıca uçuruma sürdüm. Kimsenin olmadığını anlayınca.
- Yeter lan! Kabus olsun! YETER!! YETER!! Dayanamıyorum.
Sonlara doğru sesim kısıldı. Ben uçurumun kenarında ağlıyordum. Sonra bir ses duydum.
- Ağlamak için çok geç değil mi?
Arkamı döndüm.
- Eslem?
Gelip yanıma oturucakken beni ayağa kaldırdı ve sarıldı. Ben onunlayken hiç ağlayan biri değildim. Ama şuan hem ona sarılıyor hemd de hıçkırarak ağlıyordum.
- Eslem... Ben...sizi çok... özledim. Lütfen affet beni.
- Bana herşeyi anlat. Ha bu arada yanındakiler kimdi onları da anlat. Kim onlar?
Ben herşeyi baştan sona anlattım.
- OHA! Bunun için mi bırakıp gittin lan beni? Hadi ben sadece arkadaşınım peki annen, baban , kuzenlerin. Onlar ne halde düşündün mü? Annen ne kadar üzüldü biliyor musun? Peki baban o öfke nöbetleri geçirirken neredeydin? Baban seni bulunca o kadar sevindi ki. Bütün öfke nöbetleri bitti. Annenin yüzünde güller açıyor.
- Eslem abim yamaç'a düşman. Ben onu vurdum. Beni kim affeder ki. Zaten Yamaç da sevgili yapmış.
- Bak sana herşeyi anlatıcam Alçin ama bunları bilmiyor gibi yapicaksin.
- Tamam.
Dedim gözyaşlarımın içinde.
- Bak Alçin Yamaç suçsuz olduğunu geçen ay Abine ispatladı. Abin seni affetti. Yamaç sevgili yapmadı. Bak Yamaç'ın sevgilisi yok. O yanında gördüğün Ümmü Gülsüm, Yamaç'ın kuzeni. Yamaç seni kıskandırmak için kuzeninden yardım alıyor.
- Ne?
Diyebildim sadece. Çünkü ağzımdan başka bir şey çıkmadı.
- Bak bunları sana söylediğimi öğrenseler beni kıtır kıtır keserler. Senin peşinden geldiğimi de bilmiyorlar. Onlara evde bişey unuttuğumu söyledim. Şimdi gitmem lazım. Bu arada yarın yeni Felsefe hocanız geliyor.
- Bunu söylüyorsan tanıdık biri.
- Evet çünkü o abin.
- Nasıl?
- Neyse ben kaçar. Ha bu arada biz bunları konuşmadık. Okulda düşmanız.
- Yalnız benimle düşman olmak istemezsiniz.
- Nedenmiş?
- Eee karşında mafyalarin lideri duruyor. Bunu kimseye soylemiceksin. Ben toplantıda açiklicam.
- Bizi o toplantıda görürsün artık.
- Hepiniz mi?
- Evet. Neyse görüşürüz. Ha bu arada hepimiz seni çok seviyoruz. Abin de dahil. Ama hepsi seni surundurmek istiyor.
Eslem arabasına atlayıp okula sürdü. Onlar da mafyaydi. Aslında bunu bilmem gerekirdi. Ben de bir süre daha kalıp motoruma atladım. Okula gittim. Şuan 3 ders görmüşlerdi ve teneffüse girmişlerdi. Sınıfa çıktım ve yeni çetenin cam kenarı en arka sırada oturduğunu gördüm. Biz de duvar kenarı en arka sırada oturuyorduk. Bizimkilerin yanına gelip yerime oturdum.
- Selam millet.
Dedim sesim neşeli çıkmıştı. Çünkü Eslem onların beni sevdiğini söyledi. Zaten Yamaç'ın sevgilisi de yokmuş. Canım kankim ya benden bir şey saklayamaz. Alperen kaşlarını çattı ve sordu.
- Kızım Doruk bana herşeyi anlattı. Senin sinirli olup bugün okula gelmemen gerekmiyor mu?
- Yooo. Ben gayet iyiyim.
Dedim. Sonra hoca geldi. Ders Tarih. Bu arada evet hepimiz hukuk okumuyoruz. Emir ve Jale tıp okuyor. Yeni çeteden ise Didem ve Mert psikoloji okuyor. Diğer hepimiz hukuktayiz. Neyse teneffüs olunca hep beraber kantine indik ve her zamanki masamıza doğru gidemedik çünkü yeni çete oradaydı. Oraya ilerledik ve Alperen konuştu.
- Masamızdan çıkın.
Dedi nazikçe(!)
Yamaç alayla gülümsedi. Çok özlemişim be. Ama bunu dile getirmeye gerek yok. Yamaç gülümsemesini kesti ve:
- Tapulu malın mı birader.
Sonra dayanamayıp be lafa atladım.
- Sana mı sorucaz kardeşim. Burası bizim diyosak bizimdir. Bize bulaşmayın kellenizi koparıp elinize veririm.
Bunu ben mi dedim lan. Oğlum sesim tam bir seri katil edasıyla çıktı. Uff! Ben bile kendimden korktum. Neyse herkes bana şaşkınlıkla bakarken. Yamaç bana gözlerini dikmiş hem hayranlıkla hem de sinirle bakıyordu. O nasıl bakış lan!
- Hadi beyler bayanlar gidelim. Bunlarla uğraşıp zaman kaybetmemize gerek yok.
- Dedi mal kaybı.
Kime mi dedim. Mert'e. O daha ilk başta abime yardım etmenin cezasını çekecek.
- Alçin yeter.
Yamaç sakin olmaya çalışarak konuştu. Tabi ben durur muyum? Hayır.
- Yetmez canım şimdi ikileyin. Sevgilini ve arkadaşlarını al ve git. Hatta mümkünse okuldan hatta ülkeden git!
Bunları söylerken içim acımıştı. Çünkü gitmelerini istemiyorum. Onları çok özledim. Ama onlar bana ders değil ben onlara ders vericem.
Yeni çete bana sinirle bakıp sınıfa çıktılar. Doruk sordu.
- Alçin ne oldu sana ya?
- Anlatıyım canım.
Dedim ve Eslem'in her dediğini detayına kadar anlattım. Hatta yarın abimin felsefe öğretmeni olarak geleceğini de söyledim. Emir konuşan ilk kişi oldu.
- O zaman onlar sana ders vermeden sen onlara ders vermiceksin. Doğru mu anladım.
- Evet.
- Alçin?
- Söyle Selim?
- Şey... Yamaç'ın kuzenini bana ayarlasana...
Selim konuştuktan sonra hepimiz kahkaha patlattık.
- Selim ciddi misin sana kız mı yok?
- Var mı?
-Yok.
Dedim ve beraber bir kahkaha daha patlattık. Zil çalınca sınıfa çıktık ders felsefe. Müdürün söylediğine göre yeni hoca gelicekmiş. Hani yarın gelicekti. Neyse sorun yok. Abim sınıftan içeri girince sınıftaki kızlar fısıldamaya başladı. Sonra bizim çete bana döndü ve:
- Bu senin abin mi?
- Evet.
Dedim. Sonra Sinem konuştu.
- Kızım bu bizden kaç yaş büyüktür.
- Ne yapcan. Yavşıcan mı? Hay Allahım ya.
- Yavşamak kulağa kötü geliyor. Ee sen söyle kaç yaş var?
Bunu bizim çete duymadı çünkü Sinem benim yanımda oturuyor ve fısıldayarak konuşuyorduk.
- 5 yaş var aramızda.
- İyiymiş.
- Off tamam da bu kızlardan sana kalmaz abim.
Dedim ve güldüm. Yeni çeteye baktığımda herkes bana bakıyordu. Ben de ne bakıyonuz la bakışı attım.
- Sen niye gülüyorsun?
Dedi yeni Felsefe öğretmenimiz. Yani abim.
- Gülmek için sizden izin mi alıcaktım.
Dedim abim bana ne kadar kızmak istese de kızamıyordu. Sırıttı ve sonra:
- Çık dışarı.
- Hay hay efenim.
Dedim ve sırıtarak çantamı alıp sınıfın kapısının önüne geldim ve omzumun üstünden arkaya bakıp.
- Ha bu arada hocam kendinizi gülmek ya da sinirlenmek için kasmayın. İçinizden ne geçiyorsa onu yapın. Yoksa mazallah kendinizi kasarken çok komik gözüküyorsunuz. Kızlar yanınıza yaklaşmaz.
Dedim. Ve çıkarken sınıftan çıkan kikirtilari duyup daha büyük sırıttım. Sınıftan çıkıp tam merdivenleri inecekken.
- Alçin.
O tarafa baktığımda Sinem,Alperen, Selim ve Doruk bana bakıyorlardı.
- Siz nasıl çıktınız lan?
Onlar gülerken Doruk.
- Hoca senin abin olunca tek çıkmana gönlü el vermedi. Bizi de yolladı.
- Saolsun abim dusuncelidir dedim. Ve. Sırıttım.
- E hadi o zaman madem siz de geliyonuz kafeye gidelim.
Selim bana kaşlarını çatmış bakarken.
- Biz olmasak nereye gidecektin.
- Depoya. Adam dövüp sinirimi aticaktim.
Sonra Alperen konuştu. Tabi o sırada biz çoktan okuldan çıkmıştık.
- E biz de döveriz artık. Hadi gidelim.
- Yok kalsın. Siz bana adam birakmazsınız dövmeye.
Hepsi güldü ve birlikte.
- Tamam.
Dediler. Beraber kafede oturup içecek söyledik. Biz tam içeceklerimizi içecekken dibime biri geldi ve...
- Alçin konuşabilir miyiz?
Dedi.
- Tamam.
Dedim bende.

Selam Canlar.
Nasılız?
Valla ben iyiyim.

Sizce Alçinle kim konuşmak istiyor?

Bu kişi Alçinle ne konuşucak?

Sizce Alçin ve Yeni çete ne zaman barisicak?

Şimdilik hoşçakalın.
Sizi çok seviyorum.

Bye bye

BAYÜ❤️