Chaeyoung
Aşağıya indiğimde herkesi toplu bir şekilde otururken görmemle yüzümdeki gülümsemeye engel olamamış, yanlarına gitmiştim. Gözlerimle boş bir koltuk ararken tek Mina ve Momo'nun ortasındaki yerin boş olduğunu görmemle derin bir nefes almış, istemeyerek de olsa dörtlü koltuğa ilerlemiştim. Bir anlık yerde mi otursam diye düşünsem de Momo'nun beni kolumdan çekmesiyle koltuğa oturmuş, hafif sağa doğru kaymıştım. Mina'ya ne kadar yaklaşmamaya çalışsam da ikide bir yanındaki sevgilisine sırnaşıp üstüne yaslanan Sana buna engel oluyordu. O her Momo'ya yaslandığında ben de Mina'ya biraz daha yaklaşıyordum. Jeongyeon ve Nayeon zaten kucak kucağaydı, Dahyun ve Jihyo da yan yana oturmuş bir şeyler konuşuyordu. Tzuyu sanki evlatlık çocukmuş gibi tek başına ve sakin sakin otururken bir anlık o olmak istemiştim açıkcası. Herkes toplanınca Jihyo filmi başlatmış, yeni gelen bana filmin konusunu az çok anlatmıştı.
****************
Filmin ortalarına geldiğimizde saat 2'ye yaklaşıyordu, yavaş yavaş uykum gelmişti dün gece de geç yattığımdan. Momo bunu fark etmiş olacak ki hafif bir şekilde omzumu dürterken, gözüyle Mina'ya yaslanmamı işaret ediyordu. Ne kadar sessiz bir şekilde reddedip kaş göz hareketleri yapsam da, aramızda gerginlik olduğunu biliyor gibi ısrar etmeye devam ediyordu. Bu atışmaya Sana da katıldığında derin bir iç çekmiş ve onları duymuyor gibi davranmak adına filmi izlemeye başlamıştım. Tam odağımı verecektim ki sağ taraftan kafama gelen baskıyla kendimi Mina'nın omzuna yaslanıyor bir şekilde bulmuş, bir yandan da içimden Momo'ya sövmeye başlamıştım. İçimden hem çıldırıp hem de ağlarken saçıma koyulan el ile tüm duygularımı susturmuştum, o sırada filmdeki iki lezbiyen çiftin öpüştüğünü görmemle daha çok utanırken Jihyo, Jeongyeon ve Nayeon'un olduğu evde lezbiyen çift olmayan bir film izlenmeyeceğini unuttuğumdan kendime kızmaya başlamıştım. Göz ucuyla yaslandığım bedene bakarken onun da bana baktığını görmemle küçük bir tebessüm edinmiş, kafasını çevirse bile devam etmiştim onu izlemeye. Saçlarımdaki eli hafifçe hareketlenmeye başlarken bir elimi belinin arkasından geçirerek boşta kalan parmaklarıyla birleştirmiş, nefes alış verişlerinin hızlanmasını dinlemiştim yavaş yavaş. Diğerini de bacaklarına götürüp belli belirsiz okşamış, gözlerimi tekrardan filme çevirmiştim tepkisini görmemek için. Şaşırmış bir şekilde kafasını bana çevirirken rahatsız olduğunu düşünüp ellerimi çekmiş, kendi parmaklarımla oynamaya başlamıştım. Beklemediğim bir şekilde ellerimi tutup tekrar eski yerlerine götürdüğünde bu sefer yüzünü çeviren ben olmuş, Momo'nun bana gülümseyerek attığı bakışlara karşın seni öldüreceğim diye fısıldamıştım. Hafif tatlı kıkırdaması odada duyulurken sevgilisinden yediği şakayla karışık bir vurmayla sustuğunda gözlerimi devirmemi sağlamıştı benim de. Mina bu sefer saçlarımda olan elini omzuma indirirken kısık bir sesle konuşmuş, dikkatimi ona vermemi sağlamıştı. "Uykun mu geldi?" Buna karşılık olarak kafamı yukarı aşağı sallayıp onayladığıma dair mırıltılar çıkarırken, elimi tutup ayağa kalktığında nereye gideceğimizi bilmemenin verdiği huzursuzlukla kaşlarımı çatmıştım. Şu an istediğim en son şey tek başıma uyumaktı ve bunu anlamış olacak ki bizi kendi odasına yönlendirmişti, yatağının başına gidip gece lambasını takarken bana bakmadan yatmamı işaret ediyordu. Dediğini yaparak yorganın içine girmiş, kafamı yastığa yaslamıştım hâlâ yaşadıklarımın gerçek olduğuna inanamazken. Yanıma yerleşmesiyle uykudan dolayı kısık olan gözlerimi ona çevirirken, tam emin olamamakla birlikte dudaklarının yukarı kıvrıldığını görmüştüm. Başımı kararsız bir şekilde göğsüne yaslarken onun da kafasını bana yaslamasıyla gözlerimi kapatmış, duyup duymadığını bilmediğim bir şekilde fısıldamıştım. "Seni seviyorum." Gözlerimi kapadığım gibi gelen uykumla nefeslerim düzene girmişti, Mina da bunu fark etmiş olacak ki benimle aynı ses tonunda konuştu. "Ben de seni seviyorum Chaeyoung."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
sailed ship / michaeng
Fanfictiechaeyoung, hayranlara artık bizi shiplememelerini söyle