14 (f)

606 57 19
                                    

Chaeyoung

Mina'nın elindeki bardağı aldığımda mızmızlanmasıyla tebessüm ettim, yine de bugün özel bir gündü ve bu kadar sarhoş olmasına izin veremezdim. Şişeyi ve bardakları ondan uzaklaştırıp yanıma koyarken denizi izledim biraz, dalgalar kıyıya çarpıyordu ve yaklaşık dört beş saattir burada olduğumuz için güneşin doğmasına az kalmıştı. İçimi rahatlatan bu sesle yanıma döndüm ve bedenini izledim bir süre, gözlerini kapamış bir şekilde soğuk rüzgarın vücuduna değmesinin keyfini çıkarırken çok güzel görünüyordu. Kumun üstüne serdiğimiz örtüye koymuştu ellerini, ben de onun yaptığı gibi yaparak bacaklarımı uzatmış ve ellerimizi birleştirmiştim. Bu yaptığımla hafif irkilip bana doğru bakarken dudaklarının yukarı doğru kıvrıldığını görmüştüm, içtiği içkiden dolayı olacak ki ayrı bir sersemdi bugün. Ne dersem diyeyim dinlememişti ve zorla dört bardak içmişti, yine de bir şekilde elinden kurtararak her yere kusmasını engellemiştim. İçtiğinde en kötü alışkanlığı da buydu sanırım, bir anda cesaretleniyor ve  ardından her yere kusuyordu. İçmesine izin verdiğim takdirde geceyi mahvedebilir ve erken saatlerde dönerek bu görüntüden mahrum kalmamıza sebep olabilirdi, önemli olan güneşin doğması değildi ama yanıma baktığımda bu manzarayı göremesem gerçekten üzülürdüm diye düşünüyordum. Rüzgar yüzünden hafif hareketlenen saçları, güneşin vurduğu uzun kirpikleri ve hafif mayhoşluğun etkisi yüzünden gülümsemesi onu kusursuz kılan şeylerdi. Derin bir nefes alırken onu rahatsız etmeye kıyamadım, bu yüzden başımı denize döndürdüm ben de. Ağzıma aldığımız sepetten bir çilek atarken düşünmüştüm birkaç saniyeliğine, nasıl bu hâle geldiğimizi ve ne yollardan geçtiğimizi. Daha bir ay öncesine kadar onun yüzünden ağlarken şimdi sadece varlığı sayesinde huzur buluyordum, her zaman içimi hoş eden biriydi fakat bir gün yüzüne bakarken ağlayacağımı da hiç tahmin etmezdim. Yine de şu an yanımda olduğunu bildiğimden içim kıpır kıpır olmuştu, ilk görüştüğümüz zamanlarda yaşadıklarımı tekrar yaşıyordum şu an, dejavu gibiydi bir nevi. Düşüncelerimi bir kenara atarken ismini mırıldandım ve dikkatini bana vermesini sağladım, ona yaklaşıp kafamı omzuna yaslarken bir yandan da elimi bellerine sarıyordum. Birkaç dakika böyle kalmamızın ardından gözlerimizi birleştirmiş ve gülümsemiştim, bu anı tekrar yaşamak benim için ilkinden daha da heyecanlıydı. Mina bana ne yaptığımı sorgularcasına bir bakış atarken dudaklarımı aralamış ve nefesimi dışarı vermiştim ilk başta, konuşurken gerginliğimi bir kenara atmıştım. "Sana tekrar sevgilim diyebilmek istiyorum, ortada bir çıkma teklifi olmayınca demek çok garip oluyor." Dediklerime karşın gülümseyip yüzlerimizi eşitlerken konuşmuştu o da. "Çıkma teklifine ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum, bana istediğini diyebilirsin sevgilim." Dudaklarımızı birleştirmeden önce son sözleri bu olmuştu.

yazdığım ilk ficin sonuna geldim destekleriniz için çok teşekkürler ve şu an aşırı mutluyum michaeng 2.5 sene sonra selca attı hemde jihyoyla birlikte

benim dememi bekliyorlardı herhalde

sailed ship / michaengHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin