İyi Okumalar
Yiğit'in Ağzından
"Ne demek Selin yaralandı!? İyi mi peki?" dememle birlikte Cenk'in bağırışları geldi.
"Cenk noluyor? Cevap versene lan!" dedi Fatih
Ne kadar seslensekte Cenk cevap vermiyordu.
"Komutanım Selin bayıldı. ... Köyündeyiz acil destek lazım, onlarda büyük ihtimal destek çağırmışlar çok kalabalıklar ve bir sürü sivil var burda." dediğinde Cenk'in sesi çok telaşlı çıkıyordu.
"Hemen geliyoruz" deyip telsizi kapattım. Askeriyeye girerken Fatih de peşimden koşuyordu.
"Sen gelmiyorsun Fatih." dediğimde kaşlarını çattı.
"Hayır geliyorum, beni vazgeçiremezsin. Kardeşim dediğim kız belki şu an ölmek üzere ve bunların hepsi senin suçunken ben değil sen gelmemelisin Yiğit." dediğinde sinirle bağırmaya başladım.
"Benim suçum mu sence? Kendisi inat edip gitti, beni dinlemedi bile! Sende yanımdaydın duydun."
"Engel olabilirdin ama olmadın Yiğit. Meriçlerle konuşurdun ve gitmelerini engelleyebilirdin ama sen hiçbir şey yapmadın! Ve bunların tek suçlusu sensin. Selin'e bir şey olursa seni yaşatmam." deyip yanımdan ayrıldı. Aceleyle dinlenme odasının kapısını açtım. Ben içeri girince hepsi ayağa kalktı.
" Selinler saldırıya uğramış ve Selin ağır yaralı. Onur ve Hakan siz burda kalıyorsunuz, diğerleri benimle geliyor. JÖH de bizimle birlikte gelecek. 5 dakika içerisinde bahçede oluyorsunuz."
"Emredersiniz Komutanım!"
... Nefes'in yanına doğru dikkatlice Alper doktorla birlikte ilerledim.
"Nefes Cenkler nerede?" dedim
" Sağ taraftaki taşı görüyor musunuz komutanım? Hatta tam solunda yıkılmak üzere bir bina var oradalar." dediğinde tamam anlamında kafamı salladım.
"Koru bizi!" diye bağırıp oraya doğru doktorla birlikte koşmaya başladım. Taşa yaklaştığımda hemen arkasına çöktüm.
"Alper şu an ambulansın gelmesi imkansız burda müdahale edebilir misin?" dediğimde kafasını olumsuzca salladı.
" Kurşunun bir tanesi sıyırmış ama diğeri içerde kalmış onu çıkartmam lazım ve burda yaparsam mikrop kapabilir."
"Ambulansın gelmesi imkansız dedim , ne gerekiyorsa yap yoksa ölecek!" diye bağırdığımda Alper de sinirlenmişti.
"Bana işimi öğretmeye sakın kalkma Komutan. Burda müdahale edersem de enfeksiyon kapıp ölme riski var diyorum anlamıyor musun? Bunu göze alamam!"
"Kavganızı bölüyorum ama durumu git gide ağırlaşıyor." dedi Cenk.
"Tamam kurşunu çıkartmayı deneyeceğim." deyip malzemeleri çıkartmaya başladı doktor. Tam başlayacakken Selin'in sesini duydum.
"Yiğit ben ö-özür dilerim, sen h-haklıydın b-buraya g-gelmemeliydik, herkesin canını r-riske attım. O çocuk benim y-yüzümden ö-öldü." deyip ağlamaya başladığında neden bilmiyorum ama bir şey olmuştu bana, daha önceden hiç hissetmediğim bir şeyi hissetmiştim sanki.
" Bana bak hemşire, kimse senin yüzünden ölmedi ve özür dilemene gerek yok. Benim sana ihtiyacım var, sen olmazsan kime sataşacağım? Şimdi dayanmaya çalış tamam mı?" dediğimde kafasını sallamaya çalıştı. Alper kurşunun tam olarak nerede olduğunu bulmaya çalışırken, Selin bir anda Alper'in elini tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEMŞİREM
RomanceVatan... Kimisi için sadece 5 kelimeden oluşan bir yer, kimisi için ise canından, kanından oluşan bir yer... Vatanı için sevdiklerinden, canından, hayatından, her şeyinden vazgeçen bir genç ve artık daha fazla vatan savaşçıları ölmesin diye hemşirel...